Süneni Ebu Davud Tercümesi

Fiyat:
1.000,00 TL
İndirimli Fiyat (%38) :
620,00 TL
Kazancınız 380,00 TL
Geçici olarak temin edilememektedir. Temin edildiginde

Bu ürünün yerine tercih edebileceğiniz ürünler


Kitap              Sünen-i Ebu Davud Tercemesi
Yazar             Ebu Davud
Tercüme         Abdullah Parlıyan
Yayınevi         Konya Kitapçılık
Kağıt  Cilt       Sarı Şamua - Lüks Bez Cilt, 3 cilt
Sayfa  Ebat    2.086 sayfa  -  17x24 cm
                      Toplam 5.274 Hadis - Arapça metinli
 

Konya Kitapçılık, Ebu Davud 
tarafından yazılan Sünen-i Ebu Davud Tercemesi adlı kitabı incelemektesiniz. 
Sünen-i Ebu Davud Tercemesi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku !  O, insanı " alak " dan yarattı. Oku ! Senin Rabbin en cömert olandır.  Alak 1-2
 

                        SÜNENİ EBU DAVUD TERCÜMESİ

                     sünen-i ebu davud tercemesi

          ÖNSÖZ


Eksiksiz tüm övgüler; âlemlerin Rabbi olan, hakkı batıldan ayırt ettiren, kitabı indir en Allah'a, salat ve selam da o indir ilen Kur'an'ı bizzat yaşayarak kendi hayatında gösteren, sınır koyma yetkisi kendisine verilen O'nun Rasûlüne soy ve sopuna olsun.

 

Allah'ın lutfu ve yardımıyla ömrümüzün son yirmi yılını Kur'an ve hadis öğrenimi ve öğretimiyle geçirmiş olmamız sebebiyle şu kanaatimizi daima önde tuttuk ve her zaman ve her yerde tekrarladık; Günümüz insanının hiç bilmediği veya çok az bildiği Kur'an ve hadis bilgisi mutlaka öğrenilmeli ve hayata hakim kılınmalıdır. Dinimizin iki temel kaynağından biri olan, Kur'an'ı anlamaya yönelik ÖZLÜ TEFSİR "Tefsirlerin Özü" isimli eserimizin yanı sıra hadisleri anlama, öğrenme, yaşama konusunda da yani Kur'an'ı evrensel planda yaşama diyebileceğimiz Peygamberimiz (s.a.v.)'in yaşama tarzı olan Sünnet=Hadis bilgisi de günümüz insanı tarafından mutlaka öğrenilip anlaşılmaya çalışılmalıdır. Çünkü Rabbimiz, yüce kitabımızda: 4 Nisa 59, 65, 80 ve 59 Haşr 7 ve 3 Al-i îmran 31 ayetleriyle; 42 Şura 52 ve 24 Nur 63 ve 33 Ahzab 21 ayetlerinde kimin ne görevle gönderildiği ve kime uyulması gerektiği ve anlaşmazlığa düşüldüğünde kime müracaat edilmesi gerektiği bildirilmektedir.
 

Ayrıca, "Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir." (Buhari, Nikah 1; Müslim, Nikah 5) ve "Dinin kaybolması, sünneti terketmekle başlar. Halat, nasıl ki lif lif parçalanırsa din de sünnetin birer birer terkedilerek (ve her birinin yerine bir bid'at geçirilip İslam'ın dışındaki hayat tarzlarından ve kültürlerinden değişik bir modelin yerleştirilmesiyle) ortadan kalkar." (Darimî, Mukaddime 16)
 

Yukarıdaki ayetler ve bu iki hadis-i şerifiyle Peygamberimiz (s.a.v.) müslümanım diyenlerin hem Allah'ın kitabı olan Kur'an'a hem de sünnete sarılmak suretiyle müslüman kimliklerim koruyabileceklerini ifade etmektedir.
 

İslam toplumu diyebileceğimiz "ÜMMET" kavramı kitap ve sünnet kültürü dediğimiz bu iki kaynakla meydana gelebilir.

Kitap ve sünnet ayrı ayrı düşünülemez.... İkisi birlikte olur veya sadece birisiyle müslüman olunmaz, müslümanca hayat da ortaya konularak ÜMMET= İslam cemaati ortaya çıkamaz.

Sünnetsiz İslam anlayışı dünyanın her bölgesinde bulunagelmiştir. Memleketimizde de bu anlayışa sahip kimseler çıkabilir. Bunlar islami şuurlanmayı temelinden yaralayacak tehlikeli bir akımdır.

 

Biz Sünnet=Hadis'lerdeki yorumuyla birlikte Kur'an'ı ve İslami anlayıp yaşayabileceğimize ve böylece iyi bir müslüman olacağımıza inanıyor, bu sebeble de tüm sahih hadis kitaplarından istifade edilmesini ve böylece iyi bir müslüman olunabileceğini kabul ediyoruz.

Bu güne kadar Tirmîzî'nin Şemâil-i şerifi ve Sünenini sizlere takdim ettik. Ayrıca hadis literatürümüzde Kur'an'dan sonra tüm İslam ülkelerinin de en çok okunan ve başucu kitabı olan Nevevî'nin Riyaz-üs salihin isimli eserini ve 40 hadisini de sizlere ulaştırmıştık. Kütübü sitte dediğimiz altı hadis kitabından sünen-i Nesâî de üç cilt halinde sizlere ulaşmış durumdadır. İbn mace ve Ebu Davud'un sünenleri de terceme edilmiş olup şu anda elinize Ebu Davud ulaşmış durumdadır. Kısa zamanda inşallah İbn Mâce de yine üç cilt halinde size takdim edilecektir. Yusuf sûresi 76. ayeti sonunda Rabbimiz: "... Her bilgi sahibinin üzerinde, her şeyi bilen Allah vardır." buyurmaktadır. Bu sebeple bu çalışmamızda da mutlaka hata ve eksiklerimiz olacaktır. İnsanız, beşeriz şaşabiliriz. Hatalar bizim doğrular Allah ve Rasûlüne aittir. Hatalarımız tarafımıza bildirilirse düzelteceğimizi bildirir, Hz. Ömer'in şu sözünü hatırlatırım: "En sevdiğim insan bana kusurlarımı hatırlatandır." "En çok hoşuma giden insan da haksız bir iş teklif edildiğinde kendi menfaatine bile olsa tüm gücü ile HAYIR diyebilen kimsedir."

 

Elinizdeki Sünen-i Ebu Davud ve müellifi hakkında biraz malumat verdikten sonra sizleri kitapla baş başa bırakacağım. Kütübü Sitte denilen altı hadis kaynağının tamamı değişik şahıs ve kurumlarca Türkçe'ye kazandırılmış bulunmaktadır. Kitapsız ve bilgisiz hiçbir dava yürümez. Böyle olunca Kitap ve sünnete ait kaynaklan okumak onlara zaman ayırmak, üzerinde düşünmek problemleri bu esaslar çerçevesinde halletme ihtiyacı duymak ve bu sahadaki bilgili kimselerle istişarelerde bulunmak artık günlük hayatımızın programına dahil edilmelidir. İslam ümmeti olarak böyle bir gayretle ilerleme kaydedebiliriz. İslam dışı bid'at ve hurafelerle doldurulan kafa ve kalblerimiz ancak böyle bir disiplinli hareketle temizlenmiş olur ve tevhid akidesine girmiş oluruz.

 

Kitabımızın müellifi Ebu Davud'un ismi Süleyman b. Eş'as b. İshak b. Beşîr b. Şeddad b. Amr b. Imran el Ezdî es Sicistânî'dir. "İmam" "Şeyhussünne" "Mukaddemül Huffaz" ve "Muhaddisul Basra" isimlerle de anılır. H. 202 de Sicistan'da doğmuştur. Ebu Davud'un büyük dedesi Imran, Ali taraftarı olarak Sıffîn savaşına katılmış ve şehid düşmüştür. Ağabeyi Muhammed b. Eş'as ise Ebu Davud'a ilim yolculuklarında arkadaşlık etmiştir. Oğlu Ebu Bekir b. Abdullah ta meşhur bir muhaddistir. Yaşadığı çağ altın çağ olarak kabul edilen H. III asırdır ki bu çağda İslami ilimler tam bir inkişaf göstermiş ve her dalda temel eserlerin verildiği hareketli bir dönemdir. Kütübü sitte müelliflerinin yaşadığı bir dönem olan H. III asır siyasi olarak Abbasiler dönemine rastlamakta olup, Ebu Davud dokuz Abbasî halîfesinin iktidarını idrak etmiştir.

 

Ebu Davud ilk bilgilerini kendi bölgesindeki alimlerden aldıktan sonra ilim tahsili için Irak, Ceziret-ül Arab, Şam, Mısır gibi ilim merkezlerine de gitmiş ve oradaki alimlerden de ilim tahsil etmiştir. En çok kaldığı şehirler arasında Horasan, Rey, Herat, Küfe, Bağdat gelmektedir. Ebu Davud'un görüşüp istifade ettiği hoca kadrosu 300 ü bulmaktadır. Bu rakamı İbn Hacer (852/1448) sünen ve öteki eserlerinden tesbit etmiştir. (Tehzib-üt Tehzib: IV-172)

Bunlar arasında Ahmed b. Hanbel (241/855) Kuteybe b. Saîd (240/854) Müsedded (228/842) Said b. Mansûr (227/855) Hennâd (243/857) Ali b. el Medinî

(224/838) Yahya b. Maîn (233/847) Hayve b. Şüreyh (224/838) W^am 227/841) Amr b. Avn (225/839) önde gelen simalardır. Sehl b. Abdullah et Tüsterî (283/896) nin Rasûlullah (s.a.v.)'in hadislerini rivayet eden dilini çıkar da bir öpeyim" diyerek takdir duygularını sergilemesi kendisine gösterilen yaygın itibarın bir göstergesidir. Kendisi ilimde taklitten çok tahkik’ı benimsemiştir. Bud’a kuyusuyla alakalı tahkik ve tetkiki bunu göstermektedir. Kendisinin ilmi şahsiyetinin diğer unsuruda da tenkitçiliğidir. Hadislerin senedlerindeki kişileri ve hadis metnini tenkidi bunun bir göstergesidir. Ebu Davud'un talebeleri arasında süneni rivayet edenlerin yanı sıra yine kütübü sitte müelliflerinden Tirmizi (279/892) ve Nesâî (303/915) bulunmaktadır. Ebu Davud'un ilmi şahsiyetinin bir değişik yanı da, kendisinin imarı istenen Basra'ya çağrılması ve Basra nın ihya edilmesinin Emîr,  Ebu Ahmed el Muvaffak tarafından bizzat  istenip davet edilmesidir.

 

Kendisi süneni tasnif edince Ahmed b. Hanbel'e sunmuş ve onun kontrol etmesine fırsat vermiş ve tasvibini almıştır. Kendisinin Hanbelî mezhebine mensup olduğunu söyleyenler, imam-ı Ahmed b. Hanbel'e sıkı irtibatından dolayı söylemiş olmalıdırlar. Şafıilerin tabakat kitablarında kendine yer verilmiştir.Halbuki Ebu davud ta diğer hadis alimleri gibi hiçbir mezhebin görüşünü benimsememiş olduğu başlı başına sünnetin fikhı ile meşgul bir muhaddis olduğu açıktır. (Mübarekfûrî Mukaddimetü Tuhfet-il Ahvezî I- 352) Ebu Davud 16 Şevval 275 tarihinde Basra'da 73 yaşında vefat etmiştir. Müellifin ismen tesbtt edilen on dokuz eseri olup bunlardan dördü basılmıştır.

                                                                                                                  .

Elimizdekı kitabı sünen diye adlandırılır, yani fıkıh bablarına göre tasnif edilmiş ahkam hadislerini içerir. Ebu Davud'u ilk şerh eden Hattabi (388/998 "Din ilmi alanında benzeri telif edilmemiş çok değerli bir kitab ondan önce bu işi yapanı, onun arkasından ona benzer bir eser ortaya koyanı tanımıyoruz diyerek kitabın değerini bildirmiştir. Ebu Zekeriyya es Sâcî'de: "Allah ın kitabı islamın  aslı Ebu Davud'un sünen-ı de İslam'ın mesnedi" demek suretiyle kitabın değerini bildirmiştir. Kadı İbn-ül Arabî elindeki Sünen-i Ebu Davud'a işaret ederek: "Allah'ın kitabı ve şu kitaptan başka bir şey olmasa kişi ilim adına hiçbir şeye muhtaç olmaz" demiştir.

                                                                                                               .

Gazali de: "Müctehide ahkam konusunda yalnız başına Sunen-i ebu Davud yeter demiştir.

Biz  bu tercümemizde Muhammed, Muhyiddin, Abdulhamid neşrini esas aldık ve 5274 hadisi tercüme ettik. Ebu Davud'un sünen-i kahire (1280) Delhi (1283) Luknow (1840/1888) Haydarabat (1321) gibi merkezlerde basılmıştır Bizim esas aldığımız nüsha 1935 ve 195 i de Mısırda basılmıştır. Bizim bu nüsha 5 cilt halinde Haleb'te basılmış Türkiyede de Çağrı yayınları tarafından bu baskısı tıpkı basım olarak 1984 de gerçekleştirilmiştir."


Ebu Davud'un süneni "Mücteba" adıyla Münzirî tarafından ihtisar edilmiştir. Bu ihtisar Muhammed Şakir ve Muhammed Hamid el Fâkî tarafından tahkik edilerek 1948 de Kahirede basılmıştır.

 

Ebu Davud'a şerh olarak;

 

1-  Hattâbî tarafından "Meâimüssünen yazılmış olup  değişik baskıları  yapılmıştır.
 

2- Azimâbâdî tarafından yapılan  "Avnul Ma'bud" şerhi de Hind ulemasının yaptığı şaheserlerdendir  ve 14 cild olarak basılmıştır.
 

3-Sehâenfûî tarafından "Bezlül Mechûd" adı altında bir şerh daha yapılmış 10 mücelled cilt olarak basılmıştır.
 

4- Sübkî tarafından "el menhel" ismiyle bir şerhi daha olan eserimizin 1983 yılında 5 cild halinde İbrahim Koçaşlı tarafından bir tercemesi yapılmış olup ikinci bir tercemesi de Necati Yeniel ve Hüseyin Kayapmar tarafından 16 cilt olarak basılmıştır.


Bizim ki üç cilt olup; Kitab başlıkları Kitab-üt Tahara = temizlik bölümleri diye tercüme edilmiş bab başlıklarına bölüm adı verilmek suretiyle bazen soru şeklinde bazen da hadis metnindeki muhtevaya göre bir başlık verilmiş, ve kelime kelime terceme edilmemiştir. Rasûlullah (s.a.v.) ve peygamber denildiğinde mutlak (s.a.v) denilmiş sahabe ve tabiin isimleri geçtiğinde dile ağırlık olacağı için hepsinde (r.a) denmemiş, sadece ilk ravide denilmiştir. Hadisin tercemesi altında o hadisin bir benzerinin nerede bulunabileceği konusunda kolaylık olsun için Kütübü sitte yanı sıra Muvatta ve Darimi kitaplarından kitap adı ve bab numarası verilmiş. Ahmed b. Hanbel'in müsnedinin ise Dâr-u Ihyâ-üt Tûras el Arabî baskısı olan dokuz ciltlik (son iki cildi fihrist) ve 27100 hadisten oluşan Rıyaz Abdullah Abdulhâdî tarafından hazırlanıp tertip edilen baskı esas alınarak o baskıdaki numaralanmaya göre numara verilmiş olup diğer kitapların Türkçe tercemelerinede kitab ve bab numaralan uygun hale getirilerek aynı hadisi diğer hadis kitaplarında da bulmak isteyenlere kolaylık sağlanmıştır.


Hadis okuyucularına faydalı olması için kütübü sitte ile birlikte Darimi ve Muvatta isimli hadis kitaplarının kitab ve bölümleri birer çizelge olarak sunulmuştur, Ayrıca Usulü hadis bilgileri de özet olarak verilmiş bir de ayet ve hadislerde geçen ölçü birimlerinin bu günkü değerlere uyarlanmış şekilde çizelgeler verilmiştir ki böylece kişi hadislerde geçen ölçü biriminin bu günkü değerini öğrenmiş olacaktır.

  

Bu çalışmamızda müslümanlara faydalı olmuş isek bu fayda Allah'ın yardımı sebebiyledir. Tüm hata, kusur ve yanlışlar bize, doğrular ise Allah ve Rasûlullah (s.a.v.)'e aittir.

 Çalışma, gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi ALLAH'tandır.

 "Başarı sadece Allah'ın yardımı iledir. Sadece O'na dayanıp güvenir ve O'na yönelirim." (11 Hûd 88)

 

 "... Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi bu gerçekten bir daha saptırma..." amin. (3 Al-i İmran 8)  ( konya kitapçılık, abullah parlıyan , süneni ebu davud , ebu davut kitab , 3 cilt , islami yayınlar , suneni ebu davut tercümesi  )

 

Abdullah PARLIYAN   

10 Recep 1427  -  4 Ağustos 2006 KONYA




Konya Kitapçılık, Ebu Davud tarafından yazılan 3 cilt Sünen-i Ebu Davud Tercümesi adlı kitabı incele diniz. 

Diğer Özellikler
Stok KoduKon Sün E Dav 3 C
MarkaKonya Kitapçılık
Stok DurumuBu ürün geçici olarak temin edilememektedir.
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.