Riyazüs Salihin Tercüme ve Şerhi 6 Cilt SET

Fiyat:
1.800,00 TL
İndirimli Fiyat (%38,9) :
1.100,00 TL
Kazancınız 700,00 TL
Havale / EFT:
1.067,00 TL
Aynı Gün Kargo

Kitap                Riyazüs Salihin Tercüme  ve Şerhi
Yazar               İmam Nevevi
Tercüme          İhsan Özkes
Yayınevi           Kahraman Yayınları
Kağıt - Cilt       1.Hamur  - Ciltli, 6 cilt
Sayfa - Ebat     2.631 sayfa  -  14x20 cm.  Roman boy

 
Kahraman Yayınevi tarafından yayınlanan, İmam Nevevi nin yazdığı, Riyazüs Salihin Tercüme Şerhi adlı kitabı incelemektesiniz.
6 Cilt Riyazüs Salihin kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
 
Yaratan Rabbinin adıyla  oku .  O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır.  Alak 1-2

 

          YAYINLARKEN
 
Yılların getirdiği bir sessizlikten sonra müslümanlar arasında öze dönüş hareketi başlamıştır. Üzeri kasıtlı bir şekilde küllenen İslâmi kültür, uyanan müslümanlarla birlikte gerek hayatta gerekse yayın dünyasında kendini gös­termeye başlamıştır.
 
Temel dini bilgileri dahi öğrenme şansını bulamayan bir nesilden sonra, onların da gayretleriyle, dinini öğrenmek şansını elde eden yeni bir nesil ye­tişmiştir. Bu nesil İslâm'ı temel kaynaklardan öğrenmeyi kendilerine şiar edin­miştir.
 
Bu yönde ülkemizde çok ciddi adımlar atılmış, Kur'an'ın anlaşılması yo­lunda birçok meal ve tefsir kitapları yayınlanmıştır. Yine ikinci temel kaynak olan Hadis üzerinde de çok ciddi çalışmalar yayınlanmıştır.
 
Bu yayınlar içerisinde önemli bir yeri olan, İmam Nevevî tarafından ha­zırlanmış Riyâzüs Salihin adı altında bir hadis kitabı vardır. Bu eser yayın­landığından bu yana çok büyük bir ilgi görmüş, kitaplıklarımızda hak ettiği yere kavuşmuştur.
 
Yayınevimiz birçok Arapça şerhlerinin olmasına rağmen Türkçe şerhi­nin olmayışını dikkate alarak bu eseri Türkçe tercüme ve şerhiyle siz muhte­rem okuyucularımıza kazandırmayı hedef edinmiştir.
 
Yoğun ilgi ve geniş bir kadro çalışmasıyla hazırlanan bu eser inşaallah 6 cilt olarak okuyucularımızın istifadesine sunulacaktır.
 
Yüce Allah'a bize böyle bir çalışmayı nasib ettiği için hamdeder, hatala­rımızdan dolayı affını dileriz.
 
Eserde emeği geçenlere teşekkür eder, eserin İslâmî kültür oluşumuna katkıda bulunmasını Yüce Allah'tan temenni ederiz.

Kahraman Yayınevi
 
 
           İhsan özkes ( İstanbul Merkez Vaizi )
 
 
1957'de Çorum'da doğdu. Ankara İmam-Hatip Lisesi'nden mezun ol­du. Bir müddet Çorum-Alaca ilçe merkezinde İmam-Hatip olarak görev yaptı.

İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (gece böl.) tefsir-hadis bölümünden 1981'de birincilikle mezun oldu. Yüksek tahsil esnasında Beyoğlu Emin Ca­mii Kur'an Kursu öğreticiliği yaptı.
 
Sinop-Gerze müftüsü iken yedek subay olarak askerlik görevini yapmak üzere bu görevinden ayrıldı.
 
Yozgat-Sorgun müftüsü olarak birkaç yıl hizmet veren yazarımız iki yıl müddetle Mısır'da el-Ezher Üniversitesi'nde hadis dalında çalışmalar yaptı. Mısır dönüşü Bolu-Akçakoca müftüsü olarak atandı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde hadis ana bilim dalında mas­tır yaptı. Bu süre içinde Haseki Eğitim Merkezi ihtisas kursuna katıldı.
 
Evli ve beş çocuk babası olan İhsan ÖZKES hocanın "Hadislerle Ço­cuk Eğitimi" isimli bir tercüme eseri bulunmaktadır.
 
 
 
        TERCÜME VE ŞERHEDENİN ÖNSÖZÜ

 
Allah'a hamd, Rasûlü'ne salât ve selâm olsun!

Riyaz'üs-Salihin, VIII. asırdan itibaren İslâm ülkelerinde hadis ile içice olanların daha yakından tanıdığı; sünnet tebliğcilerinin ellerinden ve dille­rinden düşürmediği tanınmış bir eserdir.

Rasûlullah'ı (s.a) dolayısıyla İslâm'ı anlamak; şüphesiz Kur'an ve Sün-net'i en iyi şekilde bilmekle mümkündür. Arapçayı -ana dilleri olması sebebiyle-halkımızdan daha iyi bilen Arap âleminde bile Kur'an-ı Kerim tefsirlerinden ve hadis şerhlerinden müstağni olunmamıştır. Nitekim hicri 1. asırda tef­sirler,  III. asırda Garib'ul-Hadisler, IV. asırda da hadis şerhleri yazılmaya baş­lanmıştır. Riyâz'üs-Sâlihîn'in değişik asırlarda arapça şerhlerinin yapılmış ol­ması da bu değerlendirme çerçevesindedir.

Yüce milletimize bu muhteşem eserin tercümesini ve ilk türkçe şerhini yazmaktan bahtiyarım.
 
Bu şerhi yaparken,
 
Riyâz'üs-Sâlihîn'in, Deffl'ül-Fâlihîn,
Nüzhet'ül-Muttakîn,
Menhel'ül-Vâridîn
adlı şerhlerinden büyük ölçüde istifâde ettim.
 
Ayrıca;
     
Sahih-i Buhârî şerhlerinden;
Feth'ul-Bârî,
Umdet'ul-Kârî,
İrşâd'us-Sârî,
 
Sahih-i Müslim şerhi Minhâc, Sünen-i Ebu Dâvud şerhi Avn'ul-Ma'bud, Sünen-i Tirmizî şerhi Tuhfet'ul-Ahvezî, Sünen-i Neseî şerhi Zehr'ur-Ruba ve Sünen-i  îbn  Mâce şerhi Misbâh'uz-Zücâce ile diğer kaynaklardan faydalandım.
 
"Hadis İlmi ve Tarihî Gelişimi" ile "Hadis Usûlü" bölümlerinde, ilgili ilk dönemler ve sonraki dönemlerde yazılan, özellikle de Tahhân'ın Teysîru Mustalah 'ıl-Hadis'inden yararlandım.
 
Bu eseri aziz milletimize sunan Kahraman Yayınevi ‘ni kutlar, daha nice hayırlı hizmetlere öncülük etmesini dilerim.
 
Belirli bir zaman ve ölçüde yaptığım bu çalışmanın, İslâm'ın ikinci kay­nağı Sünnet'in anlaşılmasına ve yaşanmasına vesîle olmasını Rabbim'den niyaz ederim.
İhsan ÖZKES
Ocak - 1991
İstanbul

 
 
                  HADİS İLMİ VE TARİHÎ GELİŞİMİ


I. HADİS VE ÖNEMİ
 
Hadis'in Lügat ve Istılah Mânâsı
 
 
Hadis lugavî olarak "yeni" demek olduğu gibi "haber vermek" anla­mına da gelir. Bu anlamda "haber" ve "eser" kelimeleri de kullanılmakta­dır. Hadis, ".. Onun (Kur'an) gibi bir söz getirsinler..." (Tûr/34) ayetinde söz ve ayet anlamında, "Musa'nın haberi sana ulaştı mı?" (Tâhâ/9) ayetinde de haber anlamında kullanılmıştır.
Hadis ıstılahı mânâ olarak şöyle tarif edilmektedir: "Hadis; söz, fiil, tak­rir, ahlâk ve fıtratıyla ilgili bir vasıf olarak Hz. Peygamber'e izafe edilen her şeydir".

Hadis'le eş anlamlı bir kelime olarak "sünnet" terimi de kullanılmak­tadır. Sünnet, lügatte mutlak olarak yol ve gidişat anlamlarına gelmektedir. Hadisçiler, hadiste olduğu gibi Hz. Peygamber'in ahlâk ve fıtratıyla ilgili va­sıflarını da "sünnet" kavramına dahil etmektedirler. Bu yüzden Sünnet'le Hadis'i birbirinin yerine kullanılan iki terim olarak kabul etmek mümkün olmaktadır.
Yukarıdaki tarife tekrar bakıldığında 'hadis' veya 'sünnet'
 
Denildiği zaman, kavlî, fiilî, takriri ve ahlâkî özelliklerin tümünün birden kastedildiği anlaşılır.

2 - Kudsî Hadis
 
"Kudsî", "ilâhî" veya "rabbanî" diye nitelenen bir başka hadis çeşidi daha vardır ki, bunu da kısaca açıklamak faydalı olacaktır.
 
"Kudsî Hadis", Kur'an olmamak kaydıyla, Hz. Peygamber'in (s.a) "Al­lah Teâlâ şöyle buyurmuştur" diyerek, Allah'a nisbet etmek suretiyle bildirdiği sözlere denilmektedir. Bu, Kur'an ile hadis arasında bir mertebede ol­duğundan Kur'an hükmünde sayılmaz; zira sözler peygambere aittir. Ancak Hz. Peygamber "Allah Teala buyurdu" diye bunun kendi beyanı olmadığım açıklamış ve "hadis-i nebevi"den farklı olduğuna işaret etmiştir.
 
Kudsî hadisler genellikle Allah'ın büyüklüğünü, rahmetinin beyanını, hü­kümranlığının kudretini, ihsan ve ikramının bolluğunu konu edinirler. Hz. Peygamber'in hadislerinden bu yönden de ayrılırlar. Namazda okunmazlar, abdestsiz kendilerine dokunulabilir. Lafızları muciz değildir, mânâ olarak ri­vayet edilmeleri de caizdir.
 
3) İslâm Dini'nde Hadis'in Yeri
 
Mütahassıs âlimlerimiz, sahîh hadisin bütün müslümanlara delil oldu­ğu sonucuna vararak, mü'minlerin, Rasûl-i Ekrem'e (s.a) bağlanıp onun hük­müne boyun eğmelerim farz kılan ayetlerle bu görüşlerini desteklemişlerdir. Bu görüşün aksini kabul eden kimseye de âlim sıfatını vermemişlerdir.
Derin ilmî araştırmaların bu doğru sonuca varması gayet tabiidir. Zira müminlerin Rasûlullah'a (s.a) itaat etmesini emreden ayet-i kerimelerin baş­ka türlü yorumlanması mümkün değildir. Hz. Peygamber'e itaat da ancak onun sünnetine yapışmak, hadisleriyle amel etmek, dinî problemlerde ona başvurmak ve onu, dinin Kur'an-ı Kerim'den sonra gelen ikinci kaynağı ola­rak kabul etmekle mümkündür.
"Hz. Peygamber'in hadislerinin teşri' bakımından müstakil olduğunu Kur'an kabul ediyor mu?", "Eğer hadis Allah Kitabı'nın bir açıklaması ve­ya kapalılığının anlatımı iset bu durumda Kur'an'la beraber hukukî kaynak­lardan biri olarak kabul edilebilir mi?" gibi sorulara cevap verebilmek için sünnet-i seniyye ile amel etmenin vâcib olduğunu belirten belli-başlı ayetlere göz atmamız gerekecektir.
Abdurrahman b. Yezid, hac mevsiminde dikişli bir elbise ile ihrama gir­miş bir kişiyi görür ve ona, elbiselerini çıkararak Rasûl-u Ekrem'in (s.a) giy­diği şekilde ihrama bürünmesini tavsiye eder. O kişinin "Bana elbisemi çı­karmamı emreden bir ayet oku bakalım!" demesi üzerine Abdurrahman ona verilecek en güzel cevabın; "Peygamber size neyi getirdi ise onu alın, size ne­yi yasak etti ise ondan da uzak durun" (Haşr-7) ayetini okumak olduğunu görür.
 
 Dikişli elbisenin çıkarılması Kur'an-ı Kerim'de açıkça belirtilmemiştir.


Fakat bu meseleye dair hadis-i şerif vardır. Demek oluyor ki, bu hukukî hük­mü sadece sünnet ortaya koymuş ve teşri' kaynaklardan müstakil bir kaynak durumuna gelmiştir. Çünkü Hz. Peygamber'in yasak ettiği şeyden sakınma­larını mü'minlere emreden Allah Teâlâ'dır.
 
Hz. Peygamber'in hadisi bulunan bir konuda mü'minin yapacağı şey her ihtilafda ve davada şu ayet gereğince tam bir teslimiyetle sünnetin vereceği hükme boyun eğmekten ibarettir.
 
"Rabbin hakkı için, onlar, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden nefisleri hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar". (Nisa/65)
 
Allah Teâlâ peygamberine "insanlara, kendilerine ne indirildiğini açık­ça anlatasın diye, sana da Kur'an-ı Kerim'i inzal ettik" (Nahl / 44) buyurmak suretiyle, mü'minlere sünnetin teşrî'deki yerini göstermek istemiştir. Zira pey­gamberin sözleri ve davranışları ayeti açıklayarak onun mücmelini tafsil, mutlakını takyîd, genel lafızlarını tahsis eder ve Kur'an-ı Kerim'in belirtmediği ölçüleri, cezaları ve cüziyyâtı da belirler. Kur'an'ın açıkça bir hüküm getir­mediği yerlerde sünnet, müstakil olarak teşrî' yetkisine sahiptir. Kur'an'ın an­lamını ve anlatımını kendine bıraktığı hususları da açıklar.
 
İlk dönem alimlerinin (selefin), sünnetin Kur'an ayetlerini açıklamakta­ki büyük önemini anlamış olmaları, bazılarını sünnetin Kitap üzerinde söz sahibi olduğunu söylemeye bile sevketmiş ve nitekim Evzaî "Sünnet'in Kitab'a olduğundan çok, Kitab'ın Sünnet'e ihtiyacı vardır" demiştir.(1)
 
Verdiğimiz örnekler, sünnetin iki fonksiyonu bulunduğunu göstermek­tedir. Buna göre sünnet, hem Kur'an-ı Kerim'de bulunmayan problemlere hü­küm koymada müstakildir, hem de Kur'an-ı Kerim'deki mücmel ayetlerin açıklayıcısıdır. Bu durum karşısında -Şâtıbî'nin de dediği gibi- şunu kabul etmekten başka yapacak bir şey yoktur: "Kur'an-ı Kerim ayetleri de göstermektedir ki Rasûlullah'ın getirdiği, emredip yasakladığı her şey, Kur'an-ı Kerim'in hü­kümlerine katılmaktadır. Kur'an-ı Kerim'in bir ilavesidir".(2) Hz. Peygamber'­in Kur'an'a ek olarak getirdiği bu hükümler, hadisi Kur'an-ı Kerim'den son­ra gelen ikinci kaynak derecesine çıkarmaktadır. Bu da Hz. Peygamber'in "Si­ze, sıkıca sarıldığınız takdirde sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Allah'ın Kitabı ve benim sünnetim" hadis gereğince İslâm hukukunun "Kur'an" ve "Hadisolmak üzere iki esastan meydana geldiğini gösterir. ( Riyazüs salihin kitap , Riyazüs Salihin oku , riyazüs salihin şerhi, İhsan Özkes , 6 cilt Hadis , riyazüs salihin tercümesi , Hadis Kitabı , 6 cilt riyazüs salihin fiyatı )  

 
İbn Abdilberr, Cami'u Beyan'il-llm, II/191
1) Şâtıbî, Muvafakat, IV/26
 


Kahraman Yayınları, İmam Nevevi nin yazdığı, 6 cilt Riyazüs Salihin Tercüme Şerhi adlı kitabı incele diniz.

Diğer Özellikler
Stok KoduKahr Riyaz 6C
MarkaKahraman Yayınları
Stok DurumuVar
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.