PAMUK Cep Boy Resulullahın Dilinden Dualar Kod: Dua 059

Fiyat:
100,00 TL
İndirimli Fiyat (%35) :
65,00 TL
Kazancınız 35,00 TL
Geçici olarak temin edilememektedir. Temin edildiginde

Bu ürünün yerine tercih edebileceğiniz ürünler


Kitap                Resulullahın Dilinden Dualar, Cep Boy
Yazar               Arif Pamuk     
Yayınevi           Pamuk Yayınları   
Kağıt  Cilt         2.Hamur kağıt, karton kapak cilt
Sayfa  Ebat      544 sayfa, 9.5x13.5 cm, Cep Boy
Yayın Yılı, Kod  2018,  Kod Dua 059

   

 
Pamuk Yayınları Cep Boy Resulullahın Dilinden Dualar kitabını incelemektesiniz.
Arif Pamuk Resulullahın Dilinden Dualar kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
 
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2

 
 
Resulullahın Dilinden Dualar Arif Pamuk

 
   ÖNSÖZ
 
Rabbimiz, kâinata bir hidayet güneşi olarak gönderdiği Efendimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın izini takip etme­yi, tavsiye buyurduğu kaynaklardan içmeyi, içirmeyi, faydalan­mayı, faydalandırmayı bize nasip buyursun.
 
Yüce Mevlamız Kuran-ı Kerim'inde: "Duanız olma­saydı ne ehemmiyetiniz olurdu." "Allah'ın fazlından iste­yin.", "Bana dua ediniz ki kabul edeyim." buyuruyor.
 
Hadis-i kudsîde de: "Bana dua etmeyene gazap ede­rim.", "Kulum bana dua edince onunla beraber olurum." bu­yurmuşlardır.
 
Dua eden insan bilmelidir ki, dualara cevap veren bir Kâdir-i Hakîm vardır. Onun duasına göre derman yetiştirir.
 
Resulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz buyuruyor:
 
"Acele etmediğiniz taktirde duanız kabul olu­nur. Dua ettim fakat kabul edilmedi şeklindeki sözler duanın kabul olunmasına mânidir."
 
Bir insanın, duasının kabul edilip edilmediğini bilmeme­sine rağmen, "Dua ettim de kabul olunmadı." demesi Cenabı Hakk'a karşı büyük bir edepsizliktir. Belki Cenabı Hakk istenilen şeyin dünyada hayırlı olmadığını bildiğinden duasının bedelini ahirete bırakmıştır; bunun karşılığında bizim bir şey söylemeye hakkımız olabilir mi?
 
Helal lokma yemek, duanın kabul olunmasının şartla­rından biridir. Çünkü Kâinatın Efendisi (s.a.v.), Sa'd b. Ebî Vak-kas (r.a.)'a: "Lokmanı helal yap, dua ilahi huzurda kabul edilir." buyurmuşlardır.
 
Yine diğer bir hadis-i şeriflerinde: "Zarurette kalanlar ellerini kaldırıp: "Ya Rabbi! Ya Rabbi!" diye İsm-i A'zam'ı okuya­rak dua ederler. Halbuki onların yediği, içtiği ve giydiği haram olduğu halde, nasıl olur da duaları kabul olunur; İsm-i A'zam'ı okuması ona ne fayda verir?" buyuruyor.
 
Haram, yalnız çalıp çırpmakla kazanılmaz; yolsuz ele giren her şey haramdır.
 
Ezcümle, vazifelerine devam etmedikle­ri halde maaşlarını tam olarak alanlar; muhtaç olmamalarına rağmen "yeşil kart" çıkaranlar, fakir fukaranın hakkı olan ıskat ve sadakalara göz dikip, fukaranın hakkına saldıran bazı cerrarlarda bu zümreye dahildir.

Allah indinde duanın kabul buyurulmasının şartlarından biri de gafleti bırakıp Yüce Yaratıcı'ya hamd ü sena ve Rasulü'ne salât ü selam getirdikten sonra duaya başlamaktır. Duadan evvel ve sonra salavat-ı şerife getirmek duanın kabul olunmasına vesile olur.
"Dua, ibadetin iliği, özüdür." buyuran Efendimiz (s.a.v.)'in bu sözündeki hikmet nedir? Bunun üzerinde biraz dur­mak icab eder:
 
Biliyoruz ki, fabrikanın imal ettiği bir aletin veya bir motorun çalışması için mutlaka bir enerjiye ihtiyacı vardır. E-nerjisiz, bir motor çalışmaz. Ondan hiçbir fayda elde edilemez. Bunun aksini iddia edecek kimse de düşünülemez.
 
İlik, insan denilen en büyük fabrikanın enerji kaynağı­dır. İlik, çalışıp fonksiyonunu icra etmez, insan denilen fabrikayı çalıştıran kan imalini gerçekleştiremezse, fabrika fonksiyonunu yerine getirmez, ölüme mahkum olur. İşte bunun için Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.): "Dua, ibadetin iliği, özüdür." buyurmuş­lardır.
 
Böylece duanın ne kadar güçlü bir kuvvet ve enerji kaynağı olduğunu anlamış oluruz.
Motorun normal bir biçimde çalışması için enerjinin saf olması icap eder. Bu misalde olduğu gibi, madem dua da bir kuvvet ve enerji kaynağıdır, öyleyse kendisinden beklenilen fonksiyonun meydana gelebilmesi için, haram lokma, riyâ, zu­lüm, büyüklenme, dinin emirlerini yerine getirmeme, Allah'ın emirlerini bir bütün olarak kabul etmeme, onları yaşayıp başka­larına örnek olmama gibi yabancı cisimlerden bir tanesinin dahi ibadetimizin özü duaya karıştırılmaması gerekir.
 
"Acaba yaptığımız dualar, neden fonksiyonunu yerine getirmiyor?" diye iyi düşünmeli, sebebini Kur'an'dan ve Efendi­miz (s.a.v.)'den sorup öğrenmeliyiz. Allah Teala, koyduğu pren­siplerini kabul etmeyenlerin duasını kabul etmeyeceğini açık bir biçimde Kur'an'da beyan buyurmuşlardır.
 
Kişi, Allah'ın bir emanet olarak verdiği vücut makina-sını çalıştıran enerjiye, yabancı bir madde karıştırdığı için, ilahi makinada hasarlar meydana getirmiştir. Bunu daha iyi anlayabil­mek için etrafınıza bir göz atmanız, kalbinizin kanaat getirmesi bakımından yeterli olacaktır.
 
Cemiyetimizde öyle insanlar vardır ki, bunların hal ve durumlarına bakıldığında gıpta etmemek mümkün değildir. Çünkü onların işleri, yaşayışları, ahlakları, ibadet ve taatları Al­lah'ın rızası için meydana gelir. Ne zaman hırsla etrafa saldırma­ya başlayınca, her şey birden değişiverir. Camiden, cemaatten, güzel bütün hasletlerden yavaş yavaş uzaklaşmaya başlar ve ko­pan tespih taneleri gibi dağılır. Ve böylece iyi değerlerini teker teker kaybeder. İnsanlığını yitirir. Aç kurt gibi her şeye saldırma­ya başlar. Asırlarca İslamın bayraktarlığını yapmış ve onu bize kadar sağlam kaynaklara ulaştırmış sahabeyi, müctehitleri, alim­leri tenkit etme zavallılığına saplanırlar. Mübarek ecdadımız, e-serleri ile kütüphanelerimizi doldurmasalardı, onlar bu allâmelik­lerini nereden, hangi kaynaktan alacaklardı. Bunu hiç düşünmez­ler. Onların bu içinde bulundukları şifasız hastalıkları, işledikleri ve yedikleri haramlardan meydana gelmektedir. Çünkü insanın midesi bir geminin kazanı gibidir. Kendisi bu kazanın ocakçısıdır. Geminin makinalarını çalıştırmak için su kazanı, su ve kömür gerekir. İnsan bedeninin ocağının kömürü de yediğimiz gıdalar ve içtiğimiz sulardır. Gerek suyun, gerek kömürün, gerekse hararetin ölçülü olması lazımdır. Aynen bunun gibi yemede ve içmede haddi aşmamak gerekir ki, vücut makinasının bütün or­ganları düzenli çalışsın. Aksi taktirde her şey allak bullak olur.
 
Haram lokma yemek, çörçöp ile ocağı tutuşturmaya benzer. Bunlarla gemi hareket etmez. Vakit boşa geçer. Ahiret seferi uzun bir seferdir. İbadetin onda dokuzu helal lokma ile gerçekleşir. Bir haram lokma, insanın ibadetinin kırk gün kabul edilmemesine sebep olur.
 
İçki, insanı sarhoş ettiği gibi haram lokma da maneviya­tını zehirler. Allah'a dua ise manevi gıdadır. Gıdanın içine zehir katılınca insanın ruhunu öldürür. Kalbini katılaştırır, kafası Al­lah'ın kelamı karşısında duygusuzlaşır, ibadeti azalır, sağlığını kay­beder. İbadetten zevk almayanın kalbi hastadır. Böyle bir kalp Allah'ın marifetinden mahrum kalır. Rabbini tanıyamaz.
 
Rabbim hepimizi duası kabul olunan kullarından eyle­sin. 

 
Arif Pamuk
 
 
 
Arif Pamuk Resulullahın Dilinden Dualar kitabı nı incele diniz.
Diğer Özellikler
Stok Kodu9789752943407
MarkaPamuk Yayıncılık
Stok DurumuBu ürün geçici olarak temin edilememektedir.
9789752943407
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.