Kitap Musannef
Yazar Abdürrezzâk es-San'âni
Yayınevi Ocak Yayıncılık
Tercüme Hüseyin Yıldız
Kağıt - Cilt 1.Hamur Beyaz, Ciltli, 12 Cilt
Sayfa - Ebat 2.928 sayfa - 17x24 cm , Büyük Boy
Yayın Arapça - Türkçe
Hadis Sayısı 21.033 adet hadisi şerif Türkçe ve Arapça metni
Ocak yayıncılık musannef hadis kitabını incelemektesiniz.
12 Cilt Musannef tercümesi hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Musannef En Büyük İlk Hadis Kolleksiyonu, Abdurrezzak es Sanani
İmam Ahmed’in hocası olan Yemenli büyük hadis âlimi Abdürrezzak’ın bu dev çalışması, kendi sahasında musannef türü kitapların ilklerindendir. İçerdiği sahabe ve tâbiûn rivayetleri nedeniyle sünenlerden farklı bir sunuma sahip olmakla birlikte bu yönüyle, fıkhın (=İslam hukukunun) gelişme dönemini yansıtması açısından çok değerli bir kaynaktır.
Yemenli hocası Ma’mer bin Râşid, İbnCüreyc ve meşhur Süfyân-ı Sevrî gibi ünlü âlimlerin rivayet, fetva ve görüşlerini de aktaran muhtevası yanında detaylı konu başlıkları ve sunumu ile yirmi bine yakın merfû, mevkûf ve maktû olmak üzere çeşitli türde hadis rivayetini okuyucuya sunmaktadır.
10.cildin yarısı ile 11. ciltte hocası Ma’mer’in meşhur eseri el-Câmi’ yer almıştır ki bu çalışma kendi alanında kaleme alınmış ilk çalışmadır.
Kitabın 1970 tarihinde Habibu’r-Rahmân el-A’zamî’nin tahkiki ile yapılmış ilk Arapça baskısına esas olan tek tam elyazması nüshası, İstanbul Murat Molla kütüphanesinde mevcuttur.
YAYINCININ ÖNSÖZÜ
Yüce Allah'ı hamdeder, O'ndan ayaklarımızı sırat-ı müstakim denilen razı olduğu doğru yoldan kaydırmamasını niyaz eyleyip Sevgili Resulü Muhammed Mustafa'ya namütenahi salât ve selamlarımızı sunarız. Sallallahu aleyhi vesellem...
Ocak Yayıncılık olarak ilk kaynak hadis kitaplarını Türkçe okurlarının hizmetine sunmak için on yılı aşkın bir süredir bir çabanın içindeyiz. Türkçe temel hadis kitaplarının eksikliği, her zaman bizi derinden etkilemiştir. Bu sahada daha önce tercümesi yapılmamış hacimli ve değerli hadis külliyatlarını neşretmeye muvaffak olduk. Yüce Allah'a hamdolsun.
Şimdi ise bu zincirin en eski halkası olarak İmam Ahmed b. Hanbel'in hocası konumunda olacak derecede eski dönem hadis hafızlarından Yemenli değerli âlim Abdürrezzâk es-San'ânî'nin el-Musannefi ile yine Abdürrezzak 'ın kıymetli hocası Ma'mer b. Raşid'in yazılı ilk hadis kitaplarından olduğu varsayılan el-Câmi adlı eserini Arapça metinleriyle birlikte ilim taliplerinin hizmetine sunuyoruz.
1971 ve 1975 yılları arasında Habîburrahman el-A'zamî tarafından, Fatih Çarşamba'daki Murad Molla Kütüphanesindeki yegane tam elyazması nüshasından hazırlanan matbu nüshası, Arap ilim dünyasında bir hayli ihtimam görmüştür. Şayet bu kütüphanede bu elyazması muhafaza edilmemiş olmasaydı, başka birkaç kütüphanedeki parça niteliğindeki nüshalarının yetersizliği nedeniyle Musannef, kayıp hazineler arasında yerini almış olacaktı. 2000 yılında Eymen Nasruddîn el-Ezherî tarafından ikinci bir neşri yapıldıysa da A'zamî nüshasına fazla bir şey katmadığından dolayı ilkinin gölgesinde kalmıştır.
Biz tercüme için A'zamî'nin matbu nüshasını esas aldık. Bunun sebeplerini Musannef in tanıtımı bölümünde izah ettik. Tahric/dipnotlar bölümüne Beyrut baskısından çok az ilaveler yaptık. Buna karşılık Mekke Ümmü'l-Kurâ Üniversitesinde Abdurrahman b. Ahmed b. Abdurrahman el-Harîsî tarafından 1419 H. yılında doktora tezi olarak hazırlanmış "Zevâidu Musannef el-imâm Abdürrezzâk es-San'ânîala'l-kutubi's-sitte mine'l-ahâdîsi'l-merfûa"adıyla Kutub-i Sitte'de olmayıp Musannef'te bulunan merfû hadislerin tahriclerinden hülasa yaparak eklemeler yaptık. Bu ilaveleri, sezilebilir olsun diye asıl metinden hacmi biraz büyük ve farklı bir yazı karakteri ile verdik.
Yüce Allah'tan Sünnet-i Nebeviyye'nin ilk kaynaklarından olan bu hadis koleksiyonunun hadis ve ilim talipleri için yararlı olmasını niyaz ederiz.
ABDÜRREZZÂK'IN MUSANNEF'i
Ahmed b. Hanbel ve Yahya b. Maîn'in Abdürrezzak 'tan hadis öğrenmek için 200 (M. 815-16) yılından önce Yemene gitmeleri (Mizzî, 18/58) eserin bu tarihten evvel yazıldığını düşündürmektedir. Harald Motzki'nin eserin 144-153 (M. 761-770) yılları arasında kaleme alındığına dair iddiasını (bak. kaynakça) doğrulayacak kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Tam adı el-Musannef fi'l-hadîs olan kitap, tedvin döneminin bazı özelliklerini taşımaktadır. el-Musannef yanında el-Câmi'ul-kebîr adıyla da anılmıştır. İmam Abdürrezzâk'a nisbeti yani aidiyeti hususunda bir kuşku yoktur. Bu ümmetin tüm bilginleri arasında şöhret bulmuş ve kaynak olarak zamanımıza dek kullanılmıştır. Zehebî, Mizanda (3/323), "Büyük bir ilim hazinesi olan el-Câmi'ul-kebîr i kaleme almıştır" ifadesini kullanmıştır.
Başta Kütüb-i Sitte ve İslâmî ilimlerin diğer dallarına ait kitaplar olmak üzere hadise dair pek çok eserde el-Musannef'ten iktibas edilen rivayetler mevcuttur. Eserin hadis kitapları arasındaki yeri konusunda İbn Hazm ve Şah Veliyyullah ed-Dihlevî'nin değerlendirmeleri önemlidir (Suyûtî, 1/110-111; Huccetullâhi'l-bâliğa, 1/247-252). İbn Hazm merfû, mevkuf ve maktu hadisleri birlikte ihtiva eden kitapları ele alırken el-Musannef i ilk sırada Mâlik'in el-Muvatta'sından önce zikreder. Dihlevî ise onu üçüncü tabakadan kitaplar arasında sayar. el-Musannef, önemli bir hadis eseri olduğu ve fıkıh mezheplerinin teşekkülünden önceki çalışmaları ihtiva ettiği halde ilim dünyasında lâyık olduğu ilgiyi görmemiştir. Bu ilgisizliğe Abdürrezzâk'a yöneltilen Şiîlik gibi isabetsiz ithamların sebep olduğu anlaşılmaktadır (DİA, 1/298-299). Eser otuz bir ana bölümden (=kitab) meydana gelmektedir. On beşinci bölüm olan "Kitâbu Ehli'l-kitâb" ile son bölüm olan "Kitâbu Ehli'l-kitâbeyn" arasında önemli benzerlikler bulunduğundan bunların aynı bölümün farklı rivayetleri olduğu ileri sürülmüşse de hem muhteva, hem rivayet tekniği bakımından farklı olmaları bu iddialara haklılık kazandırmamaktadır. Ayrıca on dördüncü bölüm olarak görülen "Kitâbu'l-Meğâzî", İbn Şihâb ez-Zührî'nin Meğâzi'sinin Ma'mer b. Râşid tarafından rivayet edilen nüshası olduğu intibaını uyandırmakta, hem tertibi, hem rivayet üslûbu açısından el-Musannef in diğer bölümlerine benzememektedir.
el-Musannef in birinci baskısına göre (Beyrut 1971-1975) eserde 2133 bâb (=konu başlığı) bulunmaktadır. Bâblarda hadislerin tertibi konusunda özellikle takip edilen bir metot görülmemekte, merfû, mevkuf ve maktu hadisler her babın başında, ortasında ve sonunda bulunabilmektedir. Zira hadislerin tertibinde kaynağın esas alındığı, bir babın son hadisi hangi şeyhten rivayet edilmişse ardından gelen babın ilk hadisinin de çoğunlukla aynı şeyhten nakledildiği görülmektedir. Musannefteki hadislerin büyük çoğunluğu «Abdürrezzâk an... an... an...» şeklinde anane ('den... 'den...) özelliğe sahip senedlerle rivayet edilmiştir. Bazen de ihbar ve tahdîs özelliği olan ravi zincirleriyle sevkedilmiş hadislere rastlanmaktadır. Diğer taraftan ihtiva ettiği hadislerin çoğu sülâsîdir; yani isnadı üç raviden oluşmaktadır. Ravi tenkidi, tanıtımı ve kelime açıklamalarına hemen hemen hiç rastlanmaz. Bâb başlıkları oldukça kısa ve fıkhı yönü ağır basan ifadelerden oluşmaktadır. Müellif kendi görüşünü belirtmez. Konuya ait Hz. Peygamber'den aktarılan haberleri, sahâbî kavillerini ve tâbiûn fetvalarını sıralamakla yetinir. Birinci baskısına göre eserde 19418 hadis yer almakta (Ma'mer b. Raşid'in el-Câmi'i ile birlikte 21033) ve bazı mükerrer rivayetlerle esere dahil edilmemesi gereken kısımlar dikkate alındığında onun on sekiz bin kadar rivayeti ihtiva ettiği anlaşılmaktadır.
el-Musannef'te dört bin kadarı merfû olmak üzere mevkuf ve maktu hadislerle müsned, mürsel ve munkatı' rivayetler de vardır; eserde münekkitlerin uydurma olduğunu ileri sürdüğü hadis çok azdır. Nitekim Ebu'l-Ferec İbnü'l-Cevzî'nin, isnadında Abdürrezzâk'ın adı geçen uydurma rivayetlere dair tenkitlerini Ebu'l-Hasan İbn Arrâk reddetmiş, söz konusu rivayetlerden el-Musannef te bulunanlarının birkaçı dışında diğerlerinin uydurma olmadığını göstermiştir. el-Musannef in muhtevasının büyük bir kısmını (yaklaşık on altı bin hadisi) Abdürrezzâk'ın hadis tahsilinde önemli yeri olan hocası Ma'mer b. Râşid ile diğer üç önemli hocası İbn Cüreyc, Süfyân es-Sevrî ve Süfyân b. Uyeyne'den alman hadisler oluşturmaktadır. Eserde rivayetleri bulunan diğer hocalarının çoğu da güvenilir hadis âlimleridir.
Abdürrezzak'ın esere aldığı hadisleri kabul şartları hakkında bilgi bulunmamakla birlikte onun daha çok kendileriyle amel edilen ve semâ yoluyla rivayet edilen hadisleri tercih ettiği, çok az sayıda da olsa münâvele, mükâtebe ve vicâde yoluyla öğrendiği hadisleri eserine aldığı görülmektedir. Rivayet hakkına sahip bulunduğu her hadisi el-Musannef e almadığını gösteren en açık delil, kendi rivayetiyle zamanımıza ulaşan ve hadisin kitabeti konusunda tarihî değere sahip olan Hemmâm b. Münebbih'in 138 (veya 139,136) hadis ihtiva eden es-Sahîfe'sinden yalnızca otuz ikisini bu eserine almasıdır. Kendisinden en çok hadis rivayet ettiği hocası Ma'mer b. Raşid'in el-Câmi"indeki hadislerden önemli bir kısmını el-Musannef e dahil etmemesi de bunu göstermektedir.
Musannef kitabının müellifinden ravileri: Kitâbul-buyû (=Alışveriş Kitabı) ile Kitâbu Ehli'l-Kitâb ana bölümleri dışında tüm Musannef'in müellifinden ravisi İshâk b. İbrahim b. Abbâd ed-Deberî'dir. Söz konusu iki ana bölümü ise Muhammed b. Ali en-Neccâr; Kitab Ehli'l-Kitâbeyn ana bölümünü ise Muhammed b. Yûsuf el-Huzâkî rivayet etmiştir.
Gerek el-A'zamî, gerekse sonraki muhakkik Eymen Nasruddîn el-Ezherî baskılarına esas olan el yazmaları şunlardır:
1-Murad Molla Kütüphanesi nüshası. En kâmil ve eksiksiz yegane nüshadır. Beş ciltten oluşmuştur. Son cildindeki kayda göre 747 H. tarihinde kopya edilmiştir.
2-Millet Kütüphanesi Feyzullah Efendi nüshası; eserin son cildidir. 606 H. tarihinde kopya edilmiş olup 212 yapraktır.
3-Cidde'de Muhammed Nasif nüshası. Başı ve sonu eksiktir. 197 yapraktan oluşan nüsha, yaklaşık 9. Hicri asırda kopya edilmiş olup eserin ancak bir bölümünü ihtiva etmektedir.
4- Tûnek'te Saidiye Kütüphanesi nüshası. Tek cilt olup başı noksandır. 195 sayfadan oluşan nüsha 1373 H. tarihinde kopya edilmiştir.
Habîburrahman el-A'zamî, el-Musannefİn yegane kamil yazması olan Murad Molla Kütüphanesindeki nüshasını (no. 596) Millet (Feyzullah Efendi); Zâhiriyye ve Dımaşk İslâm kütüphanelerindeki nüshalarla karşılaştırarak yayınlamıştır (11 cilt, Beyrut 1971-1975). Bu baskının 10. cildinin 379-468 ve 11. cildin 3-471. sayfaları arasında Ma'mer b. Raşid'in el-Câmi'i yer almaktadır. Eser 1983 yılında bazı değişikliklerle ikinci defa basılmıştır. el-Mektebu'l-İslâmî tarafından Fehârisu Musannefi Abdirrezzâk ve Kitâbi'l-Câmi' adlı bir fihristi (Beyrut 1407), Ümmü Abdillah binti Mahrûs el-Aselî tarafından İbn Ebî Şeybe'nin el-Musannef i ile birlikte bir başka fihristi (iki cilt, Riyad 1408/1987) neşredilmiştir.
Musannef, daha sonra 2000 yılında Eymen Nasruddîn el-Ezherî'nin tahkiki ile Beyrut'ta Dâru'l-Kutubi'l-İlmiyye tarafından neşredilmiştir. Aynı elyazması kaynaklar kullanıldığından dolayı bu baskı fazla rağbet görmemiştir.
11 ciltten oluşan kitap, tek kamil elyazmasından neşre hazırlanmış olduğundan oldukça mühimdir. Fakat bazı hadis ve asarın unutulduğu, yani yer almadığı: metin ve senedindeki bazı kelimelerin düştüğü; kimi ravi zincirlerinde isimlerin sıralamasının bozuk yapıldığı ve elyazmasmdan matbu nüshaya kimi sözcüklerin yanlış aktarıldığı Darel-Kutubi'l-İlmiyye nüshasının yayma hazırlayanı Eymen el-Ezherî tarafından ifade edilmiştir. Eymen, bunlara birkaç ta örnek vermiştir. Ancak kendisi de bazı sorunlu metinlerin içinden çıkamayıp Azamînin eleştirdiği durumları düzeltememiş olduğu görülmektedir.
Biz ise Ocak Yayıncılık olarak eski ve mütedavil nüsha olan A'zamî matbu nüshasını esas aldık. Bunun birkaç sebebi vardır. Birincisi en yaygın nüsha olması, ikincisi harekeli Arapça metnin bu nüshadan hazırlanmış olmasıdır. Diğer taraftan başka kitaplarda Musannef referans gösterilirken hadis numarası veya cilt/sayfa numaraları için A'zami nüshası esas alınmıştır.
Eymen el-Ezherî, A'zamî'den farklı olarak numaralandırma yapmış ve "Merfû" hadisler için ayrı ek bir numara daha vermiştir. Dipnotlarda "asıl" diye bahsedilen kitabın yegane kamil elyazması olan Murad Molla nüshası kasdedilmektedir.
el-Musannef üzerinde Diyâuddin el-Makdisî'nin Avâlî Abdirrezzâk adlı altı cüzden oluşan bir çalışmasıyla (Kettânî, s. 64) İbn Müferric'in, İshak b. İbrahim ed-Deberî'nin Abdürrezzâk'tan yaptığı rivayetlerde bulunan tashif ve tahrifleri göstermek maksadıyla kaleme aldığı Kitâbu Islâhi'l-hurûf adlı eseri bulunmaktadır (İbn Hayr, s. 131). Mirza Tokpınar, Abdürrezzak es Sanani ve el-Musannefi üzerine bir doktora çalışması (bak. kaynakça), Ahmed Keleş, Abdürrezzak 'ın Musannef indeki Sahabe ve Tabiîn Fetvaları Işığında Sünnetin Teşriî Değeri adlı bir yüksek lisans tezi (1991, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü), Yûsuf Muhammed Sıddîk da Zevaidu Musannefi Abdirrezzâk ale'l-Kutubi's-Sitte adıyla bir doktora tezi hazırlamıştır (1401, Câmiatu'l-imâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye, külliyetu usûli'd-dîn) [Biz de elinizdeki kitapta bu zevâidden tahriçleri ihtisar ederek dipnotlara yerleştirdik].
KAYNAKÇA:
Abdürrezzâk es-San'ânî. el-Musannef (nşr. Habîburrahman el-A'zamî), Beyrut 1390-92/1970-72;
Buhârî, et-Târihu'l-kebir, 6/130;
Râmhürmüzî, el-Muhaddisul-fâsû (nşr. M. Accâc el-Hatîb), Beyrut 1404/1984, s. 611-613;
İbn Hayr, Fehrese, s. 127-131;
Mizzî, Tehzibu'l-Kemâl, 18/52-62;
Zehebî, A'lâmu'n-nubela, 9/563-580;
Zehebî, Mîzânul-i'tidâl (nşr. Ali Muhammed el-Bicâvî), Kahire 1382/1963, 2/609-614;
Zeynüddin el-Irâki, el-Beyân ve't-tavzîh li-men uhrice lehû fi's-sahîh ve-müsse bi-darbin mine't-tecrih (nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût), Beyrut 1990, s. 137-138;
Suyûtî, Tedribu'r-râvi (nşr. Abdulvehhâb Abdullatîf), Beyrut 1399/1979,1/110-111;
Şah Veliyyullah ed-Dihlevî, Huccetullâhi'l-bâliğa (nşr. M. Salim Hâşim), Beyrut 1995, 1/247-252; '
Abdülazîz ed-Dihlevî, Bustânul-muhaddisin (trc. Ali Osman Koçkuzu), Ankara 1986, s. 97-98;
Kettânî, er-Risâletu'l-mustatrafe, s. 41-42, 64;
Cari Brockelmann, Geschichte der arabischen Litteratur, Suppl, 1/333; Fuat Sezgin, Geschichte des Arabischen Schrifttums, 1/99;
Mustafa Fayda. "Siyer Sahasındaki İlk Telif Çalışmaları", Uluslararası Birinci İslâm Araştırmaları Sempozyumu, İzmir 1985, s. 357-366;
İsmail L. Çakan, Hadis Edebiyatı, İstanbul 1989, s. 48-50;
Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, Ankara 1997, s. 250-251;
Ali Yardım, Hadis II, İstanbul 1997. s. 43-67;
Mirza Tokpınar. Abdürrezzâk b. Hemmam ve Musannafı (doktora tezi, 1998), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü;
H. Motzki, "The Musannaf of Abd al-Razzâk al-San'ânî as a Source of Authentic Ahadith of the First Century A.H.", JMES, L (1991), s. 1-21;
H. Motzki, "The Author and His Work in the Islamic Literatüre of the First Centuries: The Case of Abd al-Razzâq's Musannaf". Jerusalem Studies in Arabic and islam, XXVIII, Jerusalem 2003, s. 171-201;
U. Suharto. "The Sahifah of Hammam b. Munabbih and its Contents in the Musannaf of Abd al-Razzâq (211/827): A Preliminary Note on Motzki's Origins", al-Shajarah. VII/2, Kuala Lumpur 2002, s. 153-179;
Ali Akyüz, "Abdürrezzâk es-San'ânî", Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 1/298-299.
MİRZA TOKPINAR in yukarıdaki Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi maddesine kendimizden bazı ilaveler yaptık.
ABDÜRREZZÂK es-SAN'ÂNÎ
Ebû Bekr Abdürrezzak b. Hemmâm b. Nâfi' es-San anî el-Himyerî'dir (öl. 211/826-27).
Hicri 126'da (743-44 M.) San'a'da doğdu. İlk tahsilini aile çevresinde yaptı. On sekiz yaşlarında iken Yemene gelen İbn Cüreyc (140/767) ile görüşüp ondan hadis aldı. Yirmi yaşlarında ilmî seyahatlere çıktı. Hicaz, Şam ve Irak gibi ilim merkezlerine yaptığı bu seyahatlerde Ma'mer b. Râşid (152/769), Süfyân es-Sevrî (161/777), Süfyân b. Uyeyne (198/813), Mâlik b. Enes (179/795) ve devrinin diğer büyük âlimlerinden hadis tahsil etti. Bunlar arasında en çok faydalandığı hocalarından Ma'mer b. Raşid'in yanında yaklaşık sekiz yıl kalıp ondan on bin kadar hadis ve âsâr yazdı. Fıkıh bilgisini de Evzâî (159/775), Süfyân es-Sevrî ve Ebû Hanîfe'den aldı. Hişâm b. Hassan, İbrâhîm b. Ömer b. Keysân, Ubeydullah b. Ömer ve onun kardeşi Abdullah b. Ömer, Haccâc b. Ertâa, Isrâîl b. Yûnus, babası Hemmâm, amcası Vehb b. Nâfi, İbrâhîm b. Ebî Yahya, Cafer b. Süleyman, İsmail b. Abdillah, İsmail b. Ayyaş, Hammâd b. Seleme, Hasan b. Umâre, Ömer b. Zer, Hammâd b. Ebî Usâme, Saîd b. Abdilazîz, Abdülmelik b. Ebî Süleyman, Abdurrahman b. Zeyd b. Eşlem, Kays b. er-Rebî, Vekî, Huşeym b. Beşîr, Muhammed b. Müslim et-Tâifî, Yahya b. el-Alâ gibi diğer hocalarını da sayabiliriz.
Kendisinden rivayette bulunan muhaddisler arasında Yahya b. Maîn (233/847), Ali b. el-Medînî (234/849), İshak b. Râhûye (238/852), Züheyr b. Harb, Ahmed b. Hanbel (241/855) gibi tanınmış kişiler yer alır. Hocalarından Süfyân b. Uyeyne ile Mu'temir b. Süleyman ondan birer hadis rivayet etmişlerdir. Ayrıca Ahmed b. el-Ezher, İshâk b. İbrahim ed-Deberî, Abbâs b. Abdilazîm el-Anberî, Abd b. Humeyd, Muh. b. Ebân el-Belhî Hamdûye, Muhammed b. Yahya ez-Zühlî onun öğrencileri arasında yer alan meşhur hadis ricalidir. Abdürrezzak 'tan Sahîh-i Buhâride 110, Sahîh-i Müslim'de ise 409 hadis yer almıştır.
Cerh ve ta'dîle dair kaynaklarda "el-hâfızu'1-kebîr", "allâme", "şeyhülislâm" ve "zamanın muhaddisi" gibi unvanlarla anılan Abdürrezzâk, hepsini arz ve semâ yoluyla aldığını söylediği on yedi bin hadisi ezbere biliyordu. Hadislerini yazılı kaynaklardan rivayet etmeye itina gösterirdi. Hocalarından Ma'mer b. Râşid, hadis ilmindeki önemli konumunu kabul ederek onu övmüştür.
Abdürrezzak 'ın kardeşi Abdülvehhâb b. Hemmâm bildiriyor: Ma'mer b. Raşid'in yanındaydım. Dedi ki: "Yemen halkından önde gelen ilim (hadis talebeleri(miz)nden dört kişinin durumu farklıdır: Rebâh ve Zeyd, Muhammed b. Sevr, Hişâm b. Yûsuf ve Abdürrezzâk b. Hemmâm. Rebâh, kendini öyle ibadete verdi ki kendine iyilik etmiş olmakla birlikte insanlara yararı dokunmadı. Hişâm b. Yûsuf ise halifenin hükmü altına girdi. Muhammed b. Sevr, ezberi güçsüz unutkanlığı da olan bir şahıstır. (Abdürrezzak) bin Hemmâm'a gelince şayet yaşarsa ona ulaşmak için nice (hadis talipleri) uzun yollardan gelerek rihlet edecekler."
Yahya b. Maîn der ki: "Ma'mer'in hadisleri konusunda Abdürrezzak , diğer talebesi Hişâm b. Yûsuf'tan daha sabittir. İbn Cüreyc hadislerine hakimiyet ve kıraat açısından Hişâm, Abdürrezzak a göre daha ileri bir durumdadır."
Buhârî der ki: " Abdürrezzak 'ın yazılı metinlerinden rivayet ettikleri en sahihlerdir"
Ahmed b. Hanbel der ki: "200 hicri yılından önce gözleri görüyorken ona ulaştım. Gözlerimi yitirdikten sonra ondan (ezberinden) hadis dinleyenlerin semâı zayıf sayılır"
Ahmed b. Hanbel der ki: "Ma'mer'in talebeleri arasında rivayet zabtı konusunda bir ihtilaf halinde Abdürrezzâk'm rivayeti tercihe şayandır."
Ali b. el-Medînî'nin rivayetine göre Ma'mer'in meşhur talebesi Hişâm b. Yûsuf der ki: "(Şeyhimiz Ma'mer'in hadisleri) konusunda en bilgilimiz ve ezberi güçlü olanımız Abdürrezzak idi."
Yahya b. Maîn de yine aynı hususta: "Ma'mer'in rivayet ettiği hadisler sözkonusu olduğunda Abdürrezzak 'tan daha bilgilisi ve hafızı yoktur" demiştir.
Osman b. Saîd der ki: "Yahya b. Maîn'e Süfyan-ı Sevrî'nin rivayetleri konusunda öğrencisi Abdürrezzak 'ın durumu nedir?" diye sorduğumda şu karşılığı verdi: "(Sevrî'nin ileri gelen öğrencileri olan) Kabîsa, Firyâbî, Ubeydullah ve İbn Yemân'la aynı değerdedir."
Ahmed b. Hanbel, Abdürrezzak k'a verdiği değerin bir göstergesi olarak der ki: " Abdürrezzak ın köyünde kuyu/su kaynağı yoktu. Sabah erkenden iki mil uzaklıktaki bir su kaynağına gider abdest alıp yanımıza aldığımız su ile geri dönerdik."
Abdürrezzak 'ın talebesi Ahmed ve İshâk b. Râhuye'ye verdiği değeri gösteren bir anekdotu Muhammed b. Râfi anlatıyor: Ahmed ve İshâk ile birlikte Abdürrezzâk'ın yanında idik. Ramazan bayramı günü gelince Abdürrezzak 'la beraber namazgaha çıktık. Halk oldukça kalabalıktı. Namaz dönüşü Abdürrezzâk bizi kahvaltıya çağırdı. Sonra Ahmed ile İshâk'a: "İkinizin tekbir getirdiğinizi duymadım, çok şaşırdım" deyince Ahmed ile İshâk: "Ey Ebû Bekir! Senin tekbir getirip getirmeyeceğine baktık. Getirmeyince de biz de tekbir getirmekten kaçındık" dediler. Abdürrezzâk: "Ben de ikinize baktım, tekbir getirirlerse ben de tekbir getiririm, dedim" karşılığını verdi.
İlginç anekdotlardan birisi de: Yahya b. Maîn der ki: Bana Ebû Cafer es-Süveydî şöyle bildirdi: Bir grup Abdürrezzâk'a ellerinde hadislerle gelerek onun rivayetlerinden olmayan yazdıkları bazı hadisleri olup ona: "Bunları bizlere oku" dediler. "Bu hadisleri tanımıyorum" karşılığını verince «Haddesena» (=bana bildirdi) ibaresini kullanmadan (bize oku)" dediler. O da denileni yaptı.
Ahmed b. Salih der ki: Ahmed b. Hanbel'e Abdürrezzak 'tan daha iyi olan başka biri var mıdır?" soruma "Yoktur" cevabını verdi. Ravi ekledi: İmam Ahmed iyi ibaresi ile ravi zinciri veya hadis metinleri açısından hangisini kasdettiğini anlayamadım.
Abbas b. Abdilazîm el-Anberî, Abdürrezzâk'ı hadis uydurmakla itham etmişse de Zehebî'nin de belirttiği gibi, onun bu görüşü muhaddislerce benimsenmemiştir. Hz. Ali'ye muhabbet duyması ve eserlerinde Ehl-i beyt'in faziletine dair hadislere yer vermesi sebebiyle onu Şiîlikle itham edenler olmuştur. Bu ithamın dayanaklarından biri, bir gün Abdürrezzâk'm yanında Muâviye'den söz edilince, "Ebû Süfyân'ın oğlundan bahsederek meclisimizin havasını kirletmeyin" demiş olduğuna dair rivayettir (bak. Zehebî, Mîzânu'l-i'tidâl, 2/610). Ahmed b. Hanbel, bir yıl kadar yanında kalıp bir çok hadisini aldığı hocası Abdürrezzâk'tan, aşırı Şiî olduğu kanaatini doğrulayacak herhangi bir şey duymadığını söylemektedir.
Abdullah b. Ahmed b. Hanbel der ki: Babama "Abdürrezzâk Şiilik'te aşırı mı gitmişti?" diye sorduğumda: "Ben bu konuda ondan bir şey işitmiş değilim. Fakat (ilk dönemde yaşanan fitne) olayları ile ilgili haber ve bilgiler hoşuna giderdi" karşılığını verdi.
Yahya b. Maîn ise, Şiî olduğu gerekçesiyle Abdürrezzâk'ın hadislerini terkedip etmeme konusundaki bir soruya verdiği cevapta, irtidad etse bile onun hadislerinin terkedilemeyeceğini belirterek hadis ilmindeki üstün mevkiine işaret etmektedir. Zehebî de onu Şiîlikle itham etmenin doğru olmadığını, zira bu konuda aşırılığa kaçmadığını, sadece Hz. Ali'ye duyduğu muhabbet sebebiyle onunla Cemel ve Sıffin'de savaşanlara öfke duyduğunu söylemekte ve Abdürrezzâk'ın hadislerinin terkedilemeyeceğini ifade etmektedir.
Ebû Salih Muh. b. İsmaîl es-Sarârî anlatıyor: San'â'da Abdürrezzâk ile birlikteyken arkadaşlarımız Yahya b. Maîn, Ahmed b. Hanbel ve diğerlerinin Abdürrezzâk'ın hadislerini terk ettikleri ve ondan rivayetten hoşlanmadıkları haberini aldım. Bu durum bizi epeyce üzdü. Bu durum hac vaktine kadar sürdü. Mekke'ye hac için gittiğimde Yahya b. Maîn ile karşılaştım ve: "Ey Ebû Zekeriyâ! Bize senden bir söz ulaştı" dedim. "Neymiş o?" deyince biz: "Senin onun hadisini terk ettiğin ve yüz çevirdiğinin haberi ulaştı" dedim. Bunun üzerine şu karşılığı verdi: "Ey Ebû Salih! Abdürrezzâk İslam dininden çıkmış olsa bile biz onun hadisini terk etmeyiz."
Ahmed b. Züheyr anlatıyor: Yahya b. Maîn'in yanında Ahmed b. Hanbel'in ravi Ubeydullah b. Mûsa hakkında Şiilik suçlamasında bulunduğu söylenince şöyle dedi: "Vallahü'1-Azîm! Abdürrezzâk'tan bu konuda Ubeydullah b. Musa'nın söylediklerinden daha fazlasını söylediğini kulaklarım işitti. Fakat Ahmed b. Hanbel, Abdürrezzak 'a olan güveninin sarsılmasını istemediğinden onun bu yönünden sözetmezdi."
Abdürrezzâk'tan Hz. Ali'yi Ebu Bekir ve Ömer'e üstün tutmadığına dair birkaç bilgi İbn Adiy ve Ukaylî'inin Duafasmda görebiliriz. Abdürrezzâk bu konuda Hz. Ali'nin Kufe mescidinde verdiği bir hutbede kendini Ebû Bekir ve Ömer'e karşı üstün görmediğine dair ifadesinin ötesine geçmenin Hz. Ali'ye karşı gelmek anlamında bir ayıp olduğunu söylemiştir.
Abdürrezzâk, ömrünün sonuna doğru H. 200'lerde gözlerini kaybetti. Ahmed b. Hanbel'in söylediğine göre, daha önceleri kitabında bulunmayan bazı hadisler bundan sonra kendisinden rivayet edilmeye başlandı. Bu duruma dikkati çeken Ahmed b. Hanbel, Nesâî ve İbnu'S-Salâh gibi âlimler, gözlerini kaybettikten sonra Abdürrezzâk'tan duyulan rivayetler hakkında ihtiyatlı davranılması gerektiğine işaret etmektedirler.
İbn Hacer el-Askalânî, Takrîb'mde (s. 354, no. 3064) onu Etbe-i Tabiînin 9. tabakasında saymıştır. 85 yaşlarında iken H. 211/827'de vefat etmiştir.
Eserler: Geniş bilgi sahibi olan Abdürrezzâk'ın birçok eser yazdığı kaydedilmekte ise de bunlardan günümüze kadar gelebilenler şunlardır:
1. el-Musannef fi'l-hadîs. Fıkıh bablarma göre tertip edilmiş büyük bir hadis külliyatı olan eser, Ma'mer b. Râşid'e ait olan Kitâbul-Câmi ile son bulmaktadır. Merfû hadislerin yanı sıra mevkuf yani sahabi sözleri ve maktu yani tâbiûn söz ve fetvalarını da ihtiva eden eserde 21.033 hadis yer almakta olup bunların bir kısmı tenkitlere uğramıştır. el-Musannef, Habîburrahman el-A'zamî tarafından neşre hazırlanmış ilki 1971-1975 ve ikincisi 1983 yıllarında Beyrut'ta on bir cilt olarak basılmıştır.
2. et-Tefsîr. Hocası Ma'mer b. Raşid'in Tefsîr'ini de ihtiva eden bu eserin bir nüshası Kahire'de Dârül-kutubil Mısriyye'de (bak. Sezgin, Geschichtedes Arabischen Schriftum, 1/99), diğer bir nüshası da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanesinde (İsmail Saip Sencer, no. 4216, 110 varak) bulunmaktadır. Mustafa Müslim Muhammed tarafından yayma hazırlanan 2 ciltlik baskısı Riyad'da 1989 yılında yapılmıştır.
3. Kitâbu's-Salât: Bilinen tek nüshası Zâhiriyye Kütüphanesi'ndedir (Mecmua, no. 94,11 varak).
4. el-Emâlî fî âsâri's-sahâbe. Zâhiriyye (Mecmua, no. 3/3) ve Kahire (mülhak, no. 1/76; hadis, no. 1558) kütüphanelerinde birer nüshası vardır. 1989 yılında Kahire'de Mektebetu'l-Kur'ân tarafından Mecdî es-Seyyid İbrâhîm tarafından yayınlanmıştır.
5. es-Sahîfe. "Ma'mer b. Râşid —Zührî—Saîd b. Müseyyeb—EbûHureyre" kanalıyla rivayet ettiği hadisleri ihtiva eden eserin bilinen tek
nüshası, Süleymaniye Kütüphanesinde (Şehid Ali Paşa, no. 539, 121b-124a) bulunmaktadır. Onun "Ma'mer—Zührî— Salim b. Abdillah —
Abdullah b. Ömer" kanalıyla gelen diğer bir sahîfesi de aynı yerdedir (132a- 134b varakları arası). Her iki sahîfenin muhtevasını Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde (2/3-9, 145-151, 233-234, 236, 238-240) bulmak mümkündür. ( musannef 12 cilt, musannef hadis kitabı, abdurrezzak musannef, ocak yayıncılık, tercümesi, musannef şerhi )
KAYNAKÇA ve Abdürrezzâk hakkında bilgi ihtiva eden bazı kaynaklar:
İbn Sa'd, et-Tabakâtu'l-kübrâ (nşr. İhsan Abbâs), Beyrut 1388/1968, 5/548;
Buhârî, et-Târihu'l-kebir (nşr. Abdurrahman b. Yahya el-Yemânî ve diğerleri), Haydarâbâd 1360-80/1941-60 - Diyarbakır, tarihsiz (el-Mektebetul-İslâmiyye), 6/130;
İbn Ebî Hatim, el-Cerh ve't-tadîl, Haydarâbâd 1371-73/1952-53 — Beyrut, tarihsiz (Dâru'l-Kutubi'l-ilmiyye), 6/38-39;
İbn Şâhîn, Törihu esmâ'i's-sikât (nşr. Abdülmu'tî Emin Kal'acî), Beyrut 1406/1986, s. 257;
İbnu n-Nedîm, el-Fihrist, Beyrut 1398/1978, s. 318;
Hatîb, el-Kifâye, Haydarâbâd 1357 — Medine, tarihsiz (el-Mektebetu'l-İlmiyye), s. 284;
İbn Hallikân, Vefeyât (nşr. İhsan Abbâs), Beyrut 1968-72, 3/216-217;
İbn Ebî Yala, Tabakâtu'l-Hanâbile (nşr. Muhammed Hâmid el-Fakkî), Kahire 1371/ 1952 — Beyrut, tarihsiz (Dâru'l-Ma rife), 1/182;
Tarîh, Yahya b. Maîn (rivayet ed-Dûrî) 2/362
İbn Kuteybe, Meârif (506, 624)
İdî, Sikât (302)
Ukaylî, Duafa (3/107)
İbn Adiy, el-Kâmü (5/1948)
Mizzî, Tehzîbu'l-kemâl (18/52)
Zehebî, A'lâmu'n-mıbela, 9/563-580;
Zehebî, Mizânu'l-i'tidâl (nşr. Ali Muhammed el-Bicâvî), Kahire 1382/1963 — Beyrut, tarihsiz (Dâru'l-Fikr), 2/609-614;
Ocak yayıncılık 12 cilt musannef hadis tercümesi kitabını incele diniz.
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9786054659050 |
Marka | Ocak Yayıncılık |
Stok Durumu | Var |
9786054659050