Kitap Rasulullah'ın (S.A.V.) Doğumundan Günümüze İslam Tarihi
Yazar Komisyon
Yayınevi Beka Yayınları
Derleyen Prof. Dr. Ragıp Es Sercani
Tercüme Ayhan Çakıroğlu
Kağıt - Cilt 2.Hamur - Ciltli, 2 cilt takım
Sayfa - Ebat 1.024 sayfa , 17x24 cm.
Beka Yayınları Rasulullah'ın (S.A.V.) Doğumundan Günümüze İslam Tarihi kitabını incelemektesiniz.
2 Cilt Rasulullah'ın Doğumundan Günümüze İslam Tarihi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Bu eser, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in doğumundan günümüze, İslâm tarihinin gelişim safhalarını dinî, kültürel, siyasal ve sosyo-ekonomik veçheleriyle ele almaktadır. İslâm tarihi alanına yeni yeni ilgi duymakta olan genç nesillerden, bu alanda yoğunlaşmış araştırmacılara kadar, toplumun geniş katmanlarının eğitim faaliyetine hizmet etmeyi amaçlamaktadır.
İslâm dünyasının en köklü eğitim kurumlarından olan Mısır'daki Ezher Üniversitesi bünyesindeki değerli ilim adamlarının gözetiminde tamamlanan bu İslâm Tarihi, "İslâm Araştırmaları Komisyonu" olarak adlandırılan geniş ve seçkin bir ekip çalışmasının ürünüdür.
Eserin üst başlığından da anlaşılacağı üzere, kitabın kapsadığı zaman kesiti, oldukça uzun ve meşakkatli bir çalışmayı gerekli kılacak yoğunluğa sahiptir. Aynı zamanda ele alınan tarihsel kesitin geniş bir coğrafyada cereyan eden hadiseler üzerinde odaklandığı düşünülürse, okuyucunun bilgi birikimine yapacağı katkının önemi daha iyi anlaşılır.
Kitabın, bilgi vermenin yanında, İslâm dünyasına musallat olan Batılı sömürgeci zihniyeti teşhir ederek, bu anlamda genç nesillerin şuurlanmasına da önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
ÖNSÖZ
Hamd, Allah'a mahsustur. O'na hamd eder, O'ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden O'na sığınırız. O'nun hidayete erdirdiğini saptıracak, saptırdığını da hidayete erdirecek kimse yoktur. Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığına, O'nun bir tek olup ortağı olmadığına, Muhammed'in (s.a.v), O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim. Salât ve selâm Efendimize, ailesine ve ashabına olsun.
Yeterli olduğunu düşündüğüm bilimsel araştırma ve çalışmalardan sonra ulaştığım en belirgin sonuç, yeryüzünde yeni bir şeyin olmadığıdır. Tarih şaşırtıcı bir şekilde tekerrür etmektedir. Yeni olarak gördüğümüz olaylarda neredeyse sadece kişiler ve yerler değişmektedir. Bundan dolayı, tarih ilminde derinleşmiş bir kişi, yeryüzünde meydana gelen olayları kolaylıkla tahlil edebilir. Büyük entrikalara ve çeşitli hile ve kurnazlıklara rağmen kandırılamaz. Tarihi, geleceği görüyormuşçasına okur! Ayağını nereye basacağını çok iyi bilir. Kendini, toplumunu ve milletini nasıl yönlendireceğini de bilir. Böyle biri, ardından gelecek nesillerin yolunu aydınlatan parlak bir güneş gibidir. Kıyamet kopuncaya kadar nesilleri etkilemeye devam eder. Nasıl etmesin ki? Daha önce de belirttiğimiz gibi, yeryüzünde yeni bir şey yoktur.
Tarihin önemini ifade etmesi nedeniyle Yüce Allah'ın hikmetli ilâhi emrini anlamak, bizim için yeterlidir: "Şimdi onlara bu olayları anlat, umulur ki düşünürler."3 Tarihi olayların anlatılmasının ya da rivayetlerin nakledilmesinin, üzerinde tefekkür edilmediği takdirde hiçbir faydası olmaz. Tarih dersleri; tamamlayıcı, ek bir bilgi verme ve gönüllülük esasına dayalı bir okuma değildir. Tarih dersleri, sağlıklı ve güçlü bir millet inşa etmenin temel direklerinden biridir.
3- el-araf 7/16
Tarihi incelediğimizde, Müslümanların, onlar olmaksızın hayatlarını dosdoğru sürdürmelerinin imkânsız olduğu konularla karşılaşırız: İnanç, fıkıh, ahlâk, insan ilişkileri (muamelât), şer'i hükümler gibi... Yine dengeleri koruma, öncelikleri ve güncel olayları anlama gibi meseleleri karşımızda buluruz. Kısacası bütün dinî konularla karşı karşıyayız demektir.
Yüce Allah, hikmetli kitabında bizi böylece bilgilendirmiş ve Kur'an kıssalarını anlatmıştır. Bu kıssalarda; akılları ikna eden delilleri, kalbi harekete geçiren incelikleri, inançla ilgili konuları, fıkhî hükümleri sunmuş, sonra eski ile yeni, geçmişle güncel, tarihle şimdiki olaylar arasında bağ kurmuştur. Sonuçta tarihin; coşkulu, hayat dolu ve konuşan bir dil olduğunu hissedersiniz. Sanki ölmüş kişilerden ve tarihi şehirlerden değilde, başımızdan geçen olaylardan ve bizim haberlerimizden söz ediyor.
Bu açıdan tarih; uğrunda çaba gösterilmeye, zaman ayırmaya, maddi güçleri seferber etmeye ihtiyaç duyulan gizli bir servet ve gömülü bir hazinedir. Tarih, akıllara, kalplere ve sağlam vücutlara ihtiyaç duyar.
İslâm tarihi; insanlığın tanıdığı ve dünya milletlerinin yazmakla mutlu olduğu en temiz, en şerefli, en ayrıntılı ve en büyük tarihtir. İslâm tarihi; olaylara şahit, insanlığa yararlı ve tertemiz bir ümmetin tarihidir. İslâm tarihi; iyiliği emreden, münkerden sakındıran, hayra çağıran ve her türlü kötülükle mücadele eden bir ümmetin tarihidir.
İslâm tarihi; tarihte eşi benzeri görülmemiş şahsiyetlerin tarihidir. Onlar, dinlerini ve dünyalarını bilen, gözleri âhirete dönük olduğu halde dünyayı hikmetle idare eden şahsiyetlerdir. Sonuçta, gerçekten zor bir dengeyi kurabilmişlerdir: Dünya ve âhirette saygınlık, dünya ve âhirette şerefli bir hayat, dünyada ve âhirette elde edilecek mülk ve saltanat...
İslâm tarihi; hayatın bütün yönlerini göz alıcı ve yüksek bir seviyede bir araya getirebilmiş bir medeniyet tarihidir. Ahlâk, siyaset, toplum, ekonomi, mimarî, yargı, refah, iktidar, askerî güç, zekâ ve düşünceyi bir araya getirebilmiştir. Sağlam bir akide, halis kulluk, doğru bir yöneliş ve yüce hedeflerle, bütün bunları yan yana getirmeyi başarabilmiştir. "...Bugün sizin için dininizi kemâle erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim..."4 buyuran Yüce Allah doğruyu söylemiştir. Aslında ve özünde İslâm tarihi budur.
4- el-maide, 5/3
Bu açıklamalarımız, bu büyük tarihin bazı büyük yanlışlar ihtiva ettiğini ve yine bir kısmı son derece tehlikeli kusurlar içerdiğini söylememize engel değildir. İslâm tarihinin bembeyaz ve lekelerden uzak olduğunu iddia etmek boş işle uğraşmaktır. Fakat Müslümanların yanlışlarını İslâm dinine bağlamak açık bir haksızlıktır. İslâm, kendisinde hiçbir zayıf nokta, yanlışlık ve kusur olmayan dindir. O, sapasağlam, mükemmel ve gerçek bir dindir. O'nu gizli ve gizlenmiş her şeyi en iyi bilen, Hakîm ve her şeyden haberdar olan Yüce Allah indirmiştir. İslâm dinine muhalefet eden Müslümanların gerçekleştirdikleri eylemlerin kötü sonuçlan kendilerine aittir, İslâm'a değil.
İnsanlar İslâm'a muhalefet ettiklerinde çoğunlukla kargaşa ve çöküşler meydana gelmektedir. Fakat ayağa kalkmaları için uzun süre geçmesi gerekmez. Doğrulara geri döndüklerinde ve İslâm'a dönüş gerçekleştirdiklerinde tekrar ayağa kalkabilirler. Aksi halde güce ve şerefe sahip tertemiz ve sabırlı diğer mücahitler onların yerine geçer. Sonra kısa süreli bir bekleyiş ve ardından sorular, sorular!..
Bu değerli servet ve bu büyük hazine... Büyük İslâm tarihi serveti... Bu servet hakkında günümüz insanlarından kime güvenebiliriz? Hazineyi kazarak içindeki mücevherleri çıkarması için hazinenin anahtarlarını kime verebiliriz?
Olayları düşünüp değerlendirerek hükümler çıkarması ve bize aktarması için kulaklarımızı, akıllarımızı ve kalplerimizi kime teslim edebiliriz?
Ne yazık ümmetimize ki, bütün bunları en kötü gruplara; yabancı müsteşriklere ve İslâm'ın çocukları arasına fitne sokmaya çalışanlara teslim etmiştir!
Ondaki en güzel değerleri gasp etmeleri, değiştirmeleri, yerine daha değersizlerini koymaları ve sahtelerini yapmaları için bu tarih hazinesini onlara teslim etmişlerdir!
Sonuçta tarih, değişmiş, karıştırılmış ve tuhaf bir şekilde karşımıza çıkmış ve şeref halkaları koparılmıştır. Ruhun bütünüyle cesetten ayrılması gibi Müslümanların bugünü ile geçmişi birbirinden ayrılmıştır.
Gençler, tarihle ilgilenmeye başladıklarında kavgalar, entrikalar, hıyanetler ve hırsızlıklarla dolu kayıtları ellerinde buldular. Bu kayıtlarda karanlık devirler birbirini takip etmekteydi. Bu durum karşısında gençler şaşkınlık geçirdiler. Bu belgeleri eziklik içinde ellerinde mi tutacaklar yoksa toprağa mı gömeceklerdi? Ne kadar çirkin bir günah!
İnsanları bilgisizce yoldan çıkarmak için Allah'a yalan iftirada bulunanlara yazıklar olsun!
Lâiklerin yöntemlerine aldanan ve tarihi karışık, tahrif edilmiş ve tersyüz edilmiş bir şekle sokan ve sonuçta Müslümanları, tüm dini konulan hayatlarına uygulama imkânı veren amelî (pratik) muazzam bir örnekten yoksun bırakan Müslüman evlatlarına yazıklar olsun!
Yanlışları düzeltme imkânı varken bunu yapmayanlara yazıklar olsun! Açıklama ve açıklığa kavuşturma imkânına sahip olduğu halde bunu yapmayanlara yazıklar olsun! Nasihat etme ve insanları aydınlatma imkânına sahip olduğu halde bunu yapmayanlara yazıklar olsun!
Cabir b. Abdullah (r.a) şöyle dediği rivayet ediliyor: "Bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lanet edecek olursa, bu hususta bilgi sahibi olan kimseler, bilgisini açıklasın. Böyle bir zamanda bilgisini gizleyen kişi, Muhammed (s.a.v)'e indirileni gizleyen kişi gibidir."
İslâm tarihini, İslâmî bakış açısı ile özet bir şekilde ortaya koyma ve açıklama çabasını içeren elimizdeki bu bereketli ve güzel çalışma, dinî kural ve esasları doğru anlama noktasında Müslümanlara yardımcı olacaktır. Bu eserde, ayrıntıya girmeden pek çok olayı ortaya koyma konusunda titizlik gösterilmiştir. Bununla şunlar amaçlanmıştır: Genel açıklamalara yer vermek, geniş İslâm tarihini basit bir şekilde açıklamak. Daha fazla bilgi ve açıklama isteyenler, daha detaylı bilgiler veren büyük İslâm tarihi kaynaklarına müracaat edebilirler.
Yüce Allah'ın, çalışmayı gerçekleştiren gruptan bu çalışmayı en güzel şekilde kabul buyurmasını dilerim. Yine benden ve eserin yayınlanmasında pay sahibi olan herkesten de kabul buyurmasını dilerim. Yüce Allah'tan, hepimize, tarihi geçmişimizi ve içinde yaşadığımız zamanı anlama kolaylığı nasip etmesini ve bizi şeriatına hizmet edenlerden ve dinini yüceltmek için çalışanlardan eylemesini dilerim. Bu işin sahibi ve bu işe güç yetirebilmemi-zi ihsan eden Yüce Allah'tır.
Size söylediklerimi sürekli hatırlayınız. İşlerimi Yüce Allah'a havale ediyorum. Zira O, kullarını görüp gözetendir.
Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun!
Dr. Ragıb es Sercani
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9786054041848 |
Marka | Beka Yayınları |
Stok Durumu | Var |
9786054041848
Havale / Eft :
Havale İle : 606,25 TL
Kapıda Ödeme :
Kapıda Ödeme ile : 625,00 TL
Tek Çekim :
Kredi Kartı ile : 625,00 TL
Bankalara Göre Taksit Seçenekleri (Kampanyalı taksitler kalın yazıyla belirtilmiştir) :
|
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
4 |
176,56 TL |
706,25 TL |
4 |
176,56 TL |
706,25 TL |
|
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
4 |
176,56 TL |
706,25 TL |
|
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
4 |
176,56 TL |
706,25 TL |
|
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
4 |
176,56 TL |
706,25 TL |
|
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
4 |
176,56 TL |
706,25 TL |
|
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
4 |
176,56 TL |
706,25 TL |