Ruhul Beyan Tefsiri 26. Cilt TUĞRA Ömer Faruk Hilmi 

Fiyat:
600,00 TL
İndirimli Fiyat (%50,8) :
295,00 TL
Kazancınız 305,00 TL
Havale / EFT:
286,15 TL
83,34 TL'den başlayan taksit seçenekleri için tıklayın.
Aynı Gün Kargo

  Kitap                Ruhul Beyan Tefsiri 26. Cilt  
  Yazar                İsmail Hakkı Bursevi  (ra)
  Tercüme         Ömer Faruk Hilmi 
  Yayınevi           Tuğra Neşriyat
  Kağıt  Cilt         Sarı şamua - Lüks Ciltli
  Sayfa  Ebat      720 Sayfa - 17.5x24 cm



Harfi harfine Tercüme ve Dipnotlarla Şerhi

El Ahkaf Suresi 1 35
Muhammed Suresi 1 38
Fetih Sûresi 1 27
El Hucurat Suresi 1 18
Kaf Suresi 1 45
Zariyat Suresi 1 30



 26. Cüz Ruhul beyan Tefsiri Harfi harfine Tercüme ve Dipnotlarla Şerhi
İsmail Hakkı Bursevî (k.s.) hazretleri 


Tuğra Neşriyat, İsmail Hakkı Bursevi (ra) Ruhul Beyan Tefsiri 26. Cilt adlı tefsir kitabı nı incelemektesiniz.
26. Cilt 26. Cüz Ruhul Beyan Tefsir Tercümesi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi aşağıda geniş bir şekilde edinebilirsiniz.



Yaratan Rabbinin adıyla  oku .  O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır.  Alak 1-2


   Ruhul Beyan Tefsiri - Tam Metin


      Tefsir Özellikler   


Bu kıymetli tefsirin yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri
 yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Rasulullah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile “ Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve Resulullah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım.”


İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli Ruhul beyan tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.


       Mütercimin Önsözü

Ruhu-l Beyan Tefsirini tercüme etmeyi mukadder ve müyesser kılan rabbime hamdü senalar olsun.
Hayatları bizim için ab-ı hayat olan Efendimiz (sav) Hazretlerine ve birer yıldız gibi önümüzü aydınlatan ashabına ve Nuh (as) ın gemisi gibi bizleri sahili selamete çıkaran ihl-i beytine selam olsun. Ruhul beyan tefsiri, gerçekten ihlas, aşk, vecd ve tasavvuf ehli tarafından büyük bir zevkle heyecan ile oku nan bir tefsirdir.

Bu kıymetli tefsire talebeliğimden beri hayranımdır. Bu sebeble 10 cildin tamamını baştan sona iki defa okuma fırsatını buldum. Aslında tefsir okumanın zevki bir başkadır. Bu sebeble arapça tefsirlerden, Ebu’s-Suud Tefsirini, Hazin, Bağavi, Semerkandi, Şeyhnzade, Elcemel, İbn-i Kesir, Kurtubi tefsirlerini baştan sona oku mak imkanı buldum. Ayrıca Futuhat-ı Mekkiye, Hılyetül Evliya, Camiu Kerametil Evliya, Tabakatül kübra, ve İhya-i Ulumuddin gibi kıymetli tasavvuf ağırlıklı eserleri Arapçalarından okumak ta nasip oldu. Türkçe tefsirlerinden Elmalılı Tefsirini ve Hulasatül Beyan’ı tamamen okudum. 8 ciltlik İslam alimleri ansiklopedisini ve 12 ciltlik Evliyalar ansiklopedisini de baştan sona okumak fırsatını buldum. Fakat bütün bunların içinde bana en büyük zevki ve feyzi Ruhu’l Beyan Tefsiri vermiştir. Bu sebeple olsa gerek, bu tefsiri tercüme edip bütün müslümanların  istifade etmelerini arzu ediyor idim.

Ruhu’l Beyan tefsiri, sohbet erbabının ve vaizlerin ellerinden düşürmedikleri, çok önemli bir kaynaktır. Bu tefsiri okuduğunuz zaman, gerçekten hayatınız değişecektir. Allahın emirlerini ve Rasulü’nün sünnetini Allah dostlarının gerçek hallerini yani tasavvufu daha güzel anlayacak ve büyük bir ihlas ve takvayla sahip olacaksınız.


İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri, bu mübarek tefsirini Arabi ve Farisi lisan ile yazdı. Bu mübarek tefsirinin tam tercümesinin olmaması büyük bir eksiklikti. Bu mübarek tefsirin, eksiksiz tercüme edilmesi büyük bir ihtiyaca cevap vereceğine inanıyorum.


  Tercümede şunlara dikkat ettim:

Ayet meallerini, Elmalılı tefsirinden aldım. Metne sadık kaldım.

Tefsirin metni ile tercümesini karşılaştırmak ve böylece Arapçalarını ilerletmek isteyenlere  imkan sağladım. Tefsirde bulunan her kelimenin manasını yazdım eksik tercüme etmedim. Açıklanması gereken yerlerde parantez açtım. Tercüme ile metni inceleme imkanı hazırladım. Mümkün mertebe konuşulan dil ile yazdım.

Tefsirde geçen ayet-i kerimelerin kıraati (okunuş farklılıkları), beleğat, nahiv., sarf ve iştikak ilimlerinin ıstılahlarını ilmi dil ile yazdım. Yani fiile yüklem, faile özne demedim. Uydurukça kelimeleri koymadım. Çünkü bu bilgiler, alet ilimlerinden nasibi olanlar içindir. Alet ilimlerinden nasibi olmayanlar, zaten gramer ve edebiyat ile ilgili ıstılahları bilmezler. Eğer uydurukça yazmış olsaydım, her iki sınıfta bu güzel bilgilerden mahrum olacaklardı.

Istılahları olduğu gibi bıraktım. Bilhassa tasavvufi ıstılahları değiştirmedim. Ayet-i kerimeleri harekeli koydum. Hadis-i şeriflerdin ve Kibar-ı kelamların Arabi metinlerini yazdım. Hadis-i şeriflere hareke koydum. Hadis-i şeriflerini tahriç ve tahkiklerini yaptım.

Tahkik için bir kaynak kitapların yanı sıra elektronik kitaplardan da yararlandım: Bilhassa El-Muhaddis, Mevsuatü’l-hadis-i şerif, Mektebetü’l- hadis-i şerif, Tetimmetü’l-kitab, Elfiyye, El-fıkhu  ve Ulumuha, et-Tefasir, Camiu’l Meacimu’l-lugah ve her biri yüzlerce cilt kitap içine alan benzeri Cd’lerin çok faydasını gördüm.

Arabi beyitlerin Arapça ve Türkçelerini; Farisi beyitleri ise sadece tercümelerini koydum. Tercümelerini düzyazı olarak yazdım. Tercümelerde hangi sayfanın nerede bittiğini belirttim. (Mesela; (1/33) demek Ruhul Beyanın aslının 1. cildinin 33. sahifesinin tercümesi burada tamam oldu demektir.)  Çünkü, tefsirin Arapça bir sayfalık metni, Türkçe ortalama üç sayfa kadar tutmaktadır. Böyle olunca Ruhul Beyan  tefsirininin Türkçe tercümesi, 30 cilt civarında olacak inşallah.

Ruhul beyan tefsirinin tercüme edilmesi için maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, baştan sona yaptığım tercümeyi okuyarak tashih ve redakte eden sayın Abdülkadir Dedeoğlu’na veya yardımcısı Mustafa Kayan’a sonsuz teşekkürlerimi arz ederim. Bu tercümeye Muhterem Abdülkadir Dedeoğlu’nun teklif ve teşvikleriyle başladım. Benden maddi ve manevi hiçbir desteğini esirgemedi. Allah kendisinden razı olsun. Böyle güzel bir hizmette bulunma vazifesini bana vermeseydi, sadece Ruhul Beyanı oku makla yetinecektim. Onu tercüme etme hizmetinden mahrum kalacaktım.

Yine bu tercümemde bana yardımcı olan, Doç. Dr. Sayın Ahmet Bedir, Mehmet Başbuğ, Ahmet Yüncü, Ahmet Duran, M.Cemil Yavuz, Mehmet İlk ve Mehmet Güneş beylere teşekkürlerimi arz ederim.

Bu tercümeyi kendilerine borçlu olduğum, saygıdeğer hocalarım, başta Hüseyin Mertek, Mahmut Gürhan, Osman Kurtulmuş ve Yunus Kar hocalarım ve beni okutan bütün hocalarıma sonsuz şükranlarımı arz ederim. Bu tercümeyi hocalarıma borçluyum. Allah bizleri, alim ve evliyanın şefaatinden mahrum etmesin. Tercümeyi kusursuz yaptığım iddiasında değilim. Kusursuz kitap Yüce Allah’ın kitabıdır. Kusurlarımı bulup bana söyleyen herkese minnettar kalırım. Bütün hata ve kusurlar benden, bütün güzellikler ve muvaffakiyet Allahu Teala’dandır.

Beni oku tmak ve yetiştirmekten başka maksatları olmayan ve tek dilekleri Kur’an-ı Kerimi okuyup anlamam ve Efendimiz (sav) hazretlerinin hadislerine mana verebilmem olan rahmetli anne ve babama borçluyum. Makamları cenet olsun. Amin. Bu tercümede hasıl olan sevabı onların ve bütün ehl-i imanın ervahına hediye ediyorum.

  ÖMER FARUK HİLMİ 
  ŞANLIURFA

  
   MÜELLİFİN MUKADDİMESİ
 

Rahman  ve Rahim olan Allah’ın adı ile
Hamd, alemleri ve alametleri (kainatın içindekilerinin) nakışlarını zatına ait kemaliyetinin hakikat nüshasından izhar eden Allah’a mahsustur. Allah, zatına ait cem nun’undan (ol emrinden) harflerin kelimeleri ve kelamın çeşitlerini çıkarttı. Cemi ve tenzih makamından Arabi ve eğrisiz, pürüzsüz ve dosdoğru olan Kur’an-ı Kerimi indir di. Kur’an-ı  Kerimi, bürhan  ve hüccetlerini bütün zamanlan üzerine baki bir mucize kıldı.

Salatü selam, ilim, ayin (müşahede) yakin (hakikat)’de rahmet kapısını açan, o yüce rasül üzerine olsun. Efendimiz Muhammed  (s.a.v.) Hazretleri, peygamber iken, Adem Aleyhisselam , çamur ile su arasındaydı. Kur’an-ı Kerimin ahlakı ile ahlaklanan ehlinin ve ashabınını üzerine olsun. Ve onlara, ahir zamana kadar ihsan ve tabi olanların üzerine olsun.

Bundan (besmele, hamdele ve salveleden) sonra.

Fakir kul, kurban edilenin ( Hazreti İsmail’in) adaşı muhacir, nasihat edici, Şeyh İsmail Hakkı, Allah, onu sabahın akşamın ve öğlenin (tüm zamanların) fitnelerinden korusun, derki:

Bana şeyhim imam ve allame işaret ettiği vakit, o anlayışlı derin alim ve ustazım, zaman’ın ve vaktin sultanı ve zamanında nadir bulunan, Allahın ilim ve irfanıyla mahlukatının üzerinde hücceti, inayet ve tevfikin nuruna muttali olan, hakikat yolu üzere, hilefet esrarının varisi olan, ikinci bin yılının ikinci yüzyılının başında tecdid sırrının şahidi, hasep ve nesebi temiz olan ( Osman ) İbn-i Affan (ra) ‘ın adaşı ve istanbulda oturan Şeyh (Osman) ki, Allah gizli ve aşikar ona yardım etsin. (Rahmetine gark etsin) Bize de onun sebebiyle yardım etsin (onun himmetine nail kılsın şeyhim benim) Evliyanın burcu Bursa şehrine taşınmamı (işaret etti ). Sıkıntı ve yokluktan taşınmamın uzamasından kendimi korudum. ( Biran önce işaret edilen Bursaya ) ikinci bin yılının, ikinci ayının onuncunun onunda ve onun altısında), ulaştım.

Meşhur, nurani ma’bed, (Bursa) Ulu Cami de kendimi vaaza başlar buldum. Bu arada Anadolu’nun bazı yerlerini gezmem esnasında tefsir sahifelerinden derlenmiş bazı sahifelere ve ilimlerin edevatından ( kitaplarından ) derledim. Onlar, Kur’an-ı Kerimin Al-i İmran suresinden az ziyade bir kısmını içine alıyordu. Lakin onlar, saba rüzgarı gibi dağınık ifadeler ile uzun açıklamalar halindeydi. Onların bir kısmı batı rüzgarı, bir kısmı da sanki saba rüzgarı idi. Bunları ifrad ve tefritten ayıklayarak hülasa etmek istedim. Notalar, harfler ve lafızlar elverdikçe değişik yaprakları hülasa etmek istedim. Marifeti ilahiyeden içime doğanları da ona aklamak istedim.

Bütün bunları, düzgün bir şekilde sıralamayı, edebi bir kalıba dökmek istedim. (1/2) Her ne adar benim sermayem (kaynaklarım) az ve kolum kısa da (gücüm yetersiz de) olsa; Kur’an-ı Kerim’i sonuna kadar tefsir etmek istiyorum. Eğer azim olan Allah, bana fırsat (ve imkan) verirse bu çok önemli işi bitirmeyi istedim. İnsanların istifadesi için temize çekeyim, haftalar ve aylar içinde yazıp; satırlar arasında karaladıklarımı temize çekmek istedim ki, ahirete de; ( “ O gün mal ve evlat fayda etmez” - Şuara 88) azık olsun. Sad ve Nun’dan başka fayda bulamayacağım zaman bana şefaat etmesi için bu tefsiri yazdım.


Cenab-ı Allah’tan dilerim ki, bu hizmetimi Salih amellerden ve halis eserlerden kılsın. Ömürlerin (ve ümranların) sonuna kadar kadar kalıcı hasenattan eylesin. Amin. Muhakkak ki,  Cenab-ı Allah, bir kuluna hayır dilediği zaman, onun amelini insanlara güzel ( ve hoş ) gösterir ve onu hayırlar işlemeye ehil kılar. Bu, baştan gözün değeri gibidir. Feyyaz-ı mutlak olan O’dur.


İSMAİL HAKKI BURSEVİ
 


Tuğra Neşriyat, Ömer Faruk Hilmi Tercümesi, İsmail Hakkı Bursevi Ruhul Beyan Tefsiri 26.Cilt tefsir kitabı nı incele diniz.


 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9789758880690
MarkaTuğra Neşriyat
Stok DurumuVar
9789758880690
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.