Kitap Selefi Salihinin Yüce Ahlakı Tenbihül Muğterrin Tercümesi
Yazar İmam Abdülvehhab Şarani
Tercüme Prof. Dr. Sıtkı Gülle
Yayınevi Bedir yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Ciltli
Sayfa Ebat 564 sayfa - 17x24 cm
Yayın Yılı 2009
İmam Şarani, Bedir Yayınevi tarafından yayınlanan Selefi Salihinin Yüce Ahlakı Hikmetli Sözleri Tenbihül Muğterrin Tercümesi adlı kitabı incelemektesiniz.
Selefi Salihinin Yüce Ahlakı Tenbihül Muğterrin Tercümesi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Selefi Salihinin Yüce Ahlakı Hikmetli Sözleri Tenbihül Muğterrin Tercümesi
TAKDİM
İmamı Şarani Hazretlerinin Tenbihül Muğterrin adlı kitabını aklı başında her Müslümanın dikkat ve ibretle tedkik etmesi gerekir. İmamı
Şa'rânî, Peygamber -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimizin hem Şeriat hem de tarikat sahasında vekili olan muhterem bir âlim ve mürşiddir. Onun bu eseri, Ümmet-i Muhammed için büyük bir uyarıdır.
islâm dinini getiren ve hayata uygulayan Peygamber aleyhissalâtüvesselamın her devirde sâdık takipçileri olmuştur. Gerçek din âlimleri ve kâmil mürşidler, o yüce Peygamberin getirdiği Kur'ân-ı Kerim'e ve Sünnetine uyarak Müslümanlara hocalık ve rehberlik etmişlerdir.
Hakikî, muhlis, samimî ulemâ ve meşâyihin dışında, maalesef bu ümmet içinde birtakım ulemâ-i su' (kötü âlimler) ve sahte şeyhler de zuhur etmiştir. İşte
Tenbihül Muğterrin kitabı , âlimler ve şeyhler konusunda sahîh ile sahteyi, doğru ile yamuğu, muhlis ile mağşuşu ayırt etmek için yazılmış bir kılavuzdur.
Bugün Müslümanlar arasında görülen sapmalar iki açıdan mütalâa edilebilir:
1-Sahih islam inançları ve hükümleri konusundaki yanlışlıklar. Medreselerin kapatılması ve din eğitiminin yasaklanması dolayısı ile bir ara islâm gerçekleri öğretilememişti. Sonradan Müslümanların arasına, müşteşrik=oryantalist zihniyetti birtakım profesörler, yazarlar, düşünürler girmiş ve bozuk inanç, görüş ve fikirler yaymışlardır. Bir de, Arap dünyasında, Pakistan'da, şurada burada zuhur eden bazı reformcular ehlisünnet itikadına cephe almışlar, mezhepleri inkâr etmişler, bazıları da Sünnet ve icmâ-ı ümmeti kaldırarak islâm'ın kaynağını sadece Kur'ân'a dayandırmak suretiyle Şerîatsız ve fıkıhsız bir hümanizma türetmek istemişlerdir.
2- İkinci bozukluk ise, teorik olarak ehlisünnet dairesi içinde kalmakla birlikte, ahlâk ve karakter bozuklukları sergilenmesi suretiyle görülmüştür. Bu kesime mensup olan bilgili şahısların ilimleri nazariye olarak doğrudur, fakat uygulamada bozuklukları vardır.
Eski devirlerde Müslümanları gerçek din âlimleri ile hakikî tarikat şeyhleri doğru yolda yürütüyordu. Yakın tarihteki büyük yıkımlar ve arızalar dolayısıyla icazetli âlim ve şeyhlerin sayısı çok azalmıştır. İslâmî kesimde âlimleri kontrol edecek bir hiyerarşi ve murakebe sistemi de kalmamıştır. işte bu başıboşluk içinde din hizmeti ve faaliyeti ile din istismar ve istihdamı birbirine karışmıştır.
Zamanımızda din ve iman hizmetleri âlet edilerek dünya zenginliği, makam, mevki ve nüfuz temin edilmektedir. Hafızlık, âlimlik, şeyhlik, mücâhidlik ve hatta -Allah'a sığınırız- Müslümanlık bile sanki bir meslek haline getirilmiştir.
Müslümanlar iki ateş arasında, başka bir tâbirle örs ile çekiç arasında kalmış gibidir. Bir yanda dinimize açıkça saldıran ateistler, inkarcılar, ehl-i dünya; öbür tarafta dindar geçinen, fakat Şeriat ve Sünnet ölçülerine riâyet etmeyen bazı bozuk Müslümanlar ve din istismarcıları...
Bugün Türkiye'de îslâmî hizmet ve faaliyetler resmî Diyanet ile özel diyanetler tarafından yürütülmektedir. Biz yapılan hizmetleri asla inkâr etmiyoruz ve olduğundan daha az göstermeye çalışmıyoruz. Ancak, insaf ve iz'an sahibi kişiler kabul etmelidirler ki, bugünkü durumda büyük bir karışıklık ve kaynak israfı mevcuttur. İslâm'ın geleneksel hizmet ve faaliyet müesseseleri yıkılmış, onların yerine cemaatler dediğimiz topluluklar kurulmuştur. Bunların arasında da birlik, koordinasyon, hiyerarşi yoktur. Her cemaat kendi bildiği ve aklının erdiği şekilde hizmet etmektedir. Cemaat asabiyeti ümmet şuurunun üzerine çıkmıştır.
Resûl-i Kibriya Efendimiz (salât ve selâm olsun ona!) bu Din-i Mübin-i İslâm'ı insanlara dünyevî ücret, para, maaş, menfaat karşılığında tebliğ etmemiş, mahlûkattan bir şey istememiş ve kabul etmemiştir. Onun Ashab-ı güzini, Tabiîn, Tebe-i Tabiîn, Selef-i Sâlihîn, Sâdât-ı Kiram ve her asırda gelip geçen ulemâ ve mürşidler de Peygamber yolundan gitmişler, din hizmet ve faaliyetlerini dünya çıkarlarına âlet ve vasıta kılmamışlardır.
Ticaretin en kötüsü din ticaretidir. Allah, Müslümanları din ticareti, mukaddesat istismarı yapmaktan korusun.
Yayınladığımız bu değerli
kitabın yüce dinimiz, mukaddes Şeriatımız ve Sevgili Peygamberimizin Sünneti seniyyesi uğrunda hizmet etmesini ve Müslümanların basiret gözlerini açmasını temenni etmekteyiz.
Bu din on dört asırdan beri hakikî ulemâ ve meşâyihin hizmet ve himmetleriyle öğrenilip yaşanmaktadır. Onların
Kitab'a ve Sünnet'e nasıl bağlı oldukları, ihlâsları, sıdkları bu
kitaptan öğrenilecektir. ( Selefi salihinin evliyaullahın yüce ahlakı hikmetli sözleri kitap , bedir yayınları , tenbul muğterrin , tenbuhül muğterrin tercümesi , imam şarani kitabı , Selefi salihinin evliyaullahın yüce ahlakı hikmetli sözleri , sıtkı gülle tercümesi )
Mehmed Şevket EYGİ
Bedir Yayınevi
Sultanahmed, 20 Mart 1997
ESERİN MÜELLİFİ İMAMI ŞA'RÂNÎ HAZRETLERİNİN HAYATINA VE ESERLERİNE DAİR KISA BİLGİ
Abdü'l-Vehhab bin Ahmed eş-Şa'rânî -kaddesallahu sır-rahü'l-aziz- Hazretleri İslâm mutasavvıflarının önde gelenlerinden olup Hicrî 897'de doğmuş, 973'te Kahire'de vefat etmiştir (1491-1565).
Mezheben Şafiî idi. Şer'î ilimleri tahsil etmiş, maneviyat sahasında da olgunlaşabilmek için Şazilî tarikine girmiştir. Hayatını dokumacılıkla kazanıyordu.
İmamı Şarani Hazretleri birçok büyük şeyhlerden ilim ve irfan dersleri almış ve bilahare kendisi
«Şa'râviyye» adlı bir tarikat kurmuştur.
Şarani Hazretleri zamanının büyük velilerinden idi. Rabbani ilhamlara, keşif ve kerametlere nail olmuş, sağlığında ve ölümünden sonra (eserleriyle ve ruhanî himmetiyle) çok sayıda insanın hidayetine, tashih-i itikadına vesile olmuştur.
O iyi ve bilgili bir Müslüman, yani kâmil bir insandı. Ahlâk ve fazilet timsaliydi. Ehlisünnet yoluna, son derece bağlıydı. Eserleriyle büyük hizmet etmiştir.
O islâm'ın hadimi, yani hizmetkârıydı. Son derece ihlâslı ve mütevazi idi. İslam dinini kendi menfaatlerine âlet eden istismarcılarla, kısırda (satıhta) kalmış ulemâ-i su' ile mücâdele etmiştir.
Tasavvuf zevki ve meşreb itibariyle Şeyhü'l-Ekber Muhyiddin el-Arabî Hazretlerinin yolunu devam ettirmiştir.
Onun tasavvuf ve tarikat anlayışı tamamen Şerîat'a uygundur ve Sünnilik çerçevesi içindedir.
Başlıca eserleri:
1- ed-Dürerü'l-mensûre fibeyânizübd il-ulum il-meşhûre.
2- el-Yevakîtve'l-cevâhir fi beyaniakâidi'l-ekabir.
3- Feraidü'l-kâlâid fi ilmVl-akâid.
4- Keşfü'l-hicabve'r-rân 'an vechies'ileti'l-cin.
5- el-Fethü'l-mubın fi zikri cümletinminesrâri'd-dîn.
6- İrşâdü't-tâlibîn ilâ merâtibiulemâi'l-kâmilîn.
7- el-Mizânü's-suğrâ.
8- el-Mizânü'ş-Şa'râniyyeti'l-kübrâ.
9- Levâhikü'l-envâri'l-kudsiyye fibeyânikavaidi's-sûfiyye.
10- Savâtiü'l-envâri'l-kudsiyyefimâ sadaret bihil-Futû-hâtu'l-Mekkiyye.
11- el-Kavlü'l-müblnfi'r-reddi 'an Muhyiddin.
12- el-Kibritü'l-ahmer fi beyâniulûmi'ş-ŞeyhVl-Ekber.
13- Tenbihü'l-Muğterrînevâhira'l-karni'l-âşiriala mâhâlefûfihîselefehumu't-tahir.
14- el-Envârü'l-Kudsiyye fibeyâni marifeti âdabi'l-ubudiyye.
15- Meşâriku'l-Envâri'l-Kudsiyye fibeyâniUhudi'l-Muhammediyye.
16- Medâricü's-Sâlikîn ilâ rüsûmîtariki'l-ârifin.
17- el-Bahrü'l-mevrûdfî'l-mevasıkve'l-Uhud.
18- Mevâzinü'l-kasırînmine'r-rical.
19- MuhtasaruTezkireti'l-Kurtubî.
20- Irşadü'l-muğaffelmine'l-fukahave'l-fukara ilâ şurûtisuhbeti'l-umerâ.
21- Keşfü'l-Gumme 'an cemîi'l-ümme.
22- Dürerü'l-Gavvas 'ala fetâvâ (menâkıb) seyyidi Ali el-Havvâs. el-Cevâhirve'd-Dürer.
23- el-Mevâzinü'd-Düriyyetü'l-mübeyyineliakâidi'l-firak il-aliyye.
24- en-Nefehâtü'l-kudsiyye fi beyânikavaidi's-sûfiyye.
25- el-Müridü's-sâdıkma a ferîd il-Hâlık.
26- el-Bedru'l-munîr fi garibi ahâdisi'l-Beşîr ve'n-Nezîr.
27- el-Ecvibetul-mardiyye 'an eimmeti'l-fukahâve's-sûfiyye.
28- Be hcetü'n-nüfûsve'l-ahlâk fîmâtemeyyezebihil-kavmüminelâdâbive'l-ahlâk.
29- Hukuku ihveti'l-Islâm.
30- Miftahüsırri'l-kudsî fi tefsiri âyeti'l-Kürsî.
31- el-Cevherü'l-masûn (el-meknûz) ve's-sırrü'l-merkum fîmâtünticühu'l-halvetümine'l-esrar ve'l-ulûm.
32- RisâletunfVl-kavâid il-keşfiyyeti'l-mudihalimaâni's-sıfâti'l-ilâhiyye.
33- el-Keşfüvettebyin.
34- el-Cevherü'l-masûn fi ilmi Kitabullahi'l-meknun.
35- Sırrü'l-masîrve't-tezevvudliyevmi'l-masîr.
36- Minâhü'l-minnefî't-telebbüsbis-sünne.
37- Risâletun fi ehli'l-akâid iz-zâice ve umurun tenhâ men yuridü'l-Havza fi ilmi'l-kelâm.
38- Reddü'l-fukara 'an da've'l-velâyeti'l-kübrâ.
39- el-Minahü's-seniyye 'alel-vasıyyeti'l-Meibuliyye.
40- el-ahlâkü'l-Metbuliyyeve'l-mufâdamine'l-hazreti'l-Muhammediyye 'ala Seyyidinâ A. el-Metbulî.
41- Divan.
42- Levâhiku'l-envâr fi tabakatisâdâti'l-ahyar.
43- Letâifü'l-minen ve'l-ahlâk fi beyânivücubi't-tehaddüsbinimetillah
ealel-ıtlak.
44- el-Mukaddimetü'n-Nahviyye fi 'ilmi'l-Arabiyye.
45- MuhtasaruTezkireti's-Süveydîfî't-tıb.
46- Sebilü'l-müridi's-sâdıkma
ca men yuridü'l-Hâlık.
47- Es'ile.
48- Virduaktab il-aktab.
49- Mîzanu'l-kasırîn.
50- Mufahhimu'l-ekbad fi beyânımevâddi'l-ictihad.
51- Levâihü'l-hızlan 'ala külli men lemya'mel bil-Kur'ân.
52- Tenbihü'l-agbiya
calakatretinminbahri'l-ulûmi'l-euliyâ.
Şarani Hazretlerinin yukarıda sayılanlardan başka eserleri de vardır. Bu kısa tanıtma yazısının hacmi müsaid olmadığı için hepsini sayamadık.
Bir yandan materyalist, marksist, ateist kâfirlerin; diğer yandan mezhepsiz, reformcu, râfizî, anarşist, telfikçi, tasavvuf düşmanı, Vehhâbî, Efganîci, Teymiyeci, parti hastası bid'atçilerin saldırılarına maruz kalan Ehli sünnet islâmlığını korumak için
imam Şarani gibi Sünnî büyüklerin bu gibi eserlerinin neşri, yayılması ve okunması son derece zarurîdir.
Cenab-ı Hak cümlemize Ehlisünnet büyüklerinin yolundan gitmeyi nasib etsin.
Mehmed Şevket EYGİ
MÜTERCİMİN ÖNSÖZÜ
Alemlerin Rabbi Allah Teâlâ'ya hamdler sunuyor, peygamberlerin efendisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ile onun yakınları ve dostlarına salât u selâm gönderiyorum.
Tarihî sürecinde olduğu gibi, bugün de gündemde bulunan, yarın da güncelliğini sürdüreceği kestirilen konuların başında
Tasavvuf ve bu mefhum-i külli içinde değerlendirilen
Tarikat, Ma'rifet ve
Hakikat ıstılahları gelir.
Bir tarafta tasavvufu savunanlar, öbür tarafta karşı çıkanlar. Her iki tarafta da aşırılığa kaçanlar hep olagelmiştir. Bizim için ölçü, aşırı uç mümessillerinin sözleri değil, i'tidâli temsil edenlerin görüş ve yorumlarıdır. İtidâlin mümessilleri ise ümmet-i vasat mefhûmunda ma'kes bulurlar. Bunlar arasında yer alanların en büyüklerinden biri de kuşkusuz
Abdulvahhâbeş Şarâni'dir. Zahirî ve batini ilimlerde engin birikimi olduğu sezilen
eş-Şa'rânî, eserlerinde Şeriat âlimleriyle tasavvuf müntesiplerini uzlaştırmaya özen gösterir, aralarında bir fark olmayacağı hususunu bilhassa belirtir, olumsuzlukların hareket noktalarının yanlışlığından kaynaklandığına dikkat çeker.
İnancımız odur ki bu gibi samimî alim-mürşidlerin eserlerinin dikkatle okunması durumunda, günümüzde tasavvuf adına ortaya atılan birtakım görüşlerin yozlaşmış tasavvuftan kaynaklandığı, gerçek tasavvufla alâkalarının bulunmadığı kolaylıkla anlaşılır. Bizim açmazımız gerçekleri ehlinden öğrenmememizdir.
Bugün, Müslümanların perişan durumuna bakarak islâmiyet hakkında olumsuz yargıya varanlar nasıl yanılıyorlarsa; yozlaşmış tasavvufu benimsemiş hakikî tasavufun kapısına varamamış, büyük mukasavvıfları tanıyamamış, tasavvufu sadece kaba bir şekilcilik olarak algılamış softaların tavır ve yaşantılarına bakarak gerçek tasavvuf hakkında menfi yargılara varmak da o derece yanıltıcıdır.
Tasavvufun ne olduğunun, kime şeyh ve sofu denileceğinin, giysi ve kıyafetlerle derviş olunamayacağının en yalın biçimde öğrenileceği kaynaklar gerçek mutasavvıfların eserleridir. Bunlardan biri de sunulan
tercümedir. Bir bakıma bu esere
'Dervişin el Kitabı' diyebilirsiniz.
Okuyucunun eserden a'zami derecede yararlanmasını sağlamak için yoğun ara başlıklar kullandık. Yaklaşık 500 yıl önce kaleme alınmış bir eserin üslûbunu bugünkü anlayış ve ifâde kalıbına dökebilmek için büyük gayret gösterdik. Asla sâdık kaldık. Çok az da olsa katılmadığımız görüşlere yönelik itirazlarımızı dipnotlarda gösterdik.
Bu arada
eş-Şarani 'nin hayatı ile bazı eserlerine Özetle yer verdiğimiz gibi; eserin niteliğini göz önünde bulundurarak "Velilik' ve 'Keramet' kavramlarını açıklayıp faydalı Özet bilgiler sunduk.
Tercümede Hakk'ın rızası gayemiz, Efendimiz ve Allah dostlarının şefâatlarına mazhariyet yegâne arzumuzdu. Hüsn-i zannımız -inşâallah- hüsn-i akıbetimize vesile olur.
17.6.1997 Dr. Sıtkı GÜLLE
istanbulÜniversitesi İlahiyat Fakültesi
İmam Şarani Bedir Yayınevi Selefi Salihinin Yüce Ahlakı Hikmetli Sözleri Tenbihül Muğterrin Tercümesi adlı
kitabı incele diniz.