Orta Boy Kuranı Kerim ve Yüce Meali, Nuh

Fiyat:
160,00 TL
Havale / EFT:
155,20 TL
Aynı Gün Kargo


  Kitap               Kuranı Kerim ve Yüce Meali
  Meal                Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır
  Sadeleştiren  Murat Balıbey
  Hat                   Bilgisayar Hatlı, Murat Balıbey
  Yayınevi          Nuh Yayınları
  Kağıt  Cilt       Sarı şamua - Lüks Kalın Cilt, Renkli
  Sayfa  Ebat     612 sayfa - 17x24 cm - Orta boy
  Yayın Yılı         2022 - Diyanet onaylı ve mühürlü
  Özellik             QR KOD uygulamalı Meal ve Arapça Metin, Sesli Dinle
  Kod                  F070




Nuh Yayınları Kuranı Kerim ve Türkçe Meali adlı Kuranı Kerim kitabını incelemektesiniz.
Orta Boy Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Türkçe Mealli Kuranı Kerim kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2



Yüce Allah kainat kitabı Kur’an-ı Kerim’de bizleri yani bütün insanlığı muhatap alıyor. Bize mesajını sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz aracılığı ile Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla ulaştırıyor.. Peki biz Kur’an-ı Kerim’in mesajını anlamak için ne yapıyoruz?

Kainatın sahibinin kelamı, Kur’an-ı Kerim’i en doğru şekilde anlamanız için bugüne kadar yapılmış en kapsamlı ve en titiz Kur’an-ı Kerim çalışması..


QR KOD uygulamalı Meal ve Arapça Metin, Sesli Dinle
Sıvama Kapak Şamua Kağıt
En Kolay Okunan Arapça Hattı
Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın en kolay anlaşılan Meali

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan onaylı
En Son Sadeleştirilmiş Elmalılı Mealli
Lüx Cilt
Şamua Kağıt
En Kolay Okunabilen Göz Yormayan Özel Font
Bilgisayar Hatlı




En anlaşılabilir meali ile Kur'an'ın bize ne söylemek istediğini, neler yapmamız gerektiğini en güzel haliyle anlayacaksınız.

En son sadeleştirilmiş Elmalılı Meali ile Kur'an'ın mesajını hemen öğreneceksiniz.

En son bilgisayar teknolojisi ile en kolay okunan açık hattı sayesinde Kur’an okuma alışkanlığınız değişecek..



Kur’an-ı Kerim Nedir?


Kur'an sözlükte "okumak
" anla­mına gelen bir mastardır. Bizim bu­rada konumuz olan Kur'an ise, Allah (C.C.) tarafından Hz. Muhammed (S.A.V.)e Cebrail (A.S.) aracılığıyla (vahiy yoluyla) yaklaşık 23 yılda in­dirilmiş ilâhî kitaptır. Kur'an-ı Kerim’in ilk devirlerden beri bütün Müslüman âlimlerce be­nimsenmiş yaygın bir tanımı ise şu­dur: Kur'an Hz. Muhammed (S.A.V.)e indirilen, mushaflarda ya­zılı, O'ndan tevatür yoluyla nakledil­miş, okunmasıyla ibadet edilen, be­şerin (insanların) benzerini getirmek­ten âciz kaldığı ilâhî kelamdır.

Bu iki tanım üzerinde biraz dura­lım: Birinci tanımda geçen 23 yıl kay­dından anlaşılacağı üzere Kur'an bir defada bütün olarak değil, zaman za­man ve bölüm bölüm indirilmiştir. Allah tarafından her in­dirilen bölüm aynı uzunlukta da de­ğildir. Bazen bir veya birkaç âyet, ba­zen bir sûrenin bir bölümü, bazen de bütünü indirilmiştir. İndirilen bu bö­lümler içinde insanları doğrudan doğ­ruya uyaran, Allah ve resulüne iman ve itaate çağıran, iyiliği buyurup, kö­tülüğü yasaklayan genel amaçlı bö­lümler bulunduğu gibi; zaman ve ortamın, ortaya çıkan problemlerin, sı­kıntıların, anlaşmazlıkların gerektir­diği açıklamalar, çözümler, yol gös­termeler, Peygamber (S.A.V.)’e soru­lan sorulara cevaplar şeklinde özel bir amaçla inen bölümler de vardır. Böyle husûsî bir amaca bağlı olarak inen âyetlerin ve bölümlerin, Hz. Peygam­berden sonra, ne sebeple indiğini be­lirlemek, bunun ışığında Kur'an-ı Ke­rimi daha iyi ve doğru anlamak çabası "nüzul sebepleri" diye adlandırılan, Kur'an ilimlerinin en geniş ve ayrın­tılı bir dalını ortaya çıkarmıştır.

Yi­ne böyle bir sebebe bağlı olarak inen bölümler her ne kadar belli bir olaya, yer ve zamana bağlı olarak indi ise de genellikle ifade ederler. Artık o konularda insanların nasıl bir tavır takınacaklarına dair ebedî bir örnek oluştururlar. İkinci tanımdaki bazı esaslara da kısaca değinelim: Kur'an'ın "tevatür yoluyla nakledilmesi" demek, "yalan üzerinde birleşmeleri mümkün olma­yacak kadar doğru sözlü bir kalaba­lık, bir topluluk tarafından nesilden nesile (kuşaktan kuşağa) aktarılması" demektir. Okunmasıyla ibadet edilen" kaydı da Kur'an'ın önemli bir niteli­ğidir.

Dinî ibadetler esnasında, özel­likle namazlarda okunması farz olan metin yalnız Kur'an'dır. Ayrıca sırf Kur'an okumak, okuyanı dinlemek de bir ibadettir.


Mealli Kur'an Nasıl Okunmalıdır?

Meal:  Kur'an-ı Kerim'in orijinal dili olan Arapçadan başka dillere yapılan tercüme çalışmalarına meal denir. Mealler Kuran'ın orijinalinin yerini asla tutmaz. Çünkü mealde, tercüman kendi bilgi birikimine göre Allah'ın sözünden anladıklarını aktarır. Kur'an'ın kelimeleri her şeyi bilen yüce yaratıcı tarafından dizilmiştir. İçinde edebi, tarihi, ilmi pek çok mucizeler vardır. Bu konuda küçük bir araştırma yapanlar bu mucizelerin yüzlercesiyle karşılaşacaklardır. Kur'an'ın bu mükemmel kelime dizilişi meallerde kurulamaz.

Meal ancak onun yüzeysel ve kısaca anlamını bize aktarır. Bunun dışında akla, ruha, kalbe, hayale, göze, kulağa hitap eden özelliklerini ve inceliklerini bize yansıtamaz. Bunun için mealler, Kur'an'ın orijinaliyle asla bir tutulamaz. Kur'anı her yönüyle başka bir dile çevirebilmek için Allah'ın ilmi lazımdır. Meale Kur'an denmez. Bunun için namazlarda meal okunamaz.

Ancak namaz surelerinin anlamlarını meallerden öğrenmeliyiz.


MEAL OKURKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?

1-Kur'an'ı başka bir dile çeviren kişi kendi bilgi birikimi, anlayış kabiliyeti, kültürel seviyesi, pozitif bilimler ve tarih bilimine hakimiyeti, insan psikolojisi konusundaki bildikleri, toplum bilimi (sosyoloji) hakkındaki malumatı, kendi dilini konuşma ve yazma becerisi, mantık ve diyalektik konularındaki seviyesi oranında meal yazar. Bu ve buna benzer konularda kişi ne kadar iyiyse yazdığı meal o kadar güzel olur. Kişinin eksikliği oranında yaptığı mealde eksik ve kusurlu olur. Bunun için okuduğunuz meallerde bazı mantık hataları, dilbilgisi yanlışları, anlatım bozuklukları, bozuk ve tuhaf cümleler olabilir. Bu hatalar Kur'an'a değil, çevirene aittir. Buna çok dikkat edilmelidir. Bu eksikliğin bir nebze giderilebilmesi için çeşitli mealler okunmalıdır.
2. Arapça gerek kelime sayısı olarak, gerek anlam çeşitliliği açısından, gerek deyim ve atasözü bakımından, gerekse seciye-mecaz-uyak yönünden oldukça zengin bir dildir. Böylesine esnek, derin ve şiirsel bir dilden başka dillere çeviri yapmak elbette çok zordur.

3. Ülkemizde meal çalışmaları yakın geçmişte başladığı için oldukça acemicedir. Çoğu mealler birbirinin taklididir. Elimizdeki meallerde çeviri eksiklikleri çoktur. Bazı Arapça deyimlere kelime anlamları verildiği için anlam daralması, anlam kaybı veya anlam bozulmaları olabilmektedir. Bilindiği gibi deyim ve atasözlerinin anlam bütünlükleri vardır ve sadece kendi dil mantığı içinde değerlendirilmelidir. Başka dillere kelime kelime çevrilirse anlam kaybına uğrarlar. Örneğin dilimizdeki "mırın kırın etmek" deyimini başka bir dile kelimesi kelimesine çevirmemiz mümkün değildir. Ancak en yakın anlamıyla kabaca bir çevirisini yapabiliriz. Bu çeviriyi okuyan insanlar asla bizim "mırın kırın etmek" deyiminden anladığımızı anlamayacaklardır. Çünkü her dil kendi mantığı içinde anlaşılır. Birkaç da atasözü örneği verelim; "Adı çıkmış dokuza inmez sekize, Parayı veren düdüğü çalar, Herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine…"

Bunun örnekleri çoktur ve hiçbiri diğer dillere anlam kaybına uğramadan çevrilemez. Atasözü ve deyim çevirisi çok zordur. Kelimesi kelimesine yapılırsa çok yanlış anlamalar olur. Bazen Kur'an meali okurken anlamsız ve gereksiz gibi görünen bir cümle ile karşılaşırsanız bu, eksik veya hatalı çeviriden kaynaklanmaktadır. İşte bu konu, Kur'an meallerinde en çok karşılaşılan eksikliklerdendir.

4. Kur'an ayetleri sistematik bir sırayla değil iç içe ve dağınık olarak dizilmiştir. Yüce Allah, ayetleri konu başlıkları altında toplamamıştır. Bunun pek çok faydalı sebebi vardır. Bir iki tanesini şöyle sıralayabiliriz:

Kur'an
bir ansiklopedi değil, bir hayat kitabıdır. Aynen hayat ve tabiat gibi doğaldır. Biz hayatta acıyı-tatlıyı, sevgiyi-kini, korkuyu-cesareti, sevinci-hüznü, umudu-hasreti-mutluluğu nasıl iç içe ve karmaşık yaşıyorsak, tabiat; dağı, ırmağı, insanı, hayvanı, ormanı ve madenleriyle iç içe ve karmaşık olarak nasıl çok güzelse, Kur'an da farklı farklı konuları mükemmel bir ahenk ve denge içinde en güzel bir biçimde bize sunmuştur. Çünkü tabiatı yaratan da, hayatı bahş eden de, insanı yaratan da, Kur'an'ı gönderen de yüce Allah'tır.



Bir oturuşta kimse Kur'an'ı baştan sona kadar okuyamaz. İşte yüce Allah bize Kur'an'ın her sayfasında ayetlerden bir buket sunmakta ve hayatın her alanıyla ilgili öğütler vermektedir. Bir iki sayfa Kur'an okuyan kişi adeta Kur'an'ın bir özetiyle karşılaşır. Bu yöntem zihni sürekli hareketli tutar, insanı sıkmaz. İnsan, zihniyle kah ahirete, kah peygamberimiz zamanındaki diyaloglara, kah eski peygamberler zamanına, kah cennete, kah cehenneme gider gelir. Her gittiği yerden çok önemli öğüt ve ibretlerle döner. Bu konuda yüce yaratıcı şöyle buyurur: "Andolsun, biz öğüt alıp-düşünsünler diye, sözü birbiri ardınca dizip-indirdik" (Kasas Suresi, 51) Kur'an'daki bu iç içelik rast gele bir dağınıklık değil, anlamlı, ahenkli ve mükemmel bir anlam örüntüsü içinde bir diziliştir.


Peygamberimiz 23 yıllık peygamberlik görevi yapmıştır. Bunun 13 yılı Mekke'de 10 yılı da Medine'de geçmiştir. Kur'an'ı Kerim bu 23 yıllık süre zarfında indirilmiştir. Mekke döneminde indirilen sureler genellikle inançla ilgili konulardan, yüce Allah'ın sıfatlarından (nitelik ve özelliklerinden), ahiretten, ahlak ilkelerinden, tevhit ve şirkten, eski milletlerin kıssalarından bahseder. Medine döneminde indirilen sureler ise genellikle ibadetlerden ve toplumsal kurallardan bahseder. Namaz dışındaki bütün ibadetler Medine'de emredilmiştir.


Kur'an'ı
daha iyi anlayabilmek için o dönemin siyasi ve sosyal yapısını bilmek yararlıdır. Ayetlerin iniş sebebinin bilinmesi anlaşılmasına büyük katkılar sağlar. Ayrıca ayetler, öncesi ve sonrasıyla irtibatlı olarak okunmalıdır. Yapısal bütünlüğü içinde okunmayan ayetlerin anlamsal bütünlüğü de kaybolur. Bu konularda ayrıntılı bilgiler tefsirlerden öğrenilebilir. Tefsir; din konusunda bilgili kişiler tarafından ayetlerin yorumlanması ve açıklanmasıdır. Kutsal olan sadece Kur'an'ın orijinalidir. Hiçbir meal veya tefsir kutsal ve hatasız değildir. Çünkü insan ürünüdür. Hepsinin sınırlılığı veya eksikliği vardır. Hiç birisi Kur'an'ın yegane (eksiksiz ve biricik) yorumu olamaz. Çünkü Kur'an'ın yegane yorumu ancak yüce Allah'ın bilgisiyle yapılabilir. Kur'an bilimsel ve evrenseldir. Yorumlar ise kişiseldir. Bilimsel olmayabilir. Günümüzde dilimize çevrilmiş pek çok tefsir vardır. Bunları, yukarıdaki bilgileri göz önünde bulundurarak okuyabiliriz.



Kur'an-ı Kerimin
bazı ayetleri, okuyan herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde apaçıktır. Bazı ayetlerini ise, herkes ilk okumada anlayamayabilir. Böyle ayetleri anlamak ve yorumlamak için ise ciddi bir çalışma gerekir. Kur'an meali okumaya yeni başlayan kişi bu konuda çok dikkatli olmalıdır. Acele hükümler (kararlar, yargılar) vermemelidir. Bu konuda uzmanlaşmış kişilerin kitaplarından veya açıklamalarından yararlanmalıdır. Kur'an'ın bir yerinde bir ayet görünce acele edip peşin hüküm vermemelidir. Sabırlı olmalı, çalışmaya ve okumaya devam etmelidir. Yukarıda da açıklandığı gibi Kur'an'da ayetler konu konu toplanmamış, aynı konuyu çeşitli yönleriyle açıklayan ayetler değişik yerlere serpiştirilmiştir. Bu ayetleri zihinde birleştirip bir yargıya varmak (hüküm vermek, bir konuda kesin konuşmak) herkesin yapabileceği bir iş değildir. Bunu ancak bu konularda uzmanlaşıp ustalaşmış kişiler yapabilir. O halde biz yüce Kur'an'ın mealini hükümler çıkarmak için değil, ayetlerden öğütler almak için okumalıyız. Zaten ikinci üçüncü okumalarımızda bu konuyu daha iyi kavrayacağız.




Nuh Yayınları tarafından hazırlanan orta boy Türkçe mealli kuranı kerim kitabını incele diniz.
 

Diğer Özellikler
Stok Kodu9786058797853
MarkaNuh Yayınları
Stok DurumuVar
9786058797853
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.