Kitap Saadet Yurdunun Anahtarı, Miftahu Daris Saade
Yazar İbni Kayyım El CEVZİYYE
Yayınevi Beka Yayınları
Kağıt Cilt Şamua kağıt - Ciltli, 2 cilt takım
Sayfa Ebat 1.280 sayfa , 17x24 cm.
Beka Yayınları Saadet Yurdunun Anahtarı kitabı nı incelemektesiniz.
2 Cilt İbn Kayyim El Cevziyye Saadet Yurdunun Anahtarı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Yazmış olduğu eserlerle ülkemizde büyük bir şöhrete sahip olan ve pek çok eseri Türkçe'ye tercüme edilen İbn Kayyim el-Cevziyye'nin, Mekke'de bulunduğu sırada kaleme aldığı ve Saadet Yurdunun Anahtarı adını verdiği bu eseri Türkçe tercümesiyle ilk defa halkımızla buluşmaktadır.
İbn Kayyım eserinin giriş kısmında Hz. Âdem'in yeryüzüne indirilmesindeki sırlar, Hz. Peygamber'in kul-peygamber olmayı seçmesi ve yaratılışın amacı gibi farklı konuları ele almaktadır. Ardından da sırat-ı müstakime ulaşmak için gerekli olduğunu söylediği ilim, ilmin fazileti, ilme olan ihtiyaç, ilim ehlinin şerefi ve kulun dünyasında da ahiretinde de kemâlinin ve kurtuluşunun ona bağlı olduğu; yaratıcıyı ispat yolları, Allah'ın yaratıştaki ve teşri'deki hikmeti, şeriata olan ihtiyaç; nübüvvetin bilinmesi ve nübüvvete olan ihtiyaç; hüsün-kubuh ve maslahat-mefsedet; ilm-i nücüm, falcılık, uğur ve uğursuzluk gibi çok değişik konulardan söz etmektedir.
Eser, İbn Kayyım'in diğer eserlerinde sözü edilmeyen pek çok konuyu ayrıntılı olarak ele alması yönüyle de önemli bir yere sahiptir.
RAHMAN VE RAHÎM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Takva sahibi kullarına rızasına giden yolu kolaylaştıran, onlara hidayet yollarını açıkça gösteren ve Allah'ın Rasûlü'ne tabi olmayı da hidayete delil kılan Allah'a hamd olsun.
O da onları kendisine kullar edindi, onlar da O'na kulluklarını itiraf ettiler, O'ndan başka kendileri için bir vekil edinmediler. Allah da kalplerine imanı yazdı, Rab olarak Allah'a, din olarak İslâm'a, rasûl olarak Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e razı olduklarından dolayı da kendisinden bir ruh ile onları destekledi.
Fetret zamanlarında rasûllerin sünnetlerini açıkça göstermeyi görev bilen kimseler ortaya çıkaran, bu ümmete de her zaman hak üzere bulunacak kimselerin varlığını ihsan eden Allah'a hamd olsun. Onları yardımsız bırakanların da onlara muhalefet edenlerin de Allah'ın emri gelinceye kadar kendilerine zararları olmaz. İsterse büyük gruplar hâlinde onlara karşı savaşmak üzere cinlerle insanlar bir araya gelsinler. Onlar, doğru yoldan sapanları hidayete çağırır, davet ettikleri kimselerin kendilerine verdikleri eziyetlere sabreder, Allah'ın nuru ile gözleri görmeyenlerin görmelerini sağlar ve
O'nun Kitabı ile ölü kalpleri diriltirler. Çünkü onlar, insanlar arasında hidayete en güzel şekilde uyanlar, sözleri en doğru olanlardır. İblis'in (kalplerini) öldürdüğü pek çok kimseyi diriltmişler, gideceği doğru yolu bilemeyen cahil ve şaşkın birçok kimseyi hidayete götürmüşler, Allah'ın dininde bid'atler ortaya çıkarmış birçok kimseye hakkın kayan yıldızları andıran aydınlık ateşini fırlatmışlardır. Bunu, Allah yolunda cihad etmek, O'nun rızasını kazanmak, âlemlere karşı O'nun delillerini ve apaçık belgelerini açıklamak için, O'na daha çok yakınlaşmak arzusu, rızasını ve cennetini elde etme isteği ile yapmışlardır. Allah'ın dosdoğru dininin ve dosdoğru yolunun dışına çıkanlara karşı da Allah uğrunda savaşmışlardır. Çünkü bu doğru yoldan sapan kimseler bid'at sancaklarını yükseltmiş, fitnenin dizginlerini serbest bırakmış, Kitab'a muhalefet etmiş, Kitap hakkında ihtilafa düşmüş, Kitap'tan ayrı kalma üzerinde ittifak etmiş, onu arkalarına atıp onun yerine başkasına razı olmuşlardır.
Bütün kaza ve kaderinden dolayı kendisine hamd edilen Allah'a hamd ederim. O'ndan başka bir Rab ve O'ndan başka bir ilah olmadığını çok iyi bilen bir kimsenin istediği şekilde yardımını dilerim. Hakkı kabule seçtiği ve hakka razı olan üstün kulları arasından kendilerine nimet ihsan etmiş olduğu kimselerin yoluna beni de iletip bana da hidayet vermesini dilerim, O'na şükrederim. Çünkü şükür, O'nun bağışlarının daha da artmasının bir teminatıdır. Kalbin hidayet bulmasına engel olan günahlardan dolayı O'ndan bağışlanma dilerim. Nefsimin şerrinden, amelimin kötülüklerinden, küçük ve büyük günahlarımdan, Rabbine sığınan kimsenin sığındığı şekilde Allah'a sığınırım. Helake götüren hevalardan, doğru yoldan uzaklaştıran bid'atlerden yine O'na sığınırım. Çünkü O'na sımsıkı sarılan, O'nun himayesinde olan kimse asla hüsrana uğramaz.
Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına, O'nun bir ve tek olup ortağının bulunmadığına şahidlik edenlerle birlikte ben de şahidlik ederim, inkâr edenlere rağmen bu şahidliği yapmayı görev sayarım ve din günü için Allah nezdinde bunu kendim için bir azık olarak saklı tutarım.
Şehadet ederim ki, helâl Allah'ın helâl kıldığı, haram Allah'ın haram kıldığıdır, din de O'nun gönderdiği şeriatıdır. Kıyamet de muhakkak gelecektir. Onun geleceğinde şüphe yoktur ve şüphesiz Allah kabirlerde olanları diriltecektir.
Yine şehadet ederim ki, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem onun seçkin kulu, razı olunan nebisi, asla hevadan konuşmayan, ne söylediyse hepsi vahiy olan, doğru sözlü olan ve doğru sözlülüğü tasdik edilmiş olan Rasûlü'dür. Onu, âlemlere rahmet, doğru yolda yürümek isteyenler için geniş bir yol ve bütün kullara karşı da bir delil olarak göndermiştir. Onu, rasûllerin gelmediği bir fetret döneminden sonra peygamber olarak gönderdi, onunla en doğru yolu gösterdi, yolları açıkça beyan etti. Kullara ona itaati, onu tazim etmeyi, ona saygı göstermeyi, onu yüceltmeyi ve haklarını eksiksiz yerine getirmeyi farz kıldı. Bütün doğru yolları ona çıkardı.
Ona çıkmayan bütün yolları ise kapalı tuttu. Onun göğsünü açıp genişletti, şanını yüceltti. Onun vasıtasıyla bilgisizlikleri giderip ilim öğretti, körlüğü sonlandırıp körlerin görmesini sağladı. Onunla helakten kurtarıp doğru yola iletti. Onun sayesinde kör gözleri, sağır kulakları ve örtülü kalpleri açtı. Hep Allah'ın emrini uyguladı. Kimse onu, Allah'ın emrini yerine getirmekten alıkoyamadı. Hep Allah'a çağırdı. Kimse bunu yapmasına engel olamadı. Sonunda yeryüzü, karanlıklarının ardından onun risaleti ile aydınlandı, darmadağın olan kalpler birbiriyle kaynaştı, onun çağrısı her tarafta güneşin aydınlığının hızıyla ilerledi. Onun dini, gecenin ve gündüzün ulaştığı her tarafa yayıldı. Allah onunla dini tamamlayıp mü'min kulları üzerindeki nimetini de onun vasıtasıyla kemâle erdirince onu kendisinin nezdine almayı diledi ve lütuf ve ikramı ile onu Refik-i A'lâ'ya (En Yüce Dost'a) ve cennetlerinin en üstün ve yüce mekânına taşıdı. Böylelikle ümmetini helak olacaklar dışında, hiç kimsenin sapmasının söz konusu olmayacağı aydınlık ve apaçık yol üzerinde bırakarak dünyadan ayrıldı.
Allah ona, onun hoş ve temiz Ehl-i Beyti'ne, göklerin ve yerin devamı süresince kesintisiz salât ve selam eylesin. Bu, onlardan ayrılmamak ve başka bir tarafa gitmemek üzere ebediyen onlar üzerinde kalacak bir salât olsun.