%38

Siyer Usulü, Kasım Şulul

  • 0 / 5
0 / 5
155,00 TL
250,00 TL
Havale / EFT: 150,35 TL

Ürününüz 1-2 gün içerisinde kargoya verilir.

Güvenli Alışveriş

Ürününüzü 14 gün içerisinde kolayca iade edebilirsiniz.


Kitap             Siyer Usulü
Yazar             Kasım Şulul
Yayınevi        Siyer Yayınları
Kağıt Cilt       2.Hamur , Karton kapak cilt
Sayfa Ebat    411 Sayfa, 16,5x23,5 cm.



Kasım Şulul Siyer Usulü kitabı nı incelemektesiniz.

Siyer Yayınevi Siyer Usulü kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2



  ÖNSÖZ

"Sizi, gecesi gündüzü gibi apaydın bir din üzere bıraktım"


Hz. Muhammed'i (a.s.), âlemlere rahmet121 olarak gönderen Allah'a hamd olsun.

Tarihin gidişatını tevhîdle insanlığın iki dünya saâdeti lehine değiştiren, "Allah, kendilerinde bulunan şeyleri değiştirmedikçe bir toplumda olanları değiştirmez"131 âyetini bize tebliğ eden, güzel ahlâk üzere olan,[A] güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderilen,151 risâleti umûmî ve daimî6] son peygamber (sav) Efendimiz Muhammed Mustafa'ya, Ehl-i Beyt'ine ve bütün ashâbına salât ve selâm olsun.

Siyere dair çalışmaların ilk belirgin işaretleri Urve b. Zübeyr (v. 94/713), Ebân b. Osmân (v. 105/723), Âsim b. Ömer b. Katâde (v. 120/738), Zührî (v. 124/742), Abdullâh b. Ebî Bekr (v. 130/747-48), Ma'mer b. Râşid (v. 153/770) ve Ebû Ma'şer (v. 170/787) gibi tâbiînin; yani ashâbm yetiştirdiği âlimlerin çalışmalarıyla vücut bulmuştur. Musa b. Ukbe, İbn İshâk, İbn Vehb181 ve Vâkıdî gibi ikinci ve üçüncü kuşak âlimler, sistema­tik ve kapsamlı siyer-megâzî eserleri telif etmiştir.191 Özellikle İbn İshâk'ın Kitâbü's-Sîre ve'l-Mübtede' ve'l-Megazî,1101 Vâkıdî'nin Kitâbü'l-Megâzî ve İbn Sa'd'ın -sahâbe, tabiîn ve tebe-i tabiîn biyografilerini birlikte ele aldığı- et-Tabakâtü'l-Kebîr adlı eserinin ilk kısmını oluşturan Haberü'n-Nebî bölümüyle siyerin tüm çizgileri belirginleşmiş ve tekâmül et­miştir. Ancak Asr-ı Saâdet tarihiyle ilgili ilmî faaliyet ve eserler bunlarla sınırlı olmayıp pek çoktur ve çeşitlidir.


İslâm ilim tarihinde usûle, siyer ve konularına tahsis edilmiş eserler çoktur.1"1 Bunlara yeterli düzeyde vâkıf olup siyerin tarif ve usûlüne dair teklifte bulunmanın son derece güç, hassas ve önemli bir konu olduğunun farkındayız. Zira burada söz ko­nusu olan Nebevi ilimler ve Muhammedi vasıflardır. Bununla birlikte uzun zamandır yaptığımız siyer tetkikleri;1"1 siyer ve usûlüne dair ilmî bir inceleme olan bu eseri netice verdi.

Siyer usûlü çerçevesinde yaptığımız tekliflerin bir kısmını, genç araştırmacılara örnek teşkil etmesi gayesiyle bu eserimizde uygulamaya gayret ettik.

Bu kitap; giriş, üç bölüm ve sonuçtan müteşekkildir. Girişte siyer ve usûlünün temel terimleri ile Kur'ân-ı Kerîm'de Hz. Peygamber'e (a.s.) verilen önem/değer, birinci bölümde kaynak konusu, ikincisinde siyer meseleleri, üçüncüsünde yardımcı ilimler yer almaktadır.

Siyer; tefsîr, hadîs, ahbâr/tarih, biyografi, ensâb, coğrafya, lügat ve takvim gibi alanlarla kesişir. Kesişimin kapsamı; az veya çok olabilir. Hadîs; İslâm'ın ilk asıma dair haberleri içerir ve onların rivâyet şekline hâkim olduğu için siyerle kesişim alanı geniş­tir.1141 Bazı ilimler birbirlerine göre daha genel veya özel olabilir. Hadîs ve tarih, siyere nisbeten daha genel, siyer ise onlara nisbeten daha özeldir. Öyleyse siyer zaviyesinden başka ilimlere temas ve atıf kaçınılmazdır.

Kitabımızda siyer ve usûlü çerçevesinde literatür tanıtımına ve kaynak eser liste­lerine dikkatli bir şekilde yer verilmiştir. Ancak bu listeler bir seçkidir ve kaynaklar onlarla sınırlı değildir. Listelerde bazen yazması günümüze gelip gelmediği bilinmeyen eserler de kaydedilmiştir. Amaç; kaynakların köklerine ve gelişim seyrine dikkat çek­mektir. Örneğin İbn Hişâm'ın es-Sîre'si İbn İshâk'ın es-Sîre'sinin, İbn Sa'd'ın et-Tabakât'ı Vâkıdî'nin et-Tabakât'ının rivâyeti, gözden geçirilmiş ve geliştirilmiş halidir.

Amacımız, siyere bir ilim olarak hizmet etmektir. Ortaya konulan veriler; -naklî olanlar hariç- bizden sadır olduğu için beşerî ilmî bir faaliyettir. Beşerî faaliyetler ve ilmî tesbitler tahkike açıktır; doğru, yanlış, fazla, eksik, derin veya yüzeysel olabilir.

Dileğimiz bu tür çalışmaların, İslâm ilim geleneğinin dil,1151 usûl, 1161 ilke ve kaynaklan çerçevesinde daha nitelikli ve kapsamlı yapılmasıdır.

İslâm geleneğinde ilim; bir şeyi gerçekte ne ise/nasılsa öyle bilmektir1171 ve ilim maluma tabidir.1181 Siyere kaynaklık eden -hadîs usûlüne göre tesbît edilmiş- İslâmî ri­vâyet; lafzın medlûlünü yansıtması açısından başarılı ve gerçek bir veridir.

Siyer tetkiklerinde; İslâm ilim geleneğinin dil, usûl ve kaynakları esas alınmalıdır. Aksi takdirde siyer; sabitesiz, hakikatsiz, referanstan yoksun, temelsiz geçici yönelim­lerin etkisiyle yapılmış afakî yorum ve genellemelerden oluşan sözde edebi tasvirlerle dolu bir kurguya dönüşür. Maalesef günümüzde siyer; bazen aslından, işlevinden, haki­katten ve ait olduğu ıstılah dünyasından uzaklaştırılmış ve dönüştürülmüş bir şekilde sunulabilmektedir; farklı çevrelere ait sözcüklerle ve abartılı söylemlerle ifade edile­bilmektedir. Bu yapılırken de İslâm'ın ilim, hukuk, adalet, ahlâk, merhamet, canın ve malın korunması gibi evrensel ilkeleri göz ardı edilmektedir. Bu türden anlayışlar; dinî, ahlâkî ve ilmî değildir.

Edebî siyer de hakikatten bağımsız olamaz.
Kaynaklarının sıhhati, çeşitliliği, çokluğu ve etkisinin yapıcı sürekliliğinden dolayı Asr-ı Saa­det; bugüne nisbeten dün gibidir.

Siyer; Kur'ân-ı Kerîm, İslâmî rivâyet ve bakiyyelere dayalı bir sâbitedir; kurgu veya algı değildir. İslâm ilim geleneğinde diğer dinî ilimler gibi dil ilimleri ve din yöntem ilim­leri çerçevesinde çalışılan siyer; her asırda farklılaşan bir alan değildir. Hakikat, keyfî bir şekilde referansız tasvir edilemez. Tasvir, hakikate mütabık olmalıdır.1191
Dinî ilimlerin işlev ve neticeleri farklıdır; birbirlerinin yerine ikame edilemez. Ül­kemizde ve İslâm dünyasında siyere rağbet edilmesi sevindiricidir. Ancak sadece siyer bilgisiyle çocuklarımıza İslâm Dinini öğretemeyiz. İlköğretim yaşındaki çocuklarımıza İslâm Dinini; Kur'ân, temel tecvit bilgisi, İslâm inanç esasları, ilmihâl ve İslâm ahlâkı gibi -yeterli sayıda ve sürede devam edecek- derslerle öğretebiliriz.

Siyerin devamı olan sahâbe kuşağıyla ilgili kapsamlı bir ansiklopedisinin Türk­çe olarak hala yazıl(a)mamış olması büyük bir eksiklik ve kayıptır. Böyle bir ansik­lopedinin telifinde, İslâm ilim yöntemlerine bağlı kalınmalıdır. Daha önce yazılmış sahâbe konulu eserlerin tekrarları giderilerek nitelik ve içerikleri birleştirilmelidir. Tefsîr, hadîs, siyer-megâzî, ridde, fütûh, ensâp, tarih, şehir tarihleri gibi İslâm'ın ilk iki asrını konu edinen kaynaklar taranmalıdır. Vâkıa tesbiti esas alınıp edebi anlatım üslûbu tercih edilmelidir. Haritalar, güzergâhlar, savaş yerleri, sahâbe kabir, makam ve kitabelerinin tesbiti ve görüntülenmesi gibi konularda, günümüz imkânlarından yararlanılmalıdır.

Uluslararası bir iş birliği formu teşkil edilmesi, dünyadaki tüm İslâm yazmalarının dijital ortama aktarılması, bunların bir merkezde toplanması, web ortamında araştır­macıların ücretsiz erişimine sunulması, tıpkıbasımlarının yapılması, bazı nüshalarının aynı merkezde tutulması, diğerlerinin formda yer alan ülkelerin milli kütüphanelerine dijital kayıtlarıyla birlikte verilmesi; İslâm ilim hayatının ihyası için elzemdir.

İslâm medeniyetinin; tefsir, hadîs, fıkıh, akâid-kelâm, siyer-megâzî, ahlâk, tasav­vuf, İslâm felsefesi ve tarih gibi temel kaynaklarının listelenmesi, yazmalarının dijital kayıtlarının toplanması, mukayeseli tahkiklerinin yapılıp neşredilmesi ve 100 veya 1000 temel eser şeklinde tahkik anlayışıyla tercümelerinin yapılması bir zarurettir. Böyle bir projenin gerçekleşmesi; dinî hayata güçlü bir dayanak ve referans olur ve pek çok tartışmayı sonlandınr.
Tevfîk-i ilâhînin refik olmasıyla emek isteyen bir işin bitirilmesi, tüm yorgunluğu alıp götürür.

Konunun ehemmiyetine binaen çalışmanın aceleye getirilmemesi gerektiğini tav­siye eden, çalışmanın tümünü birkaç defa dikkatle okuyup gerekli öneri ve tashihlerde bulunan, felsefî birikimiyle çalışmaya derinlik katan ve kitabın editörlüğünü yapan değerli ağabeyim Doç. Dr. Cevher Şulul'a şükranlarımı sunuyorum. Yine bu çalışma­ma önemli katkılar sunan değerli hocalarıma, meslektaşlarıma, Dr. İbrahim Barca'ya, talebelerime, bana yardımcı olmaktan geri durmayan dostlarıma, yakınlarıma, yoğun çalışma tempoma tahammül edip müsamaha göstermekle birlikte eserin son halini birkaç defa dikkatle okuyup katkıda bulunan değerli eşim Sabiha Hanımefendiye ve aile efradıma samimane teşekkürlerimi sunuyorum.
"İlim, ancak Allah'ın katındadır".[20]
Gayret bizden, başarı Allah'tandır.


Prof. Dr. Kasım Şulul
04 Zilkâde 1439/17 Temmuz 2018 Salı
Karaköprü/Şanlıurfa


Diğer Özellikler
Stok Kodu9786257274241
MarkaSiyer Yayınları
Stok DurumuVar
9786257274241

İlgili Ürünler

En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat