Kitap İstemenin Esrarı
Yazar Muhammed Bozdağ
Yayınevi Yakamoz Yayınları
Kağıt - Cilt 2.Hamur - karton kapak cilt
Sayfa - Ebat 229 sayfa - 14.5x21 cm
Muhammed Bozdağ tarafından yazılan İstemenin Esrarı adlı kitabı incelemektesiniz.
İstemenin Esrarı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
İstemenin Esrarı
Siz bahar bahçelerinde kanat çırpan çok özel bir ilahî sanatsınız. Yerdekilerin ve göktekilerin nazarında kalbiniz kadar değerlisiniz. Yaradan’dan yola çıkarsanız, tepeden tırnağa sevgiye dönüşürsünüz. Yerde tanınmasanız bile şöhretiniz gökleri kuşatır.
Başarının bir kanadı hikmetli çalışmak, diğer kanadı hakkıyla istemektir. Yaradan, yalvaran gönülleri boş çevirmez, karşılıksız bırakacağı duayı yaptırmaz. Ne kadar çok vermek isterse, o kadar çok istemek verir. Bir mum isterseniz kendinizi, bir güneş isterseniz dünyayı aydınlatırsınız.
ÖNSÖZ
Hayatın, huzurun eserin, başarının, kazancın, makamın, gelişmenin ve cennetin ardından gizlenen en büyük sır nedir? Sizi bu günlere en temelde ne getirdi ve yayınlara ne ulaştıracak? Muhteşem bir değişim yolculuğunu önce nerden başlatırdınız?
Yazarların ve hatiplerin bize anlattıkları arasında gözden kaçan bir sır vardır. Aynı şekilde çalışan herkesin aynı başarıya ulaşamama sebeplerinden biri işte o sırrın gözden kaçmasıdır. Hayatımızdaki her şeyin başladığı o bir şeyin adı “içtenlikle istemektir, duadır.”
İçiniz yakıcı arzularla kavruluyorsa gideceğiniz ve göreceğiniz yerler vardır. Yerleri ve gökleri şefkatle yaratan kudretli Hakim “İsteyin karşılık vereyim.” Diyor ve bize dualarımız kadar değer vereceğimizi söylüyor.
Bazıları duayı küçümseyip salt çalışmaya odaklanır. Oysa çalışmak da duanın türlerindendir. Dahası duayla çalışan, toprağa çekirdek ekene; duasız çalışan ise toprağa çakıl taşı ekene benzer. Dua, ekilen çekirdeğin içindeki gelişip serpilme arzusudur. Her ağaç kendi çekirdeğinde her insan da kendi kalbinde gizlidir.
Dua ve çapa birbirinin kardeşidir. Bir kanadınızla hakkını ister. Diğer kanadınızla hikmetli çalışırsanız zirvelere uçarsınız. Yoksa, tek kanatla çevrenizde çırpınıp durursunuz.
Kaderin ajandasından kabul edilen isteklerinize göre roller alırsınız. Sonra da çalışırsınız o rolleri yaşarsınız. Önce ağaç istersiniz. Kaderin sahibi kabul ederse kabul edersiniz. Kaderden bir rol alamamışsanız çabalarınızı meyve vermez, yaptıklarınız yıkılır ve hayatınızı oyalanarak tüketirsiniz. Bu yüzden duasız insan evyesiz insandır.
Bilen alim Yaradan dan, bilmeyen gafil boşluktan, nefisten, doğadan, evrenden ister. Yaradan dan istediğini bilerek çalışan hem dünyada başarır hem de en büyük karşılığı cennette alır. Yaradan a yönelmeyen isteklerin meyveleri dünyada doğar büyük ve dünyaya çürür. Tarihi değiştiren en büyük dua, kalpten volkan gibi heyecanlarla çıkıp göklere yayılan duadır.
İstemenin esrarı hayatımızdaki en büyük keşiflerden birisi olacak. Bu kitap bittiğinde hayalinizdeki geleceği en etkili biçimde istemenin şaşırtıcı inceliklerinin keşfedeceksiniz. Nice roller gelecekte sahiplerini bulmayı bekliyor. İsteyenler ve çalışanlar manevi kayıtlarda izleniyor herkes layık olduğu geleceklerden birine ulaşacak. Yaradan her ihtiyacın ve yakarışın farkında.
Bu kitabı oku yup imla düzeltmelerinde bulunan Dr. Nilgün Bozdağ’a, Dr. Necati Sungur’a, Muhammed Alpkent’e, Hıdır Yürekli’ye eski yayıncılarına ve kitabın Yakamoz Yayınları nda basılması sürecinde emeği geçen Faruk Derince, Akif Bayrak, Haluk Derince, Alev Aksakal, Gürkan Ademir’e teşekkür ediyorum. Bu kitabı oku yan, öneren, okutan herkesin bu kitabı manevi değerlerine ortak yazılmasını bekliyorum.
Harika dualarla dolu olağanüstü bir dünya ahiret yolculuğuna çıkıyorsunuz. Müthiş bir derinliğin kapısını aralamak üzeresiniz. Kalbinizi muhteşem duygularla yoğurmaya hazırlanan bu yolculuğa hoş geldiniz.
Dr. Muhammed Bozdağ
Dikmen/Ankara
GİRİŞ
Dualarımızın evren içindeki muhteşem yerini merak ediyorsunuz değimli? Mevlana’nın mesnevisinde söylediklerini dinleyin.:
“Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de ardınca ona benzer bir iyilik gelmedi? Dikkat etsen, her an uyanık olsan, yaptığın işin cevabını görürsün…işaret dilini iyi bilen kişiye açık söz söylemeye ihtiyaç var mı” “doğru ve özden ağlayış canlara dokunur; feleği ve arşı bile ağlatır” “ gönülden yurt yapan gönülden yurt tutan her hayal mahşer gününde bir surete bürünecektir.”
“Ayak kırıldı mı, Allah kanat bağışlar. Kuyunun dibinde bile bir kapı açar.” “ ey koca kurt; tilkiliğe kalkışma… Gücü kuvveti bırak ta ağlamaya giriş” A yoksul ağlayana acınır.” “ Allah yardım etmek isterse bize kendisine yalvarıp sığınmak eğilimini verir.”
“Nice ihlas sahibi vardır ki ağlar, sızlar, dua eder. İsteyişindeki içtenlik dumanı da göklere yükselir. Suçların sızlanmasındaki bir öd ağacı kokusu bu güzelim gök kubbenin yüceliğini ulaşır. Bunun üzerine melekler Allah’a sızlanmaya başlarlar: “ey her duayı kabul eden, ey her sığınılan Allah. Mü’min kulun yalvarıp duruyor. Onunun senden başka dayanağı yok sen yabancılara bile ihsanda bulunursun. Her ihtiyaç sahibi istediği senden diler.”
Allah buyuruyor ki, “ bu onu horlayıp aşağılamak için değil; ona istediğini geç vermem onunu faydasınadır. İhtiyacı onu gafletten uyandırdı; bana çevirdi. Saçından tuttu, çeke çeke benim tarafıma getirdi. Dilediğini hemen verirsem yine döver (O dünyevi) oyuncağa kapılır, gaflete boğulur gider. Gerçi “Ey sığınılan ve düşkünlere yardım eden Allah” diye gönlü kırık, perişan bir halde sızlanıp ağlayıp; ama, bırak ağlayıp sızlansın. Bana onun sesi hoş geliyor. Onun “Ey Rabbim” demesinden ve tek tek sırlarını söylemesinden hoşnut oluyorum. Yalvararak, başından geçenleri anlatarak bana her çeşit dil döküyor.”
Dudu kuşlarıyla bülbülleri seslerinin güzelliği yüzünden kafese koyarlar. Fakat kuzgunla baykuşu hiç kafese koyarlar mı? Böyle bir şey hiç işitilmemiştir. Güzelliği seven bir ekmekçinin yanına iki kişi gelse; bir tanesi ihtiyar, bir tanesi de yakışıklı olsa… ikisi de ekmek isteseler, ekmekçi bir somun kapıp, “al” der ve ihtiyar olana verip gönderir öbür boyu posu güzel olana hemencecik ekmek verir mi? Onu geciktirir.
Derki bir zamancağız bekle hele. Evde taze ekmek pişiriyorlar. O sıcak ekmek bir süre sonra gelse bile hele otur der; helvada gelecek şimdi böyle (bahanelerle) onu geciktirir; oyalar; gizli bir yoldan avlamaya başlar. Ben senin ile bir müddet kalmak isterim; ey dünya güzeli bekleme hele der. İşte müminlerin diledikleri bir murada hemencecik ulaşmaları iyice belki bu yüzdendir.”
“Batmakta olan geminin yolcularının halini gören adam şefkatli anneler gibi iradesiz biçimde dua edip duruyordu. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Kendisinde olmaksızın ettiği dua gökyüzüne yükseliyordu. O iradesiz dua yok mu? Bambaşka bir şeydir. O dua adamın kendisinden değildir. , Allah’tandır. Allah ilhamıdır. O esnada sanki insan yok olur, ( adeta o yapılan Alah’ın duasıdır, o dua da Allah’tandır, duaya verilen karşılık ta… Allahın askerlerinin duasıyla gemi kurtuldu. Gemidekiler de kendi gayretleriyle kendi idareleriyle hünerler gösterip oku hedefe attılar ve gemiyi kurtardılar zannındaydılar.
“Ey hikmetine hayran olduğum Allah madem ki dua etmemizi emrettin, bu emrettiğin duayı sen kabul buyur.” “ O cennet bahçesi peygamber bile yağmur isteğince benim gibi çorak ve çirkin toprak nasıl istemez” “ Allah cc “ ey Musa, bana suç işlemediğin, kötü şey söylemediğin bir ağızla sığın dedi. Sende öyle şeyler yap ki, ağızlar gece gündüz sana dua edip dursunlar” “ sana bir yerden bir suçlama gelirse mutlaka zulmettiğin birisi rahmete düşmüş, beddua etmiştir. Kimse hakkında bir suçlamada bulunmadıysan başka çeşit bir suç işlemişsindir. Tohum ektin. Nasıl olur da meyve vermez?”
Mesneviyi satır satır taradım ve ifadelerle sarıldım bu sözlerle ve aktardığı hikayelerle bize ne demek istiyor Mevlana? Duada acaba ne tür sırlar ne gizemler saklanıyor. İstemenini esrarı nda bu soruya cevap aradık.
Her şeyin bir şey istediği. Olup bitenlerin, isteklerin karşılanmasına dönüştüğü bir evrenini parçasıyız. Bütün bilinçli canlılar. Bazen kendi arzularını, bazen de çevrelerindeki bilinçlerin arzularını yaşıyorlar.
Dillerini çözümleyemediğimiz maddelerin ardında da gizli isteklerle yüzleşiyoruz. Evrendeki her şey kendisini isteyen gizli kudretin isteğini yansıtır. Öyle ki, evren, Yaratıcının isteğinden ibarettir.
Evrenin sahibi kelebeğe gülümsemeği, balığa ağlamayı öğretti; ama, insanın gülmesini ve ağlamasını diledi. Kedinin miyavlıyarak, kuzunun meleyerek; ama, insanın konuşarak anlaşmasını istedi.
Evrenini sahibi, evren ağacının en güzel meyvesinin insan olmasını istedi insanın olgunlaşıp gelişmesini de, insanın “istemesine” bağladı. Bu evrende insanını insanlaşması da kendi isteyişlerinin ve dualarının karşılığıdır.
Bir şey bilmeyen, ama her şeyi öğrenilebilecek potansiyele sahip birer beyinle gönderildik yeryüzüne. Dünya hayatına birer insan çekirdeği halinde belirdik.
Bizler yeryüzünün en aziz, ama , en aciz canlılarıyız. Bir arı peteğinden çıkar çıkmak yürüyüp çalışabiliyor. Ve beslenebiliyorken, bizim uzun ayaklarımız. Çığlıklar atmakla geçiyor. Yürümeyi, konuşmayı düşünmeyi, öğrenmeyi ve öğretmeyi, doğduktan yıllar sonra başarabiliyoruz.
Sürüngen bir tırtıl, başında öğretici olmaksızın bir toprağa tutunur. Sonra yaprağa yapışan bir kozaya dönüştürüldüğünü görürsünüz mucize bir metamorfoz tırtıl sıvısından harika bir kelebek sunar.
Evreni kuşatan mucize Şefkatli Mevla’nın isteğidir. Ama insanı kuşatan insanın yakarışlarına, isteklerine ve dualarına bağlanacaktır.
İnsan, istedikleriyle vardır. Ve başarabilecekleri, en fazla istedikleri kadardır. İstemediklerimizi yapmaya çırpınmayacağız. Zihnilerimiz günün akşamına kadar kurduğumuz hayaller, sabahın ilk ışıklarının bize hatırlattıkları, tamamen isteklerimizle şekilleniyor.
Hiç kimse yeryüzünde tesadüfen gerçek bir yükseliş yaşamıyacaktır. Herkes, günü birinde kalbini coşturan arzuların, günün diğerinde kendisine sunulmasıyla yüzleşmeye hazırlanıyor.
Yağmurla yarışırken ne istemiştiniz? Karların kalbini üşüttüğü kış köşelerinde okulunuza, evinize, işinize yürürken ne dilemiştiniz? Kokladığınız bir zambak, yediğiniz bir çilek kalbinize hangi dilekleri doldurmuştu?
Herkes birçok arzuyla yoğrulur. Ama kimi arzular bencildir. Kimileri intikam kokar. Kimileri sahte; kimileri geçiçi arzulardır. Kimileri sadece hayalden ibarettir.
İstemenin Esrarı kitabı nda, gerçekleşebilir isteklerin sırrını keşfetmeye çalışacağız. İnsan neleri nasıl istemelidir? İsteyen ellerimiz hangi hatalarımız yüzünden boş kalıyor? İstediğimiz anda, ruhsal evrende neler oluyor, isteklerimiz nerelerde nasıl karşımıza çıkarılıyor?
Ruhsal zeka kitabı mızında ruhani derinleşmenin temel faktörlerini “istemek” olgusuyla ilişkilendirmiştik. İstemekle, inanma gücü, kanaat gücü, gerekçe gücü gibi gibi kavramlar arasında ilişki kurmuştuk. “ İstemenin esrarı ” “istemek” hakkında ruhsal zeka kitabı nda
söylenemeyenlerin hikayesidir. Elinizdeki kitapla birlikte, kaderinizin sırrına bir adım daha yaklaşmış olacaksınız. ( istemenin esrarı kitap, Muhammed bozdağ, yediveren yayınları, istemeni esrarı oku, istemenin esrarı fiyat , muhammed bozdağ kitapları )
Yediveren Yayınları, Muhammed Bozdağ İstemenin Esrarı kitabı nı incele diniz.