Hadislerle İslam Tarihi El Esas Fis Sünne, 7 Cilt, 2.EL

Fiyat:
475,00 TL
İndirimli Fiyat (%44,2) :
265,00 TL
Kazancınız 210,00 TL
Geçici olarak temin edilememektedir. Temin edildiginde

Bu ürünün yerine tercih edebileceğiniz ürünler


  Kitap                Hadislerle İslam Tarihi El Esas Fis Sünne, 2.EL
  Yazar               Said Havva (ra)
  Tercüme           Heyet
  Yayınevi           Hikmet Neşriyat
  Kağıt - Cilt        1.Hamur, Bez ciltli, 7 cilt takım
  Sayfa - Ebat     3.640 sayfa , 17x24 cm
  Yayın Yılı          2011

 

Eksiği ve çiziği yok. 

Not: Sadece bu ÇOK ÇOK UCUZ KELEPİR kategorisindeki kitaplar 2. El kitaptır. Diğer bölümlerdeki kitaplar sıfır ve yeni ürünlerdir.



Tercüme Heyet: Abdurrahim Ali Ural, Recep Çetintaş, M.Ahmet Varol, Orhan Aktepe, H. Ahmet Özdemir
 
 
Hikmet Neşriyat Hadislerle İslam Tarihi El Esas Fis Sünne kitabını incelemektesiniz.
Hadislerle İslam Tarihi El Esas Fis sünne kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
 
 Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
  


Said Havva, Doğumundan vefatına kadar, Hz Peygamberin hayatı ve genel siret. İslam savaşlarının tümü, veda haccı, Resulullah'ın şemaili, mucizeleri, ashabın fazileti, 4 büyük halife dönemi, ehli beyt, Resulullahın hanımları, kızları ve kadın sahabeleri, aşere-i mübaşere, Resulullah'ın 100 seçkin ashabının hayatları.
 
  
       SUNUŞ
 
 
Elinizdeki bu eser, Üstad Said Havva (ra) ‘nın “ EL ESAS Fİ’S SÜNNE”  adını taşıyan seri eserinin birinci bölümüdür. İkinci bölümü “Hadislerle İslam Akaidi” (6 Cilt) , üçüncü bölümü ise “ Hadislerle İslam’da Temel İbadetler”  (12 cilt), dördüncü ve son bölümü “Hadislerle İslam’da Hayatiyat ve Muamelat” (10 Cilt) adını taşımaktadır.
 
Said Havva (ra)’nın 32 ciltten meydana gelen bu Sünnet esaslı eserinin dışında birde 16 ciltten meydana gelen  “El Esas Fi’t Tefsir” adlı Kur’an Tefsiri bulunuyor.
 
Her biri başlı başına bir boşluğu dolduran  “EL ESAS Fİ’S SÜNNE “ serisinin yayın hazırlığını bize lutfettiği için Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
Aslında, Üstad Said Havva r.a, Türkiye’li Müslümanların yakından tanıdığı bir ilim adamı. Gene de O’nun kişiliği, hayat ve mücadelesi üzerinde durmayı yararlı görüyoruz.
 
1970’li yılların ortalarına kadar Türkiyeli Müslümanların yeteri kadar tanıyamadığı, fakat daha sonraki yıllarda ansızın karşılaştığı ve eserleri içercesine okuyup şekillendiği ender fikir, hareket ve dava adamlarından birisiydi Said Havva (r.a.) Yüzyılımıza Cenab-ı Hakkın bir armağanı olan Şehid İmam Hasan el Benna’nın ilmi terbiyesiyle büyümüş, O’nun terbiye, ahlak, davet ve gönüllere coşku veren aşkıyla aşklanmış, kendisini çalışmanın içinde bulmuştu. Said Havva (r.a.)’nın eserleri bir bakıma Şehid İmam’ın ortaya serdiği prensiplerin birer açıklamasıydı. Küçük yaşlarından itibaren İslami terbiye içinde kendisini bulmuş, ilim tahsil etmiş, sofi meclislerden feyizlenmiş, ruh ve gönül mimarlarından nurlanmış, hareket ve cemaat çalışmalarının ekseninde büyüyerek gelişmiş, nihayet Suriye Müslümanlarının önderlerinden birisi oluvermişti. Hayatı, sohbet, vaaz, irşat, davet ve hareket çalışmalarında geçmiş, kendisinin de istifade ettiği gibi gencecik yaşından hayata gözlerini yumduğu zamana kadar, hep İslami hizmetlerin içinde bulunmuştur. İlimsiz hareketin ve hareketsiz ilmin, Müslümanlara hiçbir şey kazandırmayacağına inanmış sürekli okumuş sürekli konuşmuş sürekli yazmış sürekli çalışmaların odak noktasında bulunmuştur. Enerjik bir yapıya bitmek tükenmek bilmeyen bir aksiyona sahipti.
 
Şehid İmam Hasan el Benna O’nun için çok şey ifade ediyordu. Ta küçük yaşlarından itibaren şehid İmam’ın eserleriyle tanınmış, O’nun Suriye’deki uzantısının içine girmiş, heraket içinde büyümüştür. İlimle hareketi hareketle ilmi bir araya getirmiş, çilenin ve işkencenin yoldaşı olmuştur. Bir bakıma Sadi Havva Hasan el Benna’nın çağdaş yorumcusuydu da.
 
İmam Hasan el-Benna: “Gayemiz Allah’tır” demiş.
 
Said Havva bunu “İslam da Allah inancı” adlı eseriyle şerhetmişti.
 
Hasan el Benna: “Önderimiz Rasulullah’tır” demişti.
 
Said Havva bunu “Er Rasul” adlı eseriyle dile getirmişti.
 
Hasan el Benna: “Anayasamız Kuran’dır” demiş.
 
Said Havva bunu “İslam adlı eseriyle kalp ve beyinlere kazımıştı.
Hasan el Benna: “yolumuz cihaddır” demiş.
 
Said Havva bunu, “Cihad yolunda bir adım daha ileri” adlı risalesiyle açıklamıştı.
 
Hasan el Benna: “En büyük emelimiz Allah yolunda şehid olmaktır”demiş.
 
Said Havva bunu, sayısız eserleri yle şekillendirmişti.
 
Çünkü O, İmam Hasan el Benna’nın çizgisinde, O’nun hareketinin dosdoğru yolunda ilerlemişti.
 
Hayatı mücadele içinde geçen,  fiili mücadeleden hiçbir dönem ayrı kalmayan bu insan, hayatının tamamını alla davasına adamıştı ilmini, ahlakını, tecrübesini pratik gözlemlerini kaleme almış,ümmete bir miras bırakmıştı.eserleri,bu ümmete bırakılan bir miras niteliğindeydi.
 
Allah Erinin Ahlak ve Kültürü, bütün İslam coğrafyalarında, İslam gençliğinin vazgeçemediği bir eser durumuna gelmişti.
 
“Ruh terbiyemiz” ve “İslam da nefis teskiyesi” adlı eserlerinde, sahih ve bulandırılmamış bir zahitliğin işaret taşlarını ortaya koymuştu.
 
Dersler, eğitim risalesi ve Allah erinin sıtratecisi ve Müslüman Kardeşler Hareketi adlı eserleriyle teşkilatın, cemaatsel çalışma ve organizeli hizmetlerin usüllerini şekillendirmişti.
 
Ustad Said Havva’nın eserleri başlı başına bir külliyattır. Birbirini tamamlamayan, pek çok konuda açıklık bırakılmayan, birçok meseleyi yerli yerine koyan bir anlayışın külliyatı…
 
O yalın bir ilmi şahsiyet değildi.
 
İlmiyle amil bir müslümandı. Bildiğini öğreten, öğrettiğinin semeresini alan, yaşadığını yazan bir şahsiyetti. O hep cihat meydanlarında, hareketin merkezindeydi. Evini mekan tutmaz hizmetlerin merkezini kendisine mekan kabul ederdi.
 
O yaşayışıyla kendi bölgesindeki müslumanlara eserleriyle bütün müslumanlara yol gösteriyordu.
 
Dengeli ve mutedil bir anlayışa sahipti. İfrat ve terfidin, onun hayatında yeri yoktu. İlmle cihadı, hareketle bilgiyi birleştiren bir davet önderiydi.
 
Allah’ın rahmetine kavuştuğunda 54 yaşında, kendisinden en fazla hizmet umulan bir çağındaydı.
 
O, henüz eserlerini tamamlayamamıştı. Ama bıraktıkları ondan sonrada gönüllere Allah davasına taşıyacak, İslam gençlerine yol gösterecekti.
 
Said Havva, pratik çalışmaların, organizeli hareket faaliyetleriyle Suriye gençlerine yol gösteriyor, onların terbiye, eğitim, ahlak, hareket, cihad, çalışma, fedakarlık ve aksiyoner hale gelmesine hayatını vakfettiği gibi, yazmış olduğu eserleriyle de dünya İslam gençlerine yol gösteriyor rehberlik ediyor. Bunun için Türkiye’de var olan İslam gençliğinin bugünkü seviyeye gelmesinde, her meseleye, İslami perspektiften bakmasında ve Sırat-ı Müstakim’in işaret taşlarına aşina olmasında Said  Havva’nın eserlerinin büyük payı var. Onun eserleri, Türkiye’de müslüman gençliğinin elinde bir başucu kitabı olmaya başlamasından sonra zihinlerdeki bulanıklık, yerini saf ve berrak İslami anlayışa bırakmıştır. Elbette bu noktaya gelinmede said Havva’nın dışında çok değerli önderlerinde payı vardır, ama buradaki payın önemli bölümü said Havva’ya aittir.
 
Allah erinin ahlak ve kültürü adlı eserini okuduktan sonra dünya görüşleri değişen, olaylara İslami gözlükle bakmaya başlayan müslumanların sayısı oldukça çoktur. Ruh terbiyemiz adlı eseriyle tasavvuf üzerine kümeleşen anlayışları yerle bir etmiş, bu konudaki ifrat ve tefrit anlayışını gerektiği yere mihenklemiştir. Müsluman kardeşler hareketi kitabıyla çağdaş müslumanın çalışma usullerini gözler önüne sermiş çalışmada örnekliği sistematik şekle getirmiştir.
 
Said Havva’nın pratik hizmetlerini yanı sıra yazmış olduğu bu eserleri çağımız müslumanlarının İslami davet çalışmalarından adeta işaret taşları oluvermiştir.
 
El Esas dizisini meydana getiren üç temel eseri ise, alanlarında önemli boşlukları doldurmuş çağdaş davet fıkhını bu eserlerle yoğurmuş günümüz müslümanına İslami temel esasları sunmanın gayretini göstermiştir.
 
Elinizde bulunana “El Esas fi’s Sünne’nin içerik, muhteviyat ve konularını, ilerleyen sayfalarda, yazarın kendi takdiminde göreceksiniz. Bu nedenle biz eser üzerinde durmaktan çok, eserin ana hatlarından söz edeceğiz.
 
Üstad Said Havva, bu eserin, önce genel hatlarıyla sünnet’in esaslarını, sahihlik şartlarını, sünnet imamlarının hayatlarını, çalışma usullerini ve gösterdikleri gayret ve cehdlerini ele alıyor. Bu konuyu eserin takdim kısmında göreceksiniz. Daha sonra ise Allah Resulünün hayatını, nübüvvetten önce ele alıyor, vefatına kadar geniş biçimde, en sahih kaynaklara dayanarak vermeye çalışıyor. Bunun yanı sıra geçen olayları, Nebi (a.s.)’nin söz, davranış ve amellerinini hikmetleri üzerinde duruyor. “Dersler ve ibretler”  başlığı altında olaylardan alınması gereken öğütleri belirliyor. Bu özelliğiyle eser, Allah Resulünün örnek hayatı sadece okumakla kalınmıyor, günümüz Müslümanlarına. Çağdaş hareket ve muamelat konularında yol göstericilik özelliğini de taşıyor. Elbette bu özellikleri taşıyan eserler daha önce de vardı. Ama bu özellikler en geniş şekilde ve çağdaş bir alimin günümüzde baş gösteren gelişmelere ışık tutar özellikle olmasıyla bir farklılık arzediyor.
 
Her şeyden önemlisi de bu önemli konuların, Üstad Said Havva gibi bir ilim, irfan ve davet önderinin kaleminden çıkmış olmasıdır. Oldukça geniş bir açılan dünya olaylarına bakan, feraset ve basiretli tesbitleriyle dünya İslam gençliğine yol gösteren, böylesine mümtaz bir simanın bu konulara açıklık getirmesi, elbette bir farklılık olacaktır.
 
Hayatını hep ilme, hareket, çalışma ve davete adayan bu çağdaş davetçi, ömrünün baharında ve en verimli bir zamanında hayata gözlerini kapadı. Kendisinden en çok istifade edilmesi gereken bir çağında, daha 54 yaşında Hak’kın rahmetine kavuştu. Bu kısacık ömre, kütüphaneler dolusu eser sığdırdı, bir külliyat bırakıp göç edip gitti.
 
Ama O’nun bıraktıkları, O’ndan sonra da gönülleri Allah davasına taşıyacak, İslam gençliği bütün dünyada O’nun eserlerinin sağlam ve sarsılmaz yorumlarıyla büyüyüp, Allah davasının sancağını yükseklere dikecek.
 
Allah O’ndan razı olsun ve niyetlerinin karşılığını versin…
 
Allah (c.c.) O’nu fazlı ve nimetleriyle şereflendirsin…
 
Yayın Yönetmeni

 
                 TAKDİM
 
Hamd, Alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam Peygamber olarak gönderilenlerin efendisine, O’nun temiz al’ine ashabına ve kıyamet gününe kadar  sünetine tabi olup, hidayetiyle amel  edenlere olsun.
 
İmam Malik Muvatta’ında resullah  a.s ‘ın  şöyle dediğini rivayet eder: “ben size iki şey bıraktım: onlara sarıldığınız müddetçe ebediyen delalete düşmeyeceksiniz: bu iki şey de Allah’ın kitabı ve Nebi’sinin sünnetidir.” Allah Teala bize, İslam ümmetine Kuran-ı Kerimin tefsirini ( El-Esas Fi’t-Tefsir) takdim etmemizi nasip eyledi. Bu tefsir “Yöntemde Esas” dizisinin birinci kısmı kabul edilir. Allah Teala’dan bizi bu çalışmamızda da muvaffak kılmasını dileriz. Şimdi ise bu eserle şerefli ümmetimize üç kitaptan meydana gelen “Yöntemde Esas”  dizisinin ikinci kısmının birinci kitabını takdim ediyoruz.
 
El Esas Fi’s Sünne’yi meydana getiren bu dizi ve bu kısım, özellikle bazen bilerek, bazen de bilmeyerek, plan ve tuzak kuran ve sünneti bırakıp Kur’an da olanı alma hezeyanlarının giderek artış gösterdiği asrımızda, en az tefsirin taşıdığı ehemmiyete sahip bulunmaktadır. Bu hezeyanlar bazen sünnete, bazen kitapların baskı ve tevziine ta’n etme, bazen sünnetin dinde hüccet ve nas olması hususunda şüphe uyandırma, bazen rivayetinin sahihliği ve bazen de bir kısım sapık fırkaların yaptığı gibi ravilerine ta’n etme gibi muhtelif şekillerde kendisini göstermektedir.  Bu şekilde sünneti terk etme teşebbüsleri çok eski olup, hicri birinci asra kadar uzanmaktadır. İmam Beyhaki’nin kendi senediyle, Şebib ibn  Ebi Feddalet’il Mekkiy’den rivayetine göre İmran ibni Hüseyin ra şefaatten bahsedince topluluktan birisi “Ey Ebu Nüceyd! Muhakkak siz, bize birtakım hadisler naklediyorsunuz, ama biz onların aslını Kur’an da bulamıyoruz” dedi. Bunun üzerine İmran sinirlenerek adama “ Sen Kur’an-ı okudun mu? “ dedi.  Adam “Evet okudum” diye cevap verdi. İmran  r.a  o halde “ sen yatsı namazını dört, akşam namazını üç, sabah namazını iki, öğle ve ikindi namazlarını dörder rekat olduğunu Kur’anda buldun mu?” dedi. Adam “ hayır bulamadım” cevabını verdi. İmran r.a “ öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Biz bunları Resulullah sav ‘den, sizden bizden almadınız mı?” sonra dedi. Ve hadisin sonunda İmran r.a  “Resul size neyi verdiyse, onu alınız ve neden nehyetti ise, ondan da sakınınız ( Haşr 7) ayetini okudu ve şöyle dedi : “Muhakkak ki bizler Resulullah a.s dan birtakım şeyler aldık ki, sizin onlar hakkında hiçbir bilginiz yoktur” .
 
Resulullah (a.s) gelecekte Sünnet-i Nebevi hakkında şüphe uyandırmak isteyen bu gibi kimselerin ortaya çıkacağını haber vermiş ve bizi onlardan sakınmaya davet etmiştir.
 
İmam Ahmed ve Ebu Davud Sahih bir senedle Miktam İbn Ma’di Kerib (ra) nın şöyle dediğini rivayet etmişlerdir. Haberiniz olsun, bana kitap ve onunla beraber birde misli verildi. İyi biliniz ki, bana Kur’an ve onunla birde benzeri verildi. Dikkat edin karnı tok bir vaziyette iken, koltuğuna yaslanmış bir şekilde “Şu Kur’an a sarılınız.”  Şimdi O’ nda helal olarak bulduğunuzu “helal” ,  “haram” olarak bulduğunuzu “haram” kabul ediniz” diyecek olan bir adamın gelmesi yakındır. Ancak iyi bilin ki, Rasulullah (a.s) in haram kıldıklarını da Allah’ın haram kıldıkları gibidir. Rasulullah’ın bu mucizevi haberi doğru çıkmıştır.  Allah Teala bu hususta şöyle buyurmuştur. “ Her kim Rasule itaat ederse muhakkak Allah’a itaat etmiştir. (Nisa 80)
 
Bizim için Kur’an-ı Kerim’in ve Nebi’sinin sünnetini muhafaza eden Allah’ a hamd olsun. Yaygın olan kanaat “ muhakkak ki Kur’an-ı biz indirdik, onun koruyucusu da elbette biziz.” (hicr 7) ayeti kerimesinin sadece Kur’an-ı hıfzına mahsus olduğu şeklindedir. Her ne kadar tercih edilen kavle göre bu böyle olsa bile, şunu unutmamak gerekir ki, Sünneti Nebevviye’nin muhafazası da Allahu Teala’nın kıyamete kadar kulları için din olarak seçtiği ve kendisiyle diğer şeriatlara son verdiği şeriatın muhafazasının ayrılmaz bir parçasıdır. Dolayısıyla bu parlak şeriatın mahafazası, ilahi tedbirin bir uzantısıdır. Bu mahufaza ise, ancak kitap ve sünnetten ibaret olan iki yüce aslın hıfzı ile tahakkuk edecektir.
 
Şüphesiz bu ümmet sair ümmetlerden, kıyamete kadar ümmetlerin azığı ve hidayet kaynağı olmaya devam etmesi için eşi görülmemiş ince ve kamil bir hıfz ile dinlerinin nass’larını muhafaza etmesi ile kendini gösterir.
 
Ancak ne var ki içtihad’a mahal teşkil eden bizzat bu nass’ları anlamak, birbirlerini takip eden asırlara uygun uslupla, onları insanlara takdim etmek her neslin mühim gördüğü meseleler üzerinde nazarları sabitleştirmek, ihtiyaçlarına temas etmek, kapasite ve anlayışlarının sınırına riayet ederek müşkillerini halletmek gerekir. İşte asrımızda çözüme muhtaç olduğumuz hususlar bunlardır.
 
Bu sebeple Yüce Allah’tan, bu kitapla, sünnet hakkında şüphe ortaya çıkarmak için çalışanların karşısındaki gediği kapatmasını ümit ederiz.
 
SAİD HAVVA
 
  
                  SAİD HAVVA (R.A.) HAYATI
  
1935 yılında Suriye’nin hama şehrinde doğdu. Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Said Havva, ilk öğrenimini  Hama’da gördü ve buradaki camilerde ünlü ulemalardan dersler aldı. O dönemde Hama’da sosyalizmden kavmiyetçiliğe kadar çeşitli fikir akımları vardı ama O, Allah’ın lütfu ve inayeti sayesinde İslami ilim tahsilinden geçti ve Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nden mezun oldu.
 
1952 yılında henüz 17 yaşında iken “Müslüman Kardeşler” hareketine katıldı. Bu hareket içinde geniş çaplı çalışmaların içine girdi. Harekete katılmasında kısa bir süre sonra bu hareketin “Hama Talebe Teşkilatı Başkanlığı”na daha sonra “ Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi Talebe Teşkilatı Başkanlığı”na getirildi. 1964 yılında ise Hama “ Müslüman Kardeşler Hareketi Başkanlığı”nı üstlendi. Aynı yıl Hama’da meydana gelen olaylarda aktif görevler aldı. Bu olaylar, Hama’lı Müslümanların, devrin yönetimine karşı bir kıyam hareketiydi. Said Havva, bu olaylara katılmasından ötürü tutuklandı ve hapse atıldı ve hakkında idam hükmü verildi. Hama halkının yönetimine karşı yoğun baskıları sonucu idam hükmü yerine getirilemedi.
 
1973 yılında Hama’da meydana gelen ikinci kıyam hareketine gene başkanlık etti. Bu kıyam ise, yönetimin, İslam yerine sosyalist demokrasiye geçişini öngören anayasa değişikliğine karşı yapılmıştı. Bu olaylardan hemen sonra yeniden tutuklandı ve hapse atılı. Hakkında kesinleşen 5 yıllık mahkumiyeti yaşadı ve 1978 yılında hapisten çıktı. 1976 yılında “Müslüman Kardeşler Yürütme Komitesi Üyeliği”ne getirildi. 1982 yılında Suriye yönetiminin yerle bir ederek 50.000 Müslümanı katlettiği Hama kıyamının öncülerinden birisiydi. Bu tarihten sonra Suriye’den hicret etti.
 
Hayatının pek çok dönemlerinde hapishanelerde kalan Sadi Havva’ya hapiste geçirdiği dönemlerde çok ağır işkenceler edildi. Bu işkenceler O’nun sağlığını büyük ölçüde etkiledi.
 
Hayatının son yıllarında sürekli tedavi gördü. Çok ağır darbelerle bünyesi zayıflayan Havva, son bir yılını hastanelerde geçirdi ve 1989 yılının Mart ayında, henüz 54 yaşında iken Rahmet-i Rahman’a kavuştu.
 
Üstad Sadi Havva, gencecik yaşlarında adım attığı “Müslüman Kardeşler” hareketine hayatını son yıllarına kadar hizmet verdi. Hayatının bir döneminde tasavvufa karşı da ilgi duydu ve bağlamdaki ulemadan dersler aldı. Fıkıh ulemalarında tevhid ilmi ulemalarına, arap dili alimlerinden, hadis ve tefsir alimlerine kadar, her alanda ulemadan yararlanıyordu. Kitap okumayı çok severdi. O’nun günde 500 sayfa kitap okuduğu söyleniyor.
 
Eserleri:
 
“El Esas Fi’t Tefsir’ (16 cild), El Esas Fi’s Sünne ‘ (10 cild), ‘Nsaları bilme ve anlama kaidelerinde esas’ (10 cild), ‘ Allah Erinin Ahlak Ve Kültürü’, ‘ Er Rasul’, ‘İslam’(3 cild),’İslam’da Allah İnancı ‘, ‘müslüman Kardeşler Hareketi’, ‘Ruh Terbiyemiz’, ‘egitim üzerine ‘, ‘Dersler ‘, İslam’da Nefis Teskiyesi ;’ Eğitim Risalesi,’ Allah Arinin Sıtarejisi ,’ ‘ Cihad Yolunda Bir Adım Daha İleri,’ İslam’Da Emir ve Emirlik.’.
  
Bu kitabı okuduğunuz zaman, sünnet-i Nebeviyi bütün yönleriyle içine aldığını göreceksiniz. Zira bu kitap Buhari ve Müslim’in Sahih’leri; Ebu Davud, Nesai, Tirmizi, İbn-i Mace ve Darimi’nin Sünnen’leri; İmam Malik’in Muvattaı, İmam Ahmed, Ebu Ya’la el Musili ve İbn Hıbban’ın Sahih’leri, Taberani’nin üç Mü’cem’i ve Hakim’in Müstedrek’i başta olmak üzere, saydıklarımızın dışında toplanması mümkün olan diğer sahih ve hasen hadislerden meydana gelen sünnetin ana kaynaklarını içeren Nebevi Sireti anlatır. ( Hadislerle islam tarihi el esas fis sünne kitabı, online satın al, ucuz kitap, El esas Fis süne, 7 cilt, Said Havva , ucuz kitap, yazar, tercümesi , Hadislerle islam tarihi El Esas Fis Sünne, hikmet yayınları, sait havva islam tarihi )
 
  
 
 
Hikmet Yayınevi 7 Cilt Hadislerle islam tarihi El Esas Fis Sünne kitabı nı incele diniz.
Diğer Özellikler
Stok KoduHik isl Tar 7C
MarkaHikmet Neşriyat
Stok DurumuBu ürün geçici olarak temin edilememektedir.
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.