Kitap Hanefiler İçin İslam Fıkhı El Hidaye Tercümesi
Yazar Ebu Bekir Merginani
Tercüme Ahmed Meylani
Yayınevi Kahraman Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur 4 Cilt, Sıvama kalın cilt, 4 kitap
Sayfa Ebat 1.680 sayfa - 17x24 cm
Yayın Yeni Baskı Yeni Dizgi
Kahraman yayınları, Ebu Bekir Merginani Hanefiler İçin İslam Fıkhı El Hidaye Tercümesi adlı kitabı incelemektesiniz.
4 Cilt İslam Fıkhı El Hidaye tercümesi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
ÖNSÖZ
Din kardeşlerimize hizmet etmeyi vazife bilen müessesemiz, daha önceleri yayınlamış olduğu Sünen-i îbn-i Mâce, Kabir Âlemi, Sîret-i îbn-i Hişam gibi eserlerden sonra, şimdi de Hanefi mezhebi üzerine yazılmış kaynak eserlerden sayılan « EL HİDAYE» yi neşretmiş bulunuyoruz.
Müslüman din kardeşlerimizin dünyevî ve uhrevî pek çok sorularına rahatlıkla cevap bulabilecekleri bu değerli eseri, kıymetli âlimlerimizden Emekli Müftü Ahmet Meylânî tarafından günümüzün anlaşılır Türkçesi ile büyük itina gösterilerek hazırlanmıştır. Ayrıca kitabın dipnotlarında kaynakların yerleri de gösterilmektedir.
Eserin neşir sahasına çıkmasını bize müyesser kılan Allah Teâlâ Hazretlerine hamd eder, inşaallah daha nice eserleri bizlere neşretmeyi nasib eder.
Okuyucuların istifade ve takdirleri bizim için en büyük sürür ve mânevi ecir vesilesi olacaktır. Cenâb-ı Hakk'a hamd, Peygamberine salat, ümmetine rahmet olsun...
KAHRAMAN YAYINLARI
Fethullah Kahraman
BİDAYETÜ'L-MÜBTEDİ ŞERHİ HİDAYE
Türkistan'ın Fergane bölgesindeki Merğınan şehrinde hicri 511 yılında doğan Burhaneddin Ebu'l-Hasan Ali, büyük âlimlerden olup Hazreti Ebu Bekir (Râdıyallahu anh)'in soyundandır. îslâmî ilimlerin her dalında kıymetli eserler vermiş ve çağdaşı olan alimlerin takdirlerine mazhar olmuştur.
İslam fıkhı üzerinde önce herkesin yararlanabileceği özlü ve kısa bir kitab hazırlamış ve buna «Bidayetü'l-Mübtedi» adım vermiştir. Daha sonra bunu yeterli bulmayarak genişletmek istemiştir. Gördüğü bu lüzum üzerine bu kitabını şerh ederek seksen cild haline getirmiş ve ona, «Kifayetü'l-Müntehi» adım vermiştir. Bugün, bu eserinin nüshalarına rastlanmamaktadır. Ancak bu eserin de çok geniş olması sebebiyle kâtibler tarafından yazılıp çoğaltılmasının bir hayli güç olduğunu ve faydalanma bakımından kolaylık sağlayamayacağını düşünerek bunu daha yararlı bir hale sokmak istemiştir. Nihayet 573 H. yılında Bidayetü'l-Mübtedi adlı kitabına ikinci defa olarak dört cüz halinde bir şerh yazmış ve buna da, Hidaye adını vermiştir. Bu kitabın önemini bizzat kendileri, şiirlerinin birinde şöyle ifade ederler:
Hidaye öyle bir kitabdır ki, onu öğreneni hidayet yoluna iletir, körün gözünü aydınlığa kavuşturur.
«Ey akıl sahibi! Sen ona sarıl ve onu öğren; çünkü onu öğrenen, manevî isteklerin en yükseğine erişmiş olur.»
Bu eser, bugün bile islâm ülkelerinin çok yerlerinde okunup okutulmakta ve kıymetini muhafaza etmektedir. Hanefî mezhebi üzere yazılmış kaynak eserlerden sayılabilir. Böyle bir eserin, hocalarımızdan (Emekli Müftü Muhterem Ahmed Meylâni ) tarafından Türkçeye çevrilmesiyle iyi bir hizmet yapıldığı muhakkaktır.
Gerek mütercim için ve gerekse, basımını sağlayan yayınevi sahipleri için sadaka'i Cariye kabilinden sevab vesilesi olmasını ve okuyucuların da faydalanıp gereği üzere işlem yapmalarını yüce Allah'tan dilerim. 3/1/1986
A. Fikri Yavuz
MÜTERCİMİN ÖNSÖZÜ
Yüce Allah'a hamd ve senalar, onun son Peygamberi olan H z . Muhammed (Aleyhi's-salatü ve's-selâm)'a da sayısız salât ve selâmlar olsun.
Sayın okuyucu, elindeki bu değerli eseri tercüme etmek benim için büyük bir mutluluk kaynağı olmuştur. Çünkü bu çalışmayla Hanefî fıkhının en muteber kaynaklarından biri daha yeni neslin istifadesine sunulmuş olmaktadır. Nitekim beni —özellikle— bu eseri tercüme etmeye yönelten amil, eserin mukayeseli olması ve İslâm fıkhı konusunda okuyucunun muhakemesini geliştirecek nitelikte bulunmasıdır.
Bu arada, tercümedeki bazı özellikleri açıklamakta yarar görmekteyim.
Şöyle ki:
— Eserin Arapça ifadesi bir hayli muğlak olup konuların işleniş tarzı herkesin rahatça anlayabileceği kolaylıkta olmadığından, okuyucu tercümede de aynı zorluklarla karşı karşıya bırakmamak için metne bağlı kalmaktan çok, elden geldiği kadar, kolay anlaşılır ve açıklamalı bir üslup tercih ettim. Bununla beraber, eserdeki zorluğun tamamen ortadan kaldırılmış olduğunu iddia edemem.
— Eserdeki aktüel olmayan bazı klasik örnekler, çağa uygun ve modern örnekler durumuna getirilmiştir. Aynı amaçla köle ve cariyelerle ilgili kısımlar tercüme edilmemiştir.
— Müellif, « el-Mebsut », «Kuduri Muhtasarı», yahut el-Cami-üs sağir »den bir söz naklettiği zaman, bu kitapların adını vermeyip birincisine «Asıl», ikincisine «Muhtasar», üçüncüsüne de « el-Kitab » demektedir. Biz ise, bu kitapların asıl adlarını vermeyi ve müellifin, kendi tarafından esere bir söz katmak ihtiyacını duyduğu zaman, tevazu göstererek «Zaif kul diyor ki» şeklinde kullandığı ifadeyi «Ben diyorum ki» şeklinde değiştirmeyi tercümeye daha uygun bulduk.
4 - Müellifin önsözünde de geçtiği üzere, bu eser kendisinin daha önce yazmış olduğu «Bidayet'ül-Mübtedi» adındaki metnin şerhi olduğu ve bütün şerhlerde olduğu gibi bu şerhte de, metin kısmı parantez içine alındığı için, biz tercümede de aynı usule bağlı kaldık. Kaldı ki bunda, metin ile şerhin birbirine karışmaması ve okuyucunun ihtiyaç duyduğu zaman, tercümeyi Arapça aslı ile kolaylıkla karşılaştırabilmesi gibi birtakım yararlar da bulunduğu için -özellikle- biz buna özen gösterdik.
Şunu da belirtmeliyim ki: Çeşitli sebeplerden dolayı tek başıma tercümeyi arzuladığım süre içinde bitiremeyeceğime kanaat getirdiğimden, halen Eğridir vaizi bulunan Mehmet Yalar ile eski din görevlisi Mehmet Selim Bilge' den bana yardımcı olmalarını rica ettim. Ricamı kabul eden bu meslektaşlarımdan Mehmet Yalar 3. cildin tamamını, Mehmet Selim Bilge de 4. cildin beşte üçünü tercüme etmeyi başardılar. Kendilerine teşekkür eder, ilerdeki çalışmalarında da başarılar dilerim.
Basarı Yüce Allah'tandır. 12.7.1983
Ahmed Meylani
«Allah, hakkında iyilik dilediği kimseyi din konusunda bilgili kılar.» Hadis-i Şerif (1)
İlmin bayrak ve sancaklarını yükseklere dikip dalgalandıran, şeriatın şiar ve hükümlerini belirleyip ortaya koyan, insanlığa doğru yolu göstermek için birtakım peygamberler gönderen ve o peygamberlerden sonra, onların gittiği yola insanları davet etmek için birtakım âlimleri o peygamberlere halef ve vâris kılan yüce Allah'a hamd ve senalar olsun.
O âlimler ki; görevlerini tam anlamıyla yerine getirmiş, hayatın -büyük küçük, açık kapalı- ne kadar ihtiyaçları varsa, hepsine ışık tutacak birtakım meseleler va'zederek dinî ve içtimai hayatta büyük ölçüde kılavuzluk etmişlerdir.
Ne var ki, ardı arkası kesilmeyen hayat olaylarının sayılamayacak derecede çokluğu yüzünden, konunun kemeri biribirinin ardından akıp gelen bu olaylara dar gelmekte ve her bir olay için mahsus bir hüküm bulunamamaktadır. Bununla birlikte, kaçıp ele geçmeyen ve uzaklaşıp karanlıklara gömülen avları, kaynakların ışığında arayıp bulmak ve ana yuvalarında yakalayıp bağlamak mümkündür. Ancak bu da, her kişinin değil, hüküm ve hâdiseler arasındaki benzerlikleri kavrayıp örneklerden yararlanmasını bilen er kişinin işidir.
(1) Buhari, Müslim, İmam Ahmed'in Müsned'i, Tirmizî, ibn-i Mâce, Muvatta ve Dârimî, Buharî ile Müslim Muâviye b. Ebü Süfyan'dan, İmam Ahmed hem Muâviye b. Ebû Süfyan, hem îbn-i Abbas'tan, Tirmizi İbn-i Abbas'tan, İbn-i Mâce de Ebû Hüreyre'den...
Buharî (İlim) 10, (Humus) 7, (İtisam) 10, Müslim (İmare) 175. (Zekât) 98, 200, 35, Tirmizi (İlim) 4,İbn-i Mâce (Mukaddime) 17, Dârimî (Mukaddime) 24. (Rikak) 1, Muvatta' (Kader) 8, İmam Ahmed'in Müsnedi 1/306, 2/234, 4/92, 93, 95. 96, 97, 98, 99. 101
Sayın okuyucu,
Ben şu kitabın metni olan «Bidayetül Mübtedi»ye başlarken «Bittikten sonra -Allah izin verirse- ona bir şerh de yazıp o şerh «Kifayet-ül Müntehi» adını vereceğim» diye va'detmiştim. Bunun için kitap biter bitmez hemen şerhe başladım ve -Cenab-ı Allah'ın, sözünü yerine getirmeye çalışanlara kolaylık verdiği için- kısa bir süre içinde bitirmeyi başardım. Ancak kitap bitmek üzere iken, onun bazı yerlerinde gereksiz uzatmalar yapıldığını ve bu yüzden kitabın bir hayli kabarık olduğunu görerek, bir kenara itilip okunmayacağından endişelendim. Bunun üzerine bu sefer ona « el-Hidaye » adındaki bu şerhi yazmaya koyuldum.
Bu şerhte en güzel ve sağlam rivayetleri, en sıhhatli ve ilginç dirayetleri toplamış bulunuyorum. Bu şerhe ayrıca, bütün temel meseleleri ve çeşitli dallara kök olabilecek ana kaideleri dercetmekle beraber onda gereksiz uzatmalar yapmaktan da kaçındım. Ta ki, zamanı müsaid olmayan veya mizacı uzuna mütahammil bulunmayan kimseler kısa ve küçük olana, zamanı müsaid olup da fazla şeyleri öğrenmek isteyenler de uzun ve büyük olana başvursunlar. Zira insanlar değişik mizaçlıdırlar ve herkesin mizacı ve heves ettiği şey ayrıdır. İlim ise, hepsi -azı da çoğu da, kısası da uzunu da, büyüğü de küçüğü de- hayırdır.
Yüce Allah'tan başarılar ve ömrümün bitiminde bana ve bütün müslümanlara mutluluklar ihsan etmesini dilerim. Yüce Allah bütün zorlukları kolaylaştırmakta, dilediği her şeye gücü yetmekte ve duaları kabul buyurmaktadır. Her şeyde vekilimiz odur ve bizim için o yeterdir.
Kahraman yayınları Ebu Bekir Merginani 4 cilt Hanefiler için İslam Fıkhı El Hidaye Tercümesi adlı kitabı incele diniz.