Kitap Kuran ın Nuru Özlü Özetli Tefsir
Yazar Ali İhsan Türcan
Yayınevi Kişisel Yayınlar
Kağıt Cilt Şamua kağıt - Kalın Ciltli, 2 Cilt Takım
Sayfa Ebat 1.584 sayfa , 17x24 cm.
Yayın Yılı 2021
Ali İhsan Türcan Kuran ın Nuru Özlü Özetli Tefsir kitabını incelemektesiniz.
2 Cilt Kuran ın Nuru Özlü Özetli Tefsir kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Kardeşlerim! Kısa bir giriş yapacağım, önemseyerek okuyun. Çünkü Allah Azıîmüşşân'ın Kelâmı sıradan çalışmalarla anlaşılamıyor. Miladi 1965 senesinde ilkokuldan mezun olunca; birkaç gün evde Kur an rehberiyle çalışma yaptım. Sonra Köyümün Camiine (Yozgat/ Sorgun/Mirahor Köyü Camiine) gittim. Dîn görevlisi Alî Öztürk Hoca Efendiden derse başladım (Bugün Kayseri Eski Sanayi Camiinden emekli ve Kayseri'de ikamet etmektedir). Üç günde Kuran okumağa başladım. Buna kimse şaşmadı, zira akranlarımla dahi oyun oynamaz, ilkokul döneminde dahi hep ders çalışırdım. Bu sebeple eşsiz başarı sahibi idim. Köylülerim üstün başarılarımı olağan görürdü. Artık Rabbimin Kitabını okuduğum için çok sevinçli idim. Kısa zamdana Yâsîn Sûresini ve Karabaş Tecvidini ezberledim. Sonra Emsile Kitabını ezberledim. Daha sonra Bina Kitabını ezberlerken derslere ara verildi. Birkaç ay sonra Sorgun Kur'an Kursuna gittim. Sonra Yozgat İmam Hatip Okulu, Oradan da Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsüne gittim. Kayseri Cami-i Kebîrde 17 sene imamlık yaptım. Onca zaman zarfında cenaze, Hatim, Mevlid hizmetlerine hatta davetlere dahi gitmedim, gece-gündüz öğrenci okuttum. Evimin bir odasını müsafirlerime, bilhassa öğrencilerime açık tuttum. Allah §| için öğrencilerime bütün varlığımla hizmet verdim ve onların ilim sahibi olmaları için çalışmalarımı; resmi görevimin dahi önünde tutuyordum.
Biliyordum ki İslam toplumu ve millettim gerçek ilim sahihleri ile bildiklerini muhafaza edecekler, onların hayırlı hizmetleri ile yurdumuz mamur olacak. Böylece onlar; dizlerimize derman, gözlerimize nûr olup canlarımıza can katacaklar. Zira ben onlara ne öğretsem; Yüce Mevlâ'm bana kat-kat fazlasını öğretiyordu. Allah'ın H lütuf ve ikramlarıyla lâzım olan ders kitapları ve malzemeler hiç ummadığım yollardan bana ulaşıyor, Allah'ın Ü izni ve yardımıyla her meseleyi kolayca çözüyordum. Arapça öğretmenlerine dahi sarf ve nahiv cümlelerini okuturken; mollaların çözemedikleri muammalı cümleleri kolayca çözüp anlatıyordum. Okutmağa 13 yaşımda başladım. Şöyle ki Kur'an Kursunda Hocam; Tecvîd dersinde Medd-i Aa-rız konusunu anlatamamış, açıklamak için izin istemiştim. Beni dinledikten sonra arkadaşlarımı topladı ve dedi ki bundan sonra sizleri Alî İhsân okutacak. Ben onlara anlatmağa çalıştıkça; Rabbim nice anlayışlar ilhâm ediyor, gün be gün gelişiyordum. Her cüzden 15 sayfa ezber dinlettikten sonra; kalan 5 sayfayı ısrarla ders olarak aldım. Her gün 15 sayfa önceki, beş sayfa yeni olmak üzere 20 sayfa ezber dinletiyordum. Bir ay içerisinde toplamda önceki 450 sayfaya yeni 150 sayfayı katarak hıfzı tamamladım. İmam Hatıîb Okuluna vardığımda arkadaşlarım; haftada birkaç saat Arapça dersine zorlanırken; istiyordum ki her gün en az dört saat Arapça görelim. Bu mümkin olmadığı için Âyet-i Celîle ve Hadîs-i Şerif meâllerini; metinleriyle karşılaştırarak meâl çalışması yapıyor, çokça sözlük kullanıyor, boş vaktimi kütüphanelerde geçiriyordum. Henüz ortaokul kısmını okurken; hutbe okuyor, vaaz veriyor, bilmediğim kelimeleri kullanmıyordum. Lise kısmında Arapça ve tefsir dersleri hocalarıma; tercüme ve açıklamarda yardımcı oluyordum. Kendi kendime öğrenmek o kadar kolaylaştı ki artık Türkçemiz dışında altı dil üzerinde çalışma da yapıyordum. Kardeşim Fransızca dersinde sınıfının en zayıfı iken sözlük ve yardımcı kitaplar alarak 15 günde Fransızca öğrenip sınıfının l.si yaptım.
Kayseri Yüksek İslâm'ı okurken ilk sene baharında Gültepe Camiine imam oldum. Orada İlâhî bir derya olan bir Mutasavvıfla tanıştım. (Her şeyh; mutasavvıf değildir.) Artık benim için zorluk kalkmıştı. Arapça bilmeyen O Ümmî Zât'ın Türkçe sohbeti ile biiznillâh her şeyi çözüyordum. Hayatı; sâde, elbisesi eski, konuşması zayıftı. Misal: Şimdi demez, şincik derdi. Ziyaretine bir varan; bir daha varmıyordu. Cahil bir köylü diyorlardı. Bilmiyorlardı ki madenlerin süsü-püsü olmaz. Özüne ulaşınca anlaşılır, işlenince güzelleşir.
Celâleyn Tefsirinde ve Umdedül-Akaid Kitabında; mollaların çözemediği bir cümleyi O'nun sohbetiyle çözdüm. Konu; Allah Teâlân'ın va'dinde hulfetmeyişi ve bunun aksi hususu...
Hulâsa Bu özetli Tefsirimle, yani Kuranın Nûru ile İnşâAllah Teâlâ yüce anlayışlara ereceksiniz, Kur'an'ı anlayacaksınız. Gençliğimde sayamayacağınız kadar Tefsir kitaplarını inceledim. Açıklamalarımda onlardan beğenilen açıklamalara rastlayacaksınız. Aslında makbul açıklamaların tamamı Kurandan yansımadır. Zira Kuran ve Yüce Rasûl # İlk ve Kusursuz Kaynaktır. Sonra Tefsirde Önderlerim; Ebubekr, Ömer, Osmân, bilhassa Alî Efendilerimizdir. İ.H.L. okurken Kitabını (Fıkh-ı Ekber'i) ezberlediğim İmam-ı A'zam ve pek çok ma'neviyâth müfessirdir. Hainlerin, yani İslâm'la ve Müslimanlarla derdi olanların safsatalarını Eserime sokmadım. Vasıtalı-vasıtasız, dolaylı ve doğrudan daima yönelip yakarışlarda bulunarak ilim ve ikramlarına erdiğim; Baş Öğretmenim, Rabbimdir. Tevfîk da başarı da sırf Ondandır. Mevlâ'mız Taalib-i İslâm, taabi-i Muhammed (sav) ve haadim-i Kur'an olan herkese Yâr ve Yardımcı olsun.