Kitap Umdetul Ahkam, Ciltli
Yazar Abdulğani el Makdisi
Tercüme M. Beşir Eryarsoy
Şerh İmam Nevevi
Yayınevi Polen Karınca Yayınları
Kağıt Cilt Sarı şamua - Ciltli
Sayfa Ebat 912 sayfa - 17x24 cm
Polen Yayınevi Umdetul Ahkam adlı kitabı incelemektesiniz.
Umdetul Ahkam kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Umdetul Ahkam
Abdulğani el Makdisi
Açıklama: İmam Nevevi
Bu kitap, muhaddis âlimlerin hicri altıncı yüzyılda bıraktığı hadisle alakalı eserlerin en önemlilerinden sadece bir tanesidir. Bu eser; İmam, Hafız, tarihçi, Takiyyuddin Ebu Muhammed Abdulğani b. Abdulvahid el-Makdisi el-Cemmaili’nin kitabıdır. O kendisinden sonra yaşayan Ehl-i Sünnet’in dört mezhep takipçilerine göre, kendilerine ezber genişliği ve çok ilim tahsil etmesiyle şahitlik edilen meşhur şahsiyetlerden bir tanesidir. Allah ona rahmet etsin.
Müellif kitabını, mukaddimesinde de belirttiği gibi, bazı kardeşlerinin ısrarlı isteğinden dolayı yazmıştır. Bunun için de Hadis Ehli’nin iki değerli imamı olan Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail el-Buhari ve Ebu’l-Huseyn Müslim b. el-Haccac b. Müslim el-Kuşeyri en-Nisaburi’nin ittifak ettikleri ahkam hadislerinden genel olarak ayıkladığı hadisleri tercih etmiştir. Onların Sahih’lerinden ki bunlar, Allah Rasûlü’nün sahih hadisleri konusunda ele alınan en sahih kitaplardır – bu büyük hadis-i şerifleri seçmiştir. Müslüman bu hadislere hayatının tüm alanında ihtiyaç duyar. Zaten İslam Hukuku’nun ekseni bu hadislerdir. Eğer Müslümanlar bu hadisleri okuyup derinlemesine düşünseler ve içindekileri amele dökseler hem dünyada hem de ahirette durumları düzelecektir.
ÖNSÖZ
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salât ve selam insanlara hayrı öğreten değerli peygamberimiz Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e, (maddi ve manevi) temiz olan ailesine ve ashabınadır.
Daha sonra;
Yüce peygamberimizin sünneti; âlimlerin müstakil bir asıl olarak değerlendirdikleri şer'i hükümlerin kaynaklarının ikincisidir. Evet, sünnet ve Kur'ân birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır, birbirlerinden ayrılması düşünülemez. Bu yüzdendir ki Kur'ân bu dinin tamamı iken, Râsul (sallallâhu aleyhi ve sellem) ise sünnetiyle bölümlerini açıklar.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
"İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'ân'ı indirdik. 'n
Peygamber'in kavli ya da fiili Sünneti; Kur'ân'da mücmel, mutlak, umumi olarak gelen her âyeti açıklayarak mutlak olanı kayıtlar, genel olanı özelleştirir, mücmel olanı ise açıklar. Bundan dolayı, Aziz Kitap'ta geçen buyruklardan asıl kastedileni ortaya koymada ve anlaşılmasında olabilecek ihtilaf ve şüpheyi gidermede Sünnet'in etkisi çok büyüktür.
1-Nahl, 44.
İmam Ahmed b. Hanbel (rh.a.) şöyle demiştir: "Allah (c.c.) Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem)'i bütün dinlere üstün kılması için hidayet ve hak din ile göndermiştir. Her ne kadar müşrikler (bundan) hoşlanmasa da... Ona Kitabı'nı indirmiştir. Bu kitapta, ona tâbi olanlar için hidayet ve nur vardır. Rasûlü'nü; Kur'ân'ın zahirinden ve batınından, özel olanından ve genel olanından, neshedeninden ve neshedileninden neyi kastettiğini gösteren olarak belirlemiştir. Böylelikle Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) manalarına delalet eden Allah'ın Kitabı'nı tabir eden kimsedir. Umdetul Ahkam
Ayetler; Sünnet-i Nebevi ile amel etmenin farz oluşu, ona dayanma, boyun eğme ve hayatımızın her alanında hakem olarak belirleme konusunda peş peşe ve tekitleyici olarak gelmiştir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. "[1]
"Kim Rasûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik!"[2]
"Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar."[3]
"Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah'a ve Rasûl'e götürün (onların talimatına göre halledin). "[4]
Allah bu ümmete kendisine faziletli olmakla şahitlik edilen hicri ilk asırların içinde seçkin tabakayı nasib-i müyesser eyleyerek lütufta bulunmuştur. Onlar kendilerini tertemiz Sünnet-i Nebeviyye için ve dört bir yana dağılıp saçılanlarını toparlayıp düzene koymak için adamışlardır. Bu amaçla hadisleri işitenlerin ağızlarından kopardılar. Taşıyanların göğüslerinden (alarak) bir araya getirdiler. Her ücra köşelerindeki ve şehirlerdeki hafızlara ulaşmak için çöller katettiler. Bu da yetmeyip, bu uğurda mallarını ve paralarını seferber edip harcadılar, ömürlerini tükettiler. Böylesine çabaların sonuçlarından bir tanesi de; pek değerli peygamberimizin mirasını bir araya getiren, sayısız ve görkemli eserlerin kaleme alınması olmuştur. Evet, onlar bu sayede Allah Teâlâ'nın Rıdvan'ına (rızasına veya cennetine), yeryüzünün bütün dört bir yanında yaşayan Müslümanların teşekkürlerine ve övgülerine hak kazandılar.[5]
Elinizdeki bu kitap, muhaddis âlimlerin hicri altıncı yüzyılda bıraktığı hadisle alakalı eserlerin en önemlilerinden sadece bir tanesidir. Bu eser; İmam, Hafız, tarihçi, Takiyyuddin Ebu Muhammed Abdulğani b. Abdulvahid el-Makdisi el-Cemmaili'nin kitabıdır. O kendisinden sonra yaşayan Ehl-i Sünnet'in dört mezhep takipçilerine göre, kendilerine ezber genişliği ve çok ilim tahsil etmesiyle şahitlik edilen meşhur şahsiyetlerden bir tanesidir. Allah ona rahmet etsin.
Müellif kitabını, mukaddimesinde de belirttiği gibi, bazı kardeşlerinin ısrarlı isteğinden dolayı yazmıştır. Bunun için de Hadis Ehli'nin iki değerli imamı olan Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail el-Buhari ve Ebu'l-Huseyn Müslim b. el-Haccac b. Müslim el-Kuşeyri en-Nisaburi'nin ittifak ettikleri ahkam hadislerinden genel olarak ayıkladığı hadisleri tercih etmiştir. Onların Sahih'lerinden - ki bunlar, Allah Rasûlü'nün sahih hadisleri konusunda ele alınan en sahih kitaplardır - bu büyük hadis-i şerifleri seçmiştir. Müslüman bu hadislere hayatının tüm alanında ihtiyaç duyar. Zaten İslam Hukuku' nun ekseni bu hadislerdir. Eğer Müslümanlar bu hadisleri okuyup derinlemesine düşünseler ve içindekileri amele dökseler hem dünyada hem de ahirette durumları düzelecektir.
Müellifin, Kitabı Kaleme Alırken İzlediği Yol:
Müellif (rh.a.) gerekli faydanın hâsıl olması için, rivayet eden sahabelerin yanı sıra, bazı hadislerin isnadlarında bahsi geçen az sayıda tabiinin isimlerini eklediği de olmuştur. Daha sonra kitabını fıkıh konularına göre düzenlemiş; ibadet, muamelat vb. konularla alakalı, Müslümanların bilinmesine ihtiyaç duydukları her şeyi kitabın içeriğine eklemiştir. Allah kendisine rahmet etsin, İmam Buhârî ve İmam Müslim'in rivayet ederken ittifak ettikleri hadisleri sunmada çok gayret sarf etmiş ve amacında çok başarılı olmuştur. Ancak ne var ki çok az bir bölümünü imamlardan biri rivayet ederken diğeri rivayette bulunmamıştır. Ayrıca müellif genel olarak, hadisin hemen akabinde başka rivayetini de getirmiştir. Bu rivayetleri İmam Müslim'in Sahihi'ne dayandırmıştır.[6]
Kitabın Meşhurluğu ve Uzak Diyarlara Kadar Yayılması
Allah (c.c.) bu kitabın kabule şayan olmasını ve geniş alanlara yayılmasını nasip etmiştir. Bu kitap, âlimler ve talebeler tarafından, eşit bir şekilde olmazsa olmaz bir kaynak haline gelivermiştir. Zaten birçok âlim şerh etmek ve dipnot düşmek için işe koyulmuştur. Kimisi genişçe şerh ederken, kimisi bazı daha başka püf noktaları belirtmenin yanı sıra, sadece yabancı kelimeleri/söz gruplarını açıklamakla yetinmiştir.
Bu âlimlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
1) İmam, fakih, hafız ve muhaddis, İbn Dahih el-İd diye bilinen, Takiyyuddin Muhammed b. Ali el-Kuşeyri el-Munfaluuti (öl. h. 702) Kendisi bu kitabı Ihkamu'l-Ahkâm[7] ismini verdiği kitabından şerh etmiştir. Bu şerh ise, (ilk olarak) Kahire'de h. 1372 yılında el-Muniriyye Matbaası'nda basılmıştır.
Kitap'taki hadis numaralan Sahih-i Müslim'deki hadis numaraları ile aynıdır. Bu kitap, Allah' ın izni, tevfiki ve inayetiyle, yayınevimiz tarafından çevirmeyi düşündüğümüz kıymetli eserlerden bir tanesidir.
Nahivci imam Ömer b. Ali el-Lahmi el-İskenderi el-Fakihani (öl. h. 734) Kendisi Riyadu'l-Efham Fi Şerhi Umdeti'l-Ahkâm ismini verdiği kitabında şerh etmiştir.
Fakih ve nahivci imam, Muhammed b. Ahmed b. Merzuk et-Tilmisani el-Maliki (öl. h. 781) O da Teysiru'I-Meram Fi Şerhi Umdeti'l-Ahkâm ismini verdiği eserinde şerh etmiştir.
İmam, fakih, muhaddis, İbnu'l-Mulakkin diye bilinen Ömer b. Ali b. Ahmed (öl. h. 804) Bu alim ise el-İ'lam Bi Fevaidi Umdeti'l-Ahkam diye isimlendirdiği kitabında, dört cilt olarak şerh etmiştir. Darul'-Me'mun Li't-Turas (adlı yayınevi), bu baskının kaliteli bir şekilde fotokopisi çekilmiş halini hâlâ muhafaza etmektedir. Bu baskıyı, tahkikçi bir âlim ve faziletli hocam Abdulaziz Rabah bana göstermişti.
Dilci imam, el-Kamusul-Muhit isimli sözlüğün sahibi, Muhammed b. Ya-kub b. Muhammed eş-Şirazi el-Feyruzabadi (öl. h. 817) O da bu değerli kitabı iki cilt halinde şerh etmiş ve Uddetu'l-Hukkam Fİ Şerhi Umdeti'l-Ahkâm diye isimlendirmiştir.
Allame, fakih, şeyh Ahmed b. Abdullah el-Amiri el-öazzi ed-Dimeşki (öl. h. 822) Bu âlim ise mehir konusu'na kadar şerh etmiş ve daha tamamlayama-dan hakkın rahmetine kavuşmuştur. Derken aynı zamanda tarihçi de olan oğlu allame, şeyh Muhammed b. Ahmed b. Abdullah b. Bedr el-öazzi (öl. h. 864) tamamlamıştır.
Allame, muhaddis, usulcü, şeyh Muhammed es-Sefarini (öl. h. 1188) O da iki cilt halinde şerh etmiştir.
Allame, fakih, tarihçi, şeyh Abdulkadir Bedran (öl. h. 1346) Kendisi bu kitabı iki cilt halinde şerh ederek Mevaridu'l-Efham Ala Selsebili Umdeti'l Ahkam şeklinde isimlendirmiştir.
Mahmed Arnaut
H. 19 Ramazan 1404 Dimeşk M. 19 Haziran 1984
MÜELLİFİN ÖNSÖZÜ
Hamd; el-Melik, el-Cebbar, el-Vahid, el-Kahhar olan Allah'adır. Ben Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun tek ve ortağı da olmadığına şehadet ederim. O göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi'dir. el-Aziz ve el-Gaffar'dır.
Allah seçilmiş peygamber Muhammed Mustafa (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e, tertemiz ailesine ve sahabesine salât etsin.
Daha sonra;
Bazı kardeşler benden, iki imam Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim el-Buhârî ve Ebu'l-Huseyn Müslim b. Haccac el-Kuşeyri en-Nisaburi'nin ittifak ettikleri ahkâm hadislerini genel olarak ihtisar etmemi istediler. Ben de fayda sağlar umuduyla bu isteklerini kabul ettim.
Allah'tan bize, yazana, işitene, [okuyana], ezberleyene, bakana bu kitabın fayda sağlamasını, Kerim vechine halis kılmasını; katında bol bol nimetlerin bulunduğu cennetleri kazandırmasını niyaz ederim. Şüphesiz ki O bize yeter. O ne güzel vekildir.
[1]Haşr, 7
[2]Nisa, 80
[3]Nisa, 65
[4]Nisa, 59.
[5]Bu paragraf, İbnu'l-Esir el-Cezeri'nin kaleme aldığı Camiu'l-Usul Fİ Ehadisi'r-Rasul adlı eserindeki hadislerin tahkik ve tahriç edilmesi, dipnot düşülmesiyle ilgilenen babam ve hocam Şeyh Abdulkadir Arnaut'un mukaddimesinden kısa ve öz olarak alınan bir iktibastır.