Kitap Sahihi Müslim Muhtasarı, Arapça Metinsiz
Yazar İmam Müslim
Tercüme Abdullah Feyzi Kocaer
Yayınevi Hüner Yayınevi
Kağıt - Cilt Şamua kağıt - Tek Cilt, Ciltli
Sayfa - Ebat 1.006 Sayfa - 17x24, Büyük Boy
Hadis sayısı 3,033 adet Hadisi şerif Sadece Türkçe açıklaması, Arapça metinsiz
Hüner Yayın İmamı Müslim tarafından yazılan Arapça Metinsiz Sahihi Müslim Muhtasarı adlı kitabı incelemektesiniz.
Arapçasız Sahihi Müslim Muhtasarı kitabı hakkında yorumları okuyup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
imam müslim sahihi müslim muhtasarı abdullah feyzi kocaer tercümesi
Kitap Özellikler
Sen onların aralarında iken, Allah onlara azap etmez.. Enfal: 33
Ben bu kitabı bizzat işittiğim 300 bin hadis arasından seçtim. İmam Müslim
Ümmet, bu iki kitabın sahih olduğu ve onlardaki hadislerle amel etmenin vacip olduğu üzerinde icma etmiştir. İmam Nesei.
Gök kubbe altında hadis ilmi konusunda Müslim´in kitabından daha sahihi yoktur. Ebu Ali En-Nisaburi
Sahih-i Müslim, Kur´anı´ı Kerim´den sonra en güvenilir kitaplardan birisi olarak kabul edilmiş ve sahih hadislerden derleme yapılmış bir eserdir. Bu eseri meydana getiren ve Müslim adı ile tanınan Ebu Hüseyin Müslim b. Haccac el-Kuşeyri en-Nisaburi 204 veya 206 hicri 819 veya 821 miladi yılda Nisabur´da dünyaya gelmiş ve 261 hicri 875 miladi yılda memleketi Nişabur´da hayata gözlerini yummuştur. Hz. Peygamber´e ait sözler ve davranışlar olarak tarif edebileceğimiz hadisler, ilk dönemden itibaren nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşmıştır.
«Size ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size Kitap ve Hikmeti öğreten, bilmediğiniz şeyleri de size öğreten içinizden bir Peygamber gönderdik..» (Bakara: 151)
«Okuryazar olmayanlardan, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitap ve Hikmeti öğreten bir Peygamber gönderen Odur. Halbuki bundan önce onlar ne yapacaklarını bilemiyorlardı. O Peygamber, henüz kendilerine katılmamış olanlara da Allah'ın ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitap ve Hikmeti öğretendir.» (Cuma: 2-3)
«...Sen onların aralarında iken, Allah onlara azap etmez...» (Enfal: 33)
Sözün en hayırlısı Allah'ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed'in yoludur. (1) “Müslim, Cuma: 43, İbn-i Mâce, Mukaddime: 7
Sonsuz kudretiyle âlemleri yoktan var eden Yüce Rabbimize hamdü senalar olsun. Onun yüceliği karşısında saygıyla eğilir, Ona kul olduğumuzu ikrar, âcziyetimizi itiraf ederiz.
Salât ve selâm, Kâinatın Efendisi, insanlığı en doğru yola ileten rehber, rahmet peygamberi Efendimize, onun hanesine ve ashabına olsun.
'Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih' isimli çalışmamız ile siz kıymetli okurlarımızla buluşmuştuk. Bunu takip eden 'Müttefekun Aleyh Hadisler1 isimli çalışmamızla yine buluştuk. Şimdi ise serimizin önemli yapı taşlarından olan 'Sahih-i Müslim Muhtasarı' isimli çalışmamız ile tekrar buluşmamızı nasıp eyleyen Yüce Rabb'ime ne kadar şükretsem azdır.
Evveliyatı on yıl öncelere dayanan bu çalışmalarımızı siz kıymetli okurlarımıza sunabilmek için sürekli Yüce Allah'ın yardımını beklemiştik. Başarımız ancak Yüce Mevla'mız sayesindedir.
Gerek bu satırların yazarı, gerekse yayınevi olarak bu tür çalışmalarla okuyucunun kolay ve rahat bir şekilde hadis okumasını hedeflemekteyiz. Siz değerli okuyucularımızın hadislerle olan ilginize bir katkıda bulunmuş olmak en büyük temennimizdir. Umarız bu çalışma vasıtasıyla hadisler arasında yapacağınız seyahatten memnun kalırsınız.
Her şeyden önce şunu belirtelim ki biz de bir kuluz. "Beşer, şaşar" atasözüyle insanoğlunun hatadan kurtulamayacağı en veciz bir biçimde dile getirilmiştir.
Çalışmamızda hataları en aza indirmeye gayret gösterdik. Ancak en mükemmel olan, Yüce Allah'ın kitabıdır. Bu nedenle çalışmamızda kusur ve eksikliklerin bulunmadığını söylemek mümkün değildir. Kusur ve eksikliğimiz siz okuyucularımız tarafından tespit edilirse yeni baskılarımızda düzeltebilmemiz için bize bildirmeniz bizleri memnun edecektir.
Bu Kitabın Konu Dizini ve Tashihi Gönüllü Araştırma Grubu Tarafından Yapılmıştır. Konu başlıkları: Ayşe Karaçam; konu dizini: Ayşegül Eroğlu, Fatıma Eroğlu Genç, Şakire Tosun, Merve Sayan; tashih: Ayşe Dudu Bağcı, Hatice Coşkun; son okur: Ayşe Karaçam, Ayşegül Eroğlu, Fatıma Eroğlu Genç, Şakire Tosun, Merve Sayan, Ayşe Dudu Bağcı, Hatice Coşkun, Ayşegül Uyar ve Münevvere Kocaer tarafından yapılmıştır. Katkılarından dolayı teşekkürlerimi arzederim.
Sizleri hadis seyahatiyle baş başa bırakmadan önce bu çalışmamızda emeği geçen tüm kardeşlerime; kitabın elinizdeki şekilde basılmasında ve yayımlanmasında çaba harcayan Hüner Yayınevine ve özellikle Mehmet Karakoca'ya, görüş ve eleştirileriyle katkıları bulunan tüm kardeşlerime bu satırlar içerisinde teşekkür etmek isterim.
Yetişmemde emeği geçen hocalarımdan hayatta olanlara saygılarımı sunar, âhirete göçenlere, Yüce Allah'tan rahmet ve mağfiret dilerim.
Teşekkürlerimin en özelini ise böyle bir çalışmayı hazırlayabilmem için bana ortam hazırlayan, evdeki yokluğuma katlanan fedakâr eşime ve çocuklarıma arz ederim.
Selam ve Hürmetlerimle.
Abdullah Feyzi Kocaer
Yayıncıdan
"Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim."
Yayınevimiz; en güzel insan, en güzel baba, en güzel eş ve en güzel arkadaş olan örnek insan, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'in güzide hadislerinin sizlere ulaşmasını ve güzel ahlâkın tamamlanmasına katkı sağlamayı en önemli iş ve görev bilmektedir.
Bu bağlamda 'Büyük Hadis Külliyatı «er-Rudânî», Sahîh-i Buhârî ve Müttefekun Aleyh Hadislerden sonra en büyük hadis kaynaklarından biri olan Sahihi Müslim'i muhtasar olarak yayınlamaktadır.
Sahih-i Müslim; İslâm dünyasında 'Sahihayn' olarak bilinen iki temel kitaptan biridir. Yayınevimiz bu iki eseri de okuyucusuna sunma bahtiyarlığındadır.
Sahihi Müslim Muhtasarı, sizlere ulaşıncaya kadar; çeviri, tashih son okuma ve matbaa gibi bir çok evreden geçmiştir. Başta Sayın Abdullah Feyzi Kocaer Bey olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyoruz.
Kültür dünyamıza daha nice güzide eserler kazandırmak ve Kütüb-i Sitte'nin diğer dört kitabını da muhtasar olarak yayınlamak öncelikli hedefimizdir.
Peygamber modeli insan yetişmesine, bu naçiz çalışmamızın bir nebze katkı sağlamasını Cenab-ı Allah'tan diliyoruz.
Kardeşinin yüzüne gülümsemeyi sadaka bilen ümmete ulaşmak ümidiyle ...
el - Camiu' s - Sahîh:
İmam Müslim'in adıyla özdeşleşen bu önemli kitap 'Sahih-i Müslim' şeklinde meşhur olmuştur. Altı temel hadis kitabının ikincisi sayılan bu eser, Buhârî'den sonra sırf sahih hadislerden oluşturulmak üzere yazılmış hadis kitabı dır.
Bu eserin ismi 'Sahih-i Müslim' diye meşhur olmakla beraber müellifin kendisinin kitabına verdiği isim 'el-Müsnedü's-Sahîh'tir. Ayrıca 'el-Camiu's-Sahîh' olarak da söylenir. Eserin yeni baskılarından kabul edilen Muhammed Nizâr Temîm ve Heysem Nizâr Temîm'in, hazırladıkları çalışmada ise daha uzun bir isimden söz edilir. 'el-Müsnedü's-Sahîhu'l-Muhtasar mine's-Süneni bi nakli'l-Adli ani'l-Adli an Rasûlüllahi Sallallâhü aleyhi ve sellem' Bu ismi Safiyyürrahman Mubarekfûrî'nin de şerhinde getirdiği görülür.
İmam Müslim, bu çalışmasını bizzat dinleme yoluyla tespit edilen (mesmû') üç yüz bin hadis içerisinden seçtiğini bildirir.
Ahmed b. Seleme: "Müslim, Sahih'ini yazarken on beş yıl kendisiyle beraber oldum" demiştir. Onun bu ifadesinden 'Sahih-i Müslim'in on beş yılda hazırlandığı anlaşılmaktadır. Yine kaynaklarda belirtildiğine göre Sahih'in yazılması hicri 250 yılında tamamlanmıştır.
İmam Müslim, eserini bitirdikten sonra devrinin hadis üstatlarına sunmuş ve onların görüş ve eleştirilerini almıştır. Çalışmasını devrinin ileri gelen hadis üstadı Ebû Zur'a'ya da sunmuş, onun kusurlu bulduğu yerleri çıkarmıştır. Yalnızca sahih hadisleri kitabına alma konusunda hocası Buhârînin metodundan faydalandığı belirtilmektedir.
404. hadisin sonunda verilen bilgiye göre bir kimse İmam Müslim'e bir hadisin sıhhatini sorar. O da: "Benim kanaatime göre bu da sahihtir" diye cevap verir. O kimse bu rivayeti niye kitabına almadığını sorar.
Bunun üzerine Müslim: "Ben, bana göre sahih olan her hadisi buraya almadım. Ben yalnız üzerinde ittifak edilenleri buraya aldım" diye cevap verir.
İmam Müslim'in verdiği cevaptan, onun kitabına aldığı hadislerin, kendi kanaatine göre sahih hadisler değil, diğer ileri gelen otoritelerce de sahih kabul edilen hadisler olduğu hükmü çıkarılmıştır.
Eserin Özellikleri:
İmam Müslim'in Sahih'i diğer hadis kitaplarından farklı olarak birçok özelliğe sahiptir. Meselâ bir hadisin bütün rivayetlerini kitabın konu başlığıyla en uygun olan bölümünde bir arada toplamaya büyük özen gösterir. Aynı hadisin rivayet edildiği bir başka tarik veya mana yönünden fazlalık ifade eden vecih varsa tüm bunları bir yerde bulundurmaya dikkat eder. Bu yönden hadis öğrencileri için senet ve tarik açısından aynı hadisleri bir yerde inceleme imkânı sağlar.
İmam Müslim, bazı muhaddislerin pek dikkate almadıkları bir hususa önem verir. O, hocalarından bizzat dinleme (sema) yoluyla aldığı hadisleri naklederken, özellikle 'haddesenâ' (bize anlattı) ifadesini; kendisinin bir kitaptan hocalarına okumak suretiyle hocalarının tasvibine sunduğu hadisleri naklederken de, 'ahberanâ' (bize bildirdi) ifadesini kullanmıştır.
Kendisi, ya ihtisar düşüncesiyle veya daha başka sebeplerle kitabını alt bölümlere (bablara) ayırarak, alt bölüm (bab) başlıkları tespit etmemiştir. Sahih-i Müslim'in baskılarında bugün görülen bab başlıkları, Sahih-i Müslim'in meşhur sarihlerinden İmam Nevevî tarafından konulmuştur.
Kütüb-i Sitte içerisinde yalnızca Müslim'de bulunan önsözde (mukaddime) müellif kitabını telif ederken izleyeceği metodunu açıklamıştır. Buna göre hadisleri üç grupta tasnif ettiğini belirtir:
- Bellediğini sağlam belleyen hafızların rivayet ettiği hadisler;
- Halleri kapalı, belleyiş ve sağlamlıkta orta derecede bulunanların rivayet ettiği hadisler;
- Zayıf ve metruk kimselerin rivayet ettiği hadisler.
İmam Müslim, kitabının ana kısmını birinci grubun teşkil ettiğini ifade eder. İkinci grup birinci gruba destek olarak alınır. Üçüncü gruptaki rivayetleri kitabına hiç almaz.
Mukaddimede de görüleceği gibi kendisi, bir hadisin bütün tariklerini (isnadlarını) çeşitli isnadlarla ve farklı lafızları ile hep bir araya topladığı ve kendince o hadis, fıkhın hangi konusuna ait ise toptan oraya dâhil ettiği gibi; bu toplama esnasında ilk önce güvenilir olan hafızların rivayetlerini alıp durumları kapalı, hafıza kuvveti ve güvenirlikte orta halli olan râvilerin naklini sonraya, tabî ve şahit göstermek için getirdiği zayıf ve metrukların rivayetlerini de daha sonraya bırakır böylece; aranan hadis hem daha kolay bulunur, hem de gerek seneder ve gerek metinler hep birden göz önünde tutulup istinbat edilecek hüküm kolayca istinbât edilir.
Kendisi, kitabını ikamet ettiği yerde, kaynaklarının yanı başında ve şeyhlerinin hayatta bulunduğu bir sırada meydana getirmiştir. Hadislerinin arasında başka söz eklemekten kaçınmıştır. Kitabın üslûbuna, siyakına gayret göstermiş; Buhârî gibi, muhtelif bablarda hadisleri parçalamağa mecbur kalacak şekilde ahkâm istinbâtına çalışmamış; muhtelif hadis zincirlerini bir yerde toplamış; mevkuf hadislere önem vermeyip sadece müsnedlerle ilgilenmiştir.
Mükerrer isnadla gelen tek metin için senetlerin değiştiği noktalara bir (Ha) harfi koymak suretiyle bu durumu belirtmiştir.
Bir hadisin metninin benzeri, yukandaki sıralamaya göre daha aşağı derecedeki ravilerden oluşan senetlerle gelmişse, o senetleri verdikten sonra, metin yerine "mislehu" veya "nahvehu" demekle yetinmiştir. Ahmed Naim Efendi bu konuda: "Bu meseleyi bilmek Sahih-i Müslim ile meşgul olacaklara pek lâzımdır. Bu kitapta metnin makamına hâkim olmak üzere "mislehu" ile "nahvehu" lafızlarına pek çok tesadüf edilir" demektedir.
İmam Müslim, rivayet edilen lafzı olduğu gibi korumaya büyük özen gösterir. Ravilerin bir harfte de olsa ihtilâflarını kaydeder. İmam Buhârî ise mana ile rivayeti caiz kabul ettiği için, bu hususa o kadar dikkat etmez.
Sahihi Müslim 'de ta'lik yolu ile yani, senetten bir veya daha fazla râviyi ya da bütün senedi atlayarak hadisi en yukarıdaki raviden getirmek suretiyle sadece 17 hadis rivayet olunmuştur. Bu şekildeki rivayetlerinin biri dışında diğerlerini başka yerde tekrar ederken senedini tam olarak vermiştir. Bu tür hadislere Muallak Hadis denilmektedir. Buhârîde bulunan ta'liklerin sayısı ise 1341'dir.
el-Câmiu's-Sahih'teki Hadislerin Sayısı:
el-Câmiu's-Sahîh'teki hadislerin sayısı, sayımı yapanlara göre değişmektedir. Eser, müellifi tarafından yazıldığında hadislere numara verilmemiştir. Kendisinden sonra gelen âlimlerin sayımında ise değişik rakamlarla karşılaşmaktayız. Bunun nedeni kimilerine göre birbirinin tamamı sayılarak bazı rivayetlere tek numara verilmesinden kaynaklanmaktadır. Değilse eserdeki hadislerin kimilerine göre eksik, kimilerine göre fazla olmasından dolayı değildir.
Müsteşrik Wensinck'in 'Miftâhu Kunûzi's-Sünne' isimli çalışmasındaki sayımına göre 7581 hadis sayısı verilmiştir.
Halil Me'mûn Şîha'nın yayınladığı nüshada son hadisin numarası 7489'dur.
Muhammed Nizâr Temîm ve Heysem Nizâr Temîm'in, hazırladıkları çalışmada son hadisin numarası 7666'dır.
Tekrar eden hadisler genellikle peş peşe gelir. Az da olsa bazı hadisleri değişik yerde tekrar ettiği görülür. Sahihi Müslim 'de değişik yerlerde tekrarlanan hadislerin sayısı 137'dir.
Muhammed Fuad Abdülbâkî'nin tespitine göre peş peşe tekrar eden hadisler bir grup içerisinde numaralandırdığında tekrarsız hadislerin sayısı 3033'tür. Farklı yerlerde tekrar ettiği 137 hadisi incelediğimizde bunlardan 42'sinin önceki rivayetten anlamca fazlalık ve farklılık olduğu görülür. Muhammed Fuad Abdülbâkî'nin tekrarsız olarak tespit ettiği 3033 rakamına, yeni numara vermeden başına 'mim' getirdiği 137 hadisi incelediğimizde 42 hadisin önceki rivayetten farklılık arzettiğini görürüz. Buna göre değişik yerlerdeki tekrar eden ve farklılık arzeden 42 hadisi 3033 rakamına ilâve edersek tekrarsız hadislerin 3075 olduğunu söyleyebiliriz.
İmam Müslim kitabını ana konulara göre bölümlere ayırmıştır. Her birine 'kitab' ismini verdiği bu ana konuların sayısı genel olarak 54'tür. Ancak bu bölümlerin tespiti hadislerinin sayımında olduğu gibi kimilerine göre azalıp çoğalmaktadır. Kimileri bazı bölümleri bir saymakta kimileri ayırmaktadır. 'el-Mu'cemü'l- Müfehres li Elfâzi'l-Hadîs (Concordance)' isimli çalışmanın tespitine göre 54 bölüm (kitab) vardır. Bu tespit genel olarak yaygınlık kazanmış, Muhammed Fuad Abdülbâkî de yayına hazırladığı ve bir hayli beğeni kazanan Sahihi Müslim çalışmasında bu tespite bağlı kalmıştır.
Mizzi'nin Tuhfetü'l-Eşrâf taki tespitine göre 42 bölüm (kitab) vardır.
Safiyyü'r-Rahmân Mübarekfûrînin hazırladığı şerhte 57 bölüm (kitab) vardır.
İmam Müslim kitabına alt konu başlıkları (bab) yazmamıştır. Sahihi Müslim üzerine yapılan çalışmalarda çeşitli alimlerce alt konu başlıkları getirildiği görülür. Bu çalışmaların en yaygın olanı ise İmam Nevevi'nin yazmış olduğu alt konu başlıklarıdır. Bu başlıkların (babların) sayısı 1332'dir.
el-Camiu's-Sahîh'in Günümüze Kadar Ulaşmasında Geçirdiği Süreç:
Sahihi Müslim, müellifi hayatta iken öğrencileri tarafından ezberlenmiş, yazılıp çoğaltılmış ve kendisine okunup tasvibi alınmıştır. Bu usul üzere yani şifahî ve yazılı olarak hoca talebe ağı ile nesilden nesile aktarılmıştır.
Sahihi Müslim 'in birçok nüshaları bulunmaktadır. Bu gün elde mevcut Sahihi Müslim bize, Ebu İshak İbrahim b. Muhammed b. Süfyan ve Ebu Muhammed Ahmed b. Ali el-Kalânîsî'den rivayet edilen iki koldan ulaşmıştır. İbni Süfyan rivayeti de Ebu Ahmed Muhammed b. İsa b. Amrûyâ el-Calûdî ve Ebu Bekr Muhammed b. İbrahim el-Kisâî kanalıyla bize ulaşmıştır. el-Calûdî nüshası Abdülğafir b. Muhammed b. Abdülğafir, Ebu'l Abbas Ahmed b. Hasan er-Razî ve Ebu Saîd Ömer b. Muhammed b. Davud es-Siczî tarafından olmak üzere üç ayrı koldan rivayet edilmiştir. Bu şekilde gelen rivayetler yazılı olarak hemen hemen dünyanın her yerindeki kütüphanelerde mevcuttur.
Matbaanın İslâm âlemine girmesiyle birlikte ezber ve yazılı metin olarak gelen Sahih-i Müslim bu sefer basılı olarak nesilden nesile aktarılmaya başlanmıştır.
İmam Müslim'in Sahih'i değişik yerlerde birçok kez basılmıştır. Kalkûta (1265) Kahire (1283) Bulak (1290) Delhi (1319) İstanbul (1320) Mısır (1327) İstanbul (1330) Mısır (1349) bilinen ilk baskılar kabul edilir.
En güvenilir baskılarından biri, muhtelif yazma ve basma nüshalar karşılaştırılarak Mehmed Zihnî Efendi merhumun hazırlayıp harekelediği 8 cüz 4 cilt halindeki Matbaayı Âmire, 1330 tarihli İstanbul baskısıdır.
Sahihi Müslim 'in modern bir baskısı Muhammed Fuad Abdülbâki tarafından 5 cilt hâlinde Kahire'de 1375/1955'te gerçekleştirilmiştir. Müslim'in bu baskısı son derece
Davudoğlu tarafından 'Sahîh-i Müslim Tercüme ve Şerhi' adı ile çeviri ve şerhi yapılmış 1971-1978 yıllarında 11 cilt olarak basılmıştır.
Bu Konuda Yeni Bir Çalışmaya Duyulan İhtiyaç:
Türkçe olarak Sahih-i Müslim'in iki çevirisi mevcuttur. Her iki çalışma büyük bir boşluğu doldurmuş olmakla beraber hacminin geniş olması nedeniyle çoğu okuyucunun Sahih-i Müslim'den yararlanmasını zorlaştırmıştır. Özellikle merhum Mehmed Sofuoğlu'nun ağır ve ağdalı çevirisinin günümüz okuyucusunun ihtiyacına cevap veremediği görülmektedir. Merhum Ahmed Davudoğlu'nun çalışması beğeniyle kabul görmekle birlikte 11 cilde varan hacminin geniş olması, tam metin olması, yarıdan fazlasının tekrar eden hadisler olması ve senet bilgileri nedeniyle çoğu okuyucu tarafından hadislerin bir bütün içerisinde kısa sürede okunmasına mani olduğu görülmektedir.
Günümüz okuyucusunun anlayacağı dil ile kısa ve özlü bir çalışmanın toplumumuzun çoğu kesimince bir beklenti olduğunu gördük. Böyle bir çalışmanın tüm kesimlere büyük hizmet vereceği kanaatiyle Yüce Allah'tan yardım dileyerek bu işe koyulduk.
Sahih-i Müslim Muhtasarı Çalışmamızın Usulü
Çalışmamızda temel aldığımız esas, çevirinin dilinin sade ve halkın anlayacağı dil olması, senet bilgileriyle okuyucuyu meşgul etmeden doğrudan hadise ulaşılması, tekrar eden hadislerle okuyucuyu sıkmaması olmuştur.
Çalışmamızda ilk düşüncemiz Münziri'nin Muhtasarı idi. Ancak bu çalışmada, tekrar eden hadislerden olmadığı halde pek çok hadisin atlandığını gördük. Kendisinin muhtasarında 2179 hadis vardır. Durum bu şekilde olunca tekrar olmayan hiçbir hadisi atlamaksızın kendimiz özetlemeye çalıştık. Bizim çalışmamızda ise 3075 hadis oluştu.
Münziri'nin Muhtasarında 2179 hadis olduğuna göre kendisinin yaklaşık 900 hadisi atladığını söyleyebiliriz. Ayrıca, Münziri merhumun bazı hadisleri İmam Müslim'in kitabında getirdiği yerden başka yerde getirmesi çevirimize bu çalışmayı esas almamıza mani olmuştur.
Çalışmamızda esas alabileceğimiz, bu sahadaki önemli eser olan Kurtubi'nin Telhis'i olabilirdi. Onun özetleme çalışması Münziri'nin muhtasarından daha geniştir. 2934 hadis içeren bu çalışma Münziri'nin muhtasarı kadar olmasa bile yine de bazı hadisleri almamıştır. Muhtasarında yaklaşık yüz hadisin alınmadığını görmemiz, ayrıca Münziri'nin yaptığı gibi bazı hadislerin yerlerini İmam Müslim'in kitabında getirdiği yerden başka yerde getirmesi bizi yeni bir muhtasar hazırlamaya yöneltti.
Özetleme çalışmamızda hadislerin baş kısmındaki senet bilgilerini çıkardık ve doğrudan hadisi rivayet eden ilk ravi sahabinin ismini vermekle yetindik. Ancak senette hadise açıklık getirecek şekilde bilgiler var ise hadisi sahabiden getirmeyip daha yukarıdan getirdiğimiz de olmuştur.
Tekrar eden hadislerden yalnızca birisini aldık. Tekrar nedeniyle çıkarılan hadislerde eğer mana fazlalığı veya farklılıklar var ise yalnızca fazlalığı veya farklılığı alarak özetledik.
Tekrar eden hadisleri bir rivayete indirmede temel aldığımız çalışma Muhammed Fuad Abdülbâkî merhumun tespitleridir. Kendisinin verdiği numaralandırma çoğu çevrelerce yaygınlık kazandığından biz de bu numaralara göre numaralandırdık. Bu şekildeki numaralandırmayı esas almamızdaki bir diğer neden ise bu şekildeki numaralandırmanın bizim çevirimizi kısa yoldan önceki Türkçe çeviri ile karşılaştırma imkânını okuyucuya sağlamasıdır. Böylece bizim çevirimizi, hem Mehmed Sofuoğlu merhumun çevirisi ile hem de Ahmed Davudoğlu merhumun çevirisi ile kısa yoldan karşılaştırma imkânı sağlandığı gibi, Ahmed Davudoğlu'nun şerhine bakma imkânı da sağlanmış oldu.
İmam Müslim'in Sahih'inde tekrarlar hemen hemen aynı yerdedir. Bu arada 137 yerde aynı rivayet farklı bölümlerde tekrar etmiştir. Farklı yerlerde tekrar eden 137 rivayetten 42'si farklılık ve mana fazlalığı içermektedir. Bu 42 hadisi özetimizde koruduk ve numarasının başındaki 'm' rumuzu ile belirttik. Ayrıca farklı yerde tekrar eden 2 rivayeti o bölümün anlaşılması için biz de aldık. Böylece 137 hadisin 44'ü alınmış oldu.
Muhammed Fuad Abdülbâkî'nin tespitinde aynı yerde tekrarsız 3033 hadis vardır. Bizim çalışmamızda da 3033 hadis oluştu. Ayrıca farklı yerde tekrar eden 44 hadisi eklediğimizde 3077 hadis oluştu. Bunların ikisi lüzumundan dolayı aynı rivayetin tekrarıdır. Buna göre bizim çalışmamızda tekrarsız 3075 hadis tespit edilmiştir.
Yukarıda anlatıldığı gibi, İmam Müslim, mukaddimesinde hadisleri sıralarken neye göre sıralayacağını belirtmiştir. Buna göre hadisleri üç gruba ayırmıştır. Birinci gruptakiler en sağlam rivayetlerdir. İkinci gruptakiler ise orta derecedeki kimselerin rivayetleridir.
Özetleme çalışmamızda tekrar eden hadisleri çıkarırken ikinci ve üçüncü gruptakileri çıkarmaya öncelik verdik. Ancak birinci sıranın altındaki rivayet daha açık ve geniş ise onu aldığımız da olmuştur. Bu şekildeki rivayetlerin sayısı 224'tür.
Tekrar eden hadisler içerisinde hakkında söz edilen rivayet varsa bunların yerine hakkında söz edilmeyenleri almaya özen gösterdik.
Aynı konuda aynı ifadeler farklı sahabiden geliyorsa eğer metin kısa ise olduğu gibi aldık, uzun ise kitabın hacmini genişletmemek için metni getirmeyip 'Bu konuda İbni Abbâs (r.a.)'dan yine bir başka rivayet de vardır.' şeklinde belirttik hadisini numarasını koruduk. Ancak böyle yerlerde kayda değer farklılık veya anlam fazlalığı varsa bunu dikkate aldık ve sadece farklılıkları ve fazlalıkları belirttik.
Çalışmamız için tespit ettiğimiz 3077 hadisin, ana metindeki yerleri tahriç bölümünde belirtildi. Ayrıca hadis Sahîh-i Buhâri'de de geçiyorsa bu da tahriç bölümünde belirtildi, hadislerin numarasının önüne '&' rumuzuyla da buna işaret edildi.
İmam Müslim, rivayet edilen lafzı olduğu gibi korumaya büyük özen gösterirdi. Bu nedenle biz de çevirimizde lafzî tercümeyi esas almaya ve lafızları metne sadık kalarak çevirmeye çalıştık.
Giriş bölümünde verdiğimiz bilgileri burada noktalayıp okuyucularımızı hadislerle baş başa bırakmak istiyoruz.
Değerli okuyucularımızın, bu çalışma aracılığıyla hadisler arasında rahat bir seyahat yapmalarını sağlamış olmak en büyük hedefimizdir.
«Benim başarmam ancak Allah sayesindedir, ben Ona güvendim ve Ona yönelirim.» (Hûd: 88)
Abdullah Feyzi Kocaer
Selçuklu / KONYA
Eylül-2005
Sahihi Müslim Bitiş - Son Söz
İmam Müslim merhumun sahih hadislerden derlediği "el-Câmiu's-Sahîh" isimli, kıymetli eserinin tekrar eden hadislerini çıkararak düzenlenmiş olduğumuz çalışmamızın Türkçe çeviri ve kısa açıklamasını Yüce Rabb'imizin yardım ve inayetiyle burada bitirmiş bulunmaktayız.
Sahîh-i Müslim'i okuyucularımıza kolaylaştırmayı hedefleyen bu çalışmamızın hedefine ulaşmış olması en büyük arzumuzdur. Bu çalışma ile değerli okuyucularımızın, hadisler arasında rahat bir seyahat yapmış olmalarını sağlayabildiysek kendimizi bahtiyar sayarız.
Yüce Rabb'imden bu çalışmamı kabul buyurmasını, bunlarla amel etmemi, Müslüman kardeşlerimin de okuyup faydalanarak amel etmelerini, mahşer gününde amel defterimde salih amel olarak kaydedilmiş bulmamı niyaz ederim.
Bizi yaratan Rabb'imize sonsuz hamdü senalar olsun, Efendimiz Muhammed Mustafa'ya onun temiz hanesine, ashabına sonsuz salât ve selâm olsun.
«Rabb'imiz, Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederiz, Senin bize öğrettiklerinden başka bizim ilmimiz yoktur.» (Bakara: 32)
«Lütfedip bizi hidayetiyle bu makamlara eriştiren Allah'a hamd olsun. Allah bizi doğru yola iletmeseydi biz doğruya ulaşamazdık.» (A'râf: 43)
«Benim başarmam ancak Allah sayesindedir, ben Ona güvendim ve Ona dönerim.» (Hûd: 88)
«Rabb'im, bana hikmet ver ve beni salihlerin içerisine kat. Sonra gelecekler içerisinde benim için doğruluk dili kıl. Beni nimet cennetlerine sahip olanlardan kıl. Herkesin diriltileceği günde beni mahcup eyleme. O gün ki, sadece Allah'a sağlam bir kalple gelenin dışında ne mal ne de evlat fayda verir.» (Şuarâ: 83-87)
«Rabb'imiz, hesap görüleceği günde beni, annemi, babamı ve müminleri bağışla.» (ibrahim: 41)
Yüce Rabb'imiz: «...Hatırlat, şüphesiz ki hatırlatmak, mü'minlere fayda verir...» (zâriyât: 51) buyurmaktadır. Hatırlamak veya hatırlatmak bir bakıma, bilinen bir şeyin tekrarıdır. Dolayısıyla her tekrarda, mü'min olanlar fayda elde edeceklerdir.
Değerli okuyucularımıza tavsiyemiz, bu kitaptaki hadisleri hayat düsturu edinmek için belirli zaman dilimlerinde tekrar tekrar okumalarıdır. Her okuyuşta Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, tavsiyelerde bulunmak için size misafir geldiğini kalbinizde hissetmeniz temennisiyle...
Allah Teâlâ cennete girenlere ikram ettiği içeceği anlatırken, bu içeceğin içenlerin ağzında misk tadı bıraktığını bildirirken «...onun sonu misktir...» buyurur. (Mutaffifîn: 26) Bu çalışmanın da okuma sonunda okuyanlarda misk tadı bırakması temennisiyle...
«Onların dualarının sonu da, hamd âlemlerin Rabb'inedir.» (Yûnus: 10)
İmamı Müslim Kimdir
Hadis âlimlerinin en üstünlerinden olup, Kütüb-i Sitte adıyla bilinen meşhur altı hadis kitabından ikincisinin yani Sahih-i Müslim’in müellifidir. İsmi, Müslim bin Haccâc bin Müslim el-Kuşeyri en-Nişaburi, künyesi Ebul-Hüseyin’dir. 821 (H.206) senesinde Nişabur’da doğdu. 875 (H.261) tarihinde burada vefat etti. Nişabur’un bir mahallesi olan Nasrâbad’da defnedildi. Büyük hadis imamlarından olup, Arapların Beni Kuşeyr kabilesine mensuptur.
İmam-ı Müslim, zamanının büyük hadis âlimlerinden hadis-i şerif dinlemek ve öğrenmek için, Hicâz, Irak, Şam ve Mısır’ı dolaştı. Yahyâ bin Yahyâ en-Nişaburi, Ahmed bin Hanbel, Kuteybe bin Sa’id, Ebu Bekr bin Ebi Şeybe, Osman bin Ebi Şeybe, imam-ı Şafii hazretlerinin talebelerinden Harmele bin Yahyâ gibi büyük âlimlerden hadis-i şerif dinleyip, rivayette bulundu. Ondan da; Ebu İsâ et-Tirmizi, Yahya bin Said, Muhammed bin Mahled, Mekki bin Abdan ve daha başka âlimler, hadis-i şerif bildirmişlerdir. Bağdat’a birkaç defa gelen imam-ı Müslim hazretlerinden Bağdat âlimleri de hadis-i şerif dinleyip rivayette bulunmuşlardır. En son 872 senesinde Bağdat’a gelmiştir.
İmam-ı Buhari ile Nişabur’da görüşmüş, onun ilim meclisine devam etmiştir. İmam-ı Müslim, imam-ı Buhari ile bir hadis-i şerifin müzakeresini yaparken; İmam-ı Buhari, hadis-i şerifin senedinde, onun bilmediği bir illeti gösterince, imam-ı Müslim ayağa kalkarak Buhari’nin alnından öpmüş ve methte bulunmuştur. İmam-ı Buhari hazretleri için; “Sana buğzedenler, ancak hasedinden buğzeder. Dünyada bir benzerin olmadığına şehadet ederim” demiştir.
Hadis-i şerif öğrenmek ve öğretmek için pek çok seyahat yapan İmam-ı Müslim hazretleri, ömrünün son yıllarını Nişabur’da geçirmiş, orada hadis-i şerif dersi vermiş ve ticaretle meşgul olmuştur.
Eserleri
1) Sahih-i Müslim:
Kütüb-i Sitte’nin ikincisi olup, Buhari’nin Sahih’inden sonra gelir. Hadis ilminde Müslim (M) harfi ile gösterilir.
İmam-ı Müslim’in bu eseri üzerine çok şerhler yazılmıştır. Abdül Gafur ibni İsmâil el-Fârisi’nin yaptığı El-Mefhum fi Şerhi Garibi Müslim adlı şerhi, Ebul-Kâsım İsmâil bin Muhammed’in Şerhu Müslim adıyla yaptığı şerh ve Muhyiddin Ebu Zekeriyya Yahya en-Nevevi’nin El-Minhâc fi Şerhi Sahih-i Müslim adıyla yaptığı şerh gibi daha birçok şerhi vardır. ( sahihi müslim muhtasarı, 2 cilt sahihi müslim muhtasar , Abdullah Feyzi Kocaer tercümesi, İmamı Müslim, şerheden çeviri ve notlar tahric abdullah feyzi kocaer, hüner yayınları, sahih-i Müslim muhtasar, muhtasar sahihi müslim )
2) El-Müsned-ül-Kebir
3) El-Câmi’ Ale’l-Ebvâb
4) El-Esmâ ve’l-Kunâ
5) El-Efrâd vel-Vuhdân
6) Tesmiyetü Şuyuhu Mâlik ve Süfyân ve Şu’be
7) Kitab ül-Muhadramin
8) Kitabu Evlâd-is-Sahabe
9) Evhâm-ül-Muhaddirin
10) Et-Tabakât
11) Efrâd-üş-Şâmiyin
12) Et-Temyiz
13) El-İlel
Hüner Yayınları, İmamı Müslim tarafından yazılan Tek Cilt Arapça Metinsiz Sahihi Müslim Muhtasarı adlı kitabı incele diniz.